Beş kişiden biri işsiz...
2015 Mart dönemine ait işsizlik oranları açıklandı. İlan edilen işsizlik oranı yüzde 12.5’e ve gençlerde işsizlik oranını yüzde 18.6’ya yükseldi. Ortalama fiili işsizlik oranı ise yüzde 17.5 oldu.
İstihdam oranı yüzde 45 ve iş gücüne katılma oranı yüzde 50.4 olarak gerçekleşti.
Türkiye’de istihdam oranı diğer ülkelere göre düşüktür.
İstihdam oranı, bir ülkede çalışan insan sayısının çalışabilir yaştaki insan sayısına (Türkiye’de 15-64 yaş arasındaki nüfus) bölünmesiyle bulunan orandır. Türkiye’de çalışma çağındaki nüfus 57.6 milyondur. Bunun 26 milyonu istihdama katılıyor. Başka bir ifade ile Mart ayında istihdama katılma oranı yüzde 45’tir.
Oysa ki Türkiye’nin de 34 üyesi arasında olduğu OECD ülkeleri ortalama istihdam oranı yüzde 65,9’dur. Bu oran ABD’de yüzde 68,5, Kanada’da yüzde 72,6, İngiltere’de yüzde 72,2 ve Japonya’da yüzde 73,3’tür.
İstihdam millî gelir artışında önemli bir etkiye sahiptir.
İş gücüne katılma oranı yüzde 50.4 oldu.
İş gücü, istihdam edilenler ile işsizlerin oluşturduğu tüm nüfusu kapsar.
Mart ayında istihdam edilenlerin sayısı 26 milyon, işsizlerin sayısı ise 3.1 milyon olarak ilan edildi. Toplam iş gücü 29 milyon 22 bin olarak açıklandı.
İş gücüne katılma oranı, bu iş gücünün kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus içindeki oranıdır.
Fiili işsiz sayısı 5.5 milyondur.
Mart ayı ilan edilen işsiz sayısı, 3 milyon 69 bindir. “İş aramayıp çalışmaya hazır olanlar” sayısı ise 2 milyon 450 bindir. Sonuçta fiili işsiz sayısı, 5 milyon 519 bindir.
İş aramayıp çalışmaya hazır olanlara işsiz diyemeyiz. İş arama şartları uygun değil diye veya bir süre iş aramıyor diye bunları işsiz saymakla gerçek işsiz sayısına ulaşamayız. Fiilen kaç kişiye iş sağlayacağız? Bunu bilmeden istihdam politikası nasıl yürütülür?
İş aramayanlar iş gücü içinde yer almıyor. Türkiye şartlarında iş aramayan ve fakat iş bulsa çalışacak olan bu 2 milyon 450 bin kişiyi de iş gücüne dahil etmek gerekir. O zaman toplam fiili iş gücü 31 milyon 472 bin olacaktır. Fiili işsizlik oranı da yüzde 17.5 olacaktır.
İşsizlik nereye gider?
2012 yılından beri düşük büyüme yaşıyoruz. Ortalama tasarruf oranı yüzde 13’lere geriledi. Geçen sene yatırımlarda da artış olmadı. Doğrudan yabancı yatırım sermayesi girişi azaldı. Bu şartlarda işsizliğin artması kaçınılmazdır. Aşağıdaki grafikte, büyüme ve işsizlik oranları yer alıyor. Büyüme düşerken işsizlik de ters yönde artıyor.
Dünyada da işsizlik oranı arttı. Ancak bizim gibi sıcak paraya ve ithalata bağımlı büyüme yaşayan ülkelerde işsizlik daha çok artıyor ve bu ülkeler giderek dünyadan ayrışıyor.
Bunun çözümü bütçe kaynaklarını dağıtmakla olmaz. Çözüm, iç tasarrufları artırmak, yerli ve yabancı yatırımları özendirmek, devletin iş yaratmakta öncü olması ile olur.