Benim Cumhurbaşkanı adayım: Cat!..
Bugüne kadar Cumhurbaşkanı adayımı yazamadım..
Akıllara yanlış bir şeyler gelir diye kendimi tuttum..
Fitne, fesat, hainlikle suçlanmaktan çok korktum!..
Artık kendimi tutamayacağım.. Çünkü; önüm açıldı.
Kalıplar kırıldı, tabular yıkıldı!..
Benim Cumhurbaşkanı adayım; Cat Stevens (Yusuf İslam)..
Benim parantez içine almadığıma siz uymak ve o adı kullanmak zorunda değilsiniz. Memlekette demokrasi (hem seçme ve seçilme hakkı da anayasal güvence altında) var. Ben kendi tercihimi kullandım siz de öyle yapın.. Hangi ismini isterseniz onunla çağırın. Fark etmez!..
Cat, niye benim Cumhurbaşkanı adayım?.. Kriterlerimi sıralıyım;
Doğduğunda adı: Steven Demetre Georgiou. 1948’de doğmuş, Kıbrıslı Rum bir babanın ve İsveçli bir annenin üçüncü çocuğu. Babası Yunan Ortodoks’u olmasına rağmen Steven bir süre Katolik okuluna gitti.. Nasıl hidayete erdiği konusunda çok çeşitli efsaneler anlatılır ama 1977’de İslam’ı seçip Müslüman oldu. Biz Steven’ı ondan sonra çok sevdik. Çünkü; Cat iken Türkiye’ye ve Türklere alaka duymayan meşhur şarkıcı o tarihten sonra Yusuf olarak Türkleri ve Türkiye’yi çok sevdi. Sık sık ziyaretimize geldi. En üst makamlarda ağırlandı. Cüppesi, entarisi ve asasıyla geldiği yıllarda cemaatler onu “sonradan Müslüman olan adam bak ne kadar ilgi görüyor. Biz onun gibi giyinip gezsek anında içeri tıkarlar” diye için için çok kıskanırlardı. Zevkle dinledik İngilizce ilahileri onu sesinden. Ilımlılık tohumlarını o günden serpiştirdi içimize Cat Stevens. Sertliği bırakıp, kutuplaşmayı bırakıp hoşgörüde buluşmanın temellerini İngiliz amca ta o günden atmıştı içimize. Sevinçten delilere, çılgınlara dönerdik Türkiye’ye geldiğinde.. O zamanlar Recep Erdoğan olmadığı için medyanın manşeti hep o olurdu.
Hakkı yenemez. Çok emeği var bize!..
Hatırladınız mı bu fotoğrafı?
Cat, 2013 yılında Cambrige Camii’ne yardım toplamak için Türkiye’ye geldiğinde Çankaya Köşkü’nde büyük iltifatlarla ağırlanmıştı. Ne kadar yakışmış değil mi Çankaya’ya!.. Hem bu isme de Abdullah Gül’ün onay vereceğinden hiç kimsenin zerre kadar şüphesi olmasın.
Cat’in o ziyareti sırasında Haber Türk gazetesinden Kübra Par uzun bir röportaj yapmıştı. Muhtereme “Artık entari giyinmiyorsunuz” diye sormuş ve “Evet imajımı değiştirdim! Önceleri bir Müslüman gibi görünmeyi çok önemserdim. Sonradan fark ettim ki buna gerek yok. Modernlik bugünle alakalıdır. İslam hep dünle ilgili olmak zorunda değil; o da çağı yakalamalı. Bu anlamda artık daha modern bir Müslümanım” cevabını almıştı.
Şimdii!.. Cat’a bu sözlerinin ardından CHP tabanından tepki gelebilir mi?..
Bir de Cat’in Ferdi Tayfur’un da ilham kaynağı olduğu söylenir.
Şimdi bir daha bakın;
Cat, çağdaş, demokratik, laik, milliyetçi, muhafazakar, mütevazı, dünyaca tanınmış saygın isim kriterlerine uymuyor mu?
Uymak da ne demek? Yüzde 100 cuk oturuyor.
CHP ve MHP’de aday gösterilmesi için 20 mebus çıkmaz mı?
Çıkar bence.. İşin sonunda bir dahaki seçimde tekrar seçilme ve iktidarda Kraliçe garantili bakanlık koltukları var!..
Çatı adayımız var. Tamam!.. Bir de teras adayımız olsun. Dünyanın sonu mu gelir?..
Hem meydanlarda Recep Erdoğan’ın sesini bastıracak birini de aramıyor muyuz?..
Bizim Cat, aynı zamanda basgitar, gitar, piyano, klavye, org, mandolin, kontrbas, mellatron ve perküsyon ustası. Recep Erdoğan sadece zurna peşrevi yaparken Cat, bu çalgıların hepsini ustaca kullanabiliyor.
Cat, tam bir, çok seslilik timsali!..
Ekmel olmazsa Cat olsun..
Mahkum muyuz be kardeşim Recep Erdoğan’a?!..