Beraber yürüdüler Oslo yollarında!..

CHP sözcüsü Haluk Koç, canlı yayında Oslo protokolünü belgesiyle faş etti. Kuru sıkı atan, protokolü inkâr ettikleri gibi tehditler yağdıran AKP sözcülerinin buna rağmen pişkinlik katsayılarında değişen bir şey olmadı. İmzalanan ihanet metninin sadece 9 maddesini kameralara göstere göstere açıklayan Haluk Koç, o kadarı ile bıraktı.

Ülkece içinde sürüklendiğimiz ihanet sürecinin en önemli taşlarından Oslo protokolü. Bağrımıza saplanan sözde çözüm sürecini anlayabilmek yarınları daha iyi tahlil edebilmek adına bundan sonraki yazılarımda -bir süre- ihanet protokolü Oslo ile ilgili bazen başa bazen de sona sararak belgelere dayalı değerlendirmelerde bulunacağım.

İnanın bana!.. Belgeleri okurken sonra da kaleme alırken benim de yüreğim çok sıkıldı, içim daraldı. Fakat, gelecek nesillere tertemiz bir vatan bırakmak için sağlıklı karar almak istiyorsak sizlere de naçizane önerim; yılmayın...

Önce kısa bir hatırlatma yapalım;

13.09.2011 günü patlayan ses kayıtlarının ardından, PKK/KCK önderlik komitesinin deşifresine yönelik yapılan operasyonlarda BDP Diyarbakır il teşkilatında 13.01.2012 tarihinde yapılan aramada elde edilen Western Dijital marka WCAV9L170099 seri numaralı 500 GB kapasiteli harddisk içerisinde "006, 007, 008, 009, 010, 0012,0026, 0032, 033, 041, 051 ve 00116" isimli 12 adet ses kaydının olduğu tespit edildi. Ele geçirilen belgelerde masada kimlerin oturduğu açık açık anlatılıyordu. Peki!.. Oslo ihanetinin taşları döşenirken bebek katili Öcalan ile terör örgütü arasındaki irtibat sağlanmanın yolları nasıl oluşturuldu?

Filmin bandını burada biraz geri saralım...

1999-2009 yılları arasında İmralı Cezaevi'nde tek mahkûm olarak bulunan Öcalan'ın yanına, Kasım 2009 tarihinden itibaren 5 mahkûm nakledildi.

İlgili yasa uyarınca, Öcalan'ın avukatları ile yaptığı görüşmeler kayıt altına alınmakta, bilahare ilgili savcılık tarafından bilirkişi marifeti ile incelenen ses kayıtları çözülerek metin haline getirilmekteydi. Ancak, cezaevinde bulunan diğer mahkûmlar ile yaptığı görüşmelerde herhangi bir kayıt yapılmamaktaydı. Öcalan'ın avukatlığını yapan avukatlar cezaevindeki diğer mahkûmların da avukatlığını yapmaya başladılar.

Soruşturma kapsamında yapılan incelemeler neticesinde, Öcalan ile İmralı'da görüşmelere giden birçok avukatın, örgütün sözde önderlik komitesi içerisinde faaliyet yürüttükleri belirlendi. Abdullah Öcalan ile avukatları arasında haftalık olarak yapılan görüşmeler sonrasında, yapılan görüşmelerin avukatlar tarafından karşılıklı diyalog şeklinde metne çevrildiği ve çevrilen bu metnin ham halinin (Görüşme Notlarının 1. Hali), avukat konuşmalarının çıkartıldığı, Abdullah Öcalan'ın konuşmaları olarak düzenlendiği ve kısmi değişikliklerin yapıldığı halinin (Görüşme Notlarının 2. Hali), yine 2. hali üzerinde çeşitli değişiklikler yapılarak basında yayınlanan halinin (Görüşme Notlarının 3. Hali) veya "Basın Metni" olarak isimlendirildiği görüldü. Daha sonra bunların internet üzerinden ortak kullanılan e-mail adreslerinin taslaklar kısmına kaydedildiği veya e-mail adresleri üzerinden PKK/KCK terör örgütünün kırsal alanı ve yurt dışında bulunan üst düzey örgüt yöneticileri ile Türkiye ve yurt dışında legal görünüm altında örgütsel faaliyet gösteren şahıslara iletildiği belirlendi. Böylece, tamamen örgütsel kapalı bir iletişim ağı meydana getirildi. Ayrıca bahse konu görüşme notları üzerinde belirli ekleme, çıkartma ve düzenlemelerden sonra bunların PKK/KCK terör örgütüne ait veya örgütün amaçları doğrultusunda yayın yapan internet sitelerinde yayınlanması sağlandı. Dolayısıyla "Görüşme Notları" üzerinden Abdullah Öcalan'ın verdiği talimatların, terör örgütünü yönetmek ve yönlendirmekte kullanılan bir yöntem olduğu anlaşıldı. KCK önderlik komitesi avukatları ile Abdullah Öcalan arasında yapılan görüşmelerin kayıt altına alınması sebebiyle, Öcalan'ın avukatlar ile yaptığı görüşmelerde iletemediği daha ciddi örgütsel talimatları, ortak faaliyetleri esnasında cezaevindeki diğer mahkûmlara aktardı. Önderlik komitesi üyelerinin, hem Öcalan'ın hem de cezaevindeki diğer mahkûmların avukatlığını yaptıkları ve cezaevine gelmeden önce hangi avukatın hangi hükümlü ile görüşeceği belirlendi. Öcalan'ın diğer mahkûmlar ile yaptığı görüşmeler kayıt altına alınmadığı gibi, bu mahkûmlar ile avukatlar arasında gerçekleşen görüşmelerin de kayıt altına alınmadığı, Öcalan'ın mahkûmlara aktardığı örgütsel talimatların görüşmeler esnasında herhangi bir ses kaydı olmaksızın avukatlara iletildiği tespit edildi. Kasım 2011 tarihinden sonra Bursa İnfaz Hâkimliği tarafından cezaevinde kalan diğer hükümlülerin avukatlarla yaptıkları görüşmelerin de kayıt altına alınmasına karar verildi, ancak bundan sonra diğer hükümlüler verilen kararı protesto ederek avukatlarla görüşmeyi kabul etmediler!..

Daha neler var neler!..

Yazarın Diğer Yazıları