Belediyede çarçur edilen paralar
Sayıştay raporlarını yazmaya devam ediyorum. Fakat milyonlarca lira öylesine kolay çarçur edilmiş ki insanın sinirleri harap oluyor. Hem de bugünkü yoksullukta…
Bugün sizlere aktaracağım şeyler Ankara Bala Belediyesi''nin raporlarında yer alan bilgilere ait.
Ama mesele Bala Belediyesi de değil.
Anlatacağım…
Bakın ihale kanununda imkân sağlanmış, hangi hallerde pazarlık usulü ile ihale yapılacağı kanunda tek tek belirtilmiş.
Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya yapım tekniği açısından özellik arz eden veya yapı veya can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından ivedilikle yapılması gerekliliği idarece belirlenen haller vs…
Ancak Bala Belediyesi 2020 yılında Kovid-19 salgınını gerekçe göstererek "Köy Konakları Yapım İşini" pazarlık usulü ile yapmış.
İhale için de 1 milyon 396 bin TL ödeme gerçekleştirilmiş.
Salgın hastalık ile köy konaklarına ilişkin ihalenin ivedi olarak yapılmasını gerektirecek aradaki bağlantı nedir anlamadım.
Zira ihale kapsamında yaptırılan konaklar, daha çok köy halkının bir araya gelerek kültürel faaliyetler yürütmesine ortam sağlamak amacı ile yapılmış. Hâlbuki o dönemde millet bir araya gelmesin diye uğraşılıyordu!
Dolayısıyla, söz konusu salgının köy konaklarına ilişkin ihalenin ivedi olarak yapılmasını zorunlu kılacak bir durum yok.
Fakat görüyoruz ki 1 milyon 396 bin TL apar topar salgın ortamında ihale yoluyla birilerine veriliyor.
Yasaya aykırı.
Olaylar bununla da bitmiyor…
Aynı belediye 2015 yılında Hayvan Pazarı Yerleşkesi yapmak istiyor. Yer seçiyor. Yerin tahsisi için de Millî Emlak Dairesi Başkanlığı''na başvuru yapıyor. Millî Emlak Dairesi Başkanlığı bahse konu alanın kamulaştırma planı içerisinde olduğu bahanesiyle tahsis talebini reddediyor.
Ayrıca işe ait yer incelendiğinde yerleşkenin içerisinde bulunan yapıların ilgili yönetmeliğin "kara yolu ile mesafenin en az 25 metre olması" hükmünü de ihlal ettiği anlaşılıyor.
Ne var ki, işin planlama aşamasındaki bu aykırılıklara rağmen Belediye yerleşkeyi kısımlara ayırarak ihaleye çıkmış ve işin yapımını başlatmış.
Yapılan incelemelerde bakın nasıl bir tablo çıkıyor ortaya…
1) Kurban Satış Binası A Blok: Zeminde oluşan çatlaklar ve binanın durumu nedeniyle kabule ve kullanıma uygun değildir. Hali hazırda kullanılamamaktadır.
2) Kurban Satış Binası B Blok: Zeminde oluşan çatlaklar ve binanın durumu nedeniyle kabule ve kullanıma uygun değildir. Hali hazırda kullanılamamaktadır.
3) Hayvan Kesimhanesi Ofis ve Lokal Binası: Geçici ve kesin kabul işlemi yapılmamıştır. Hali hazırda kullanılamamaktadır.
4) Kurban Kesim Binası: Geçici ve kesin kabul işlemi yapılmamıştır. Hali hazırda kullanılamamaktadır.
5) Hayvan Kesimhane Soyunma Binası: Firmaya söz konusu bina ile ilgili olarak herhangi bir ödeme yapılmamıştır. Herhangi bir yapıya rastlanılmamıştır.
Sonuç olarak, Belediye tarafından hayvan pazarı yerleşkesi yapımı için 667 bin TL tutarında ödeme gerçekleştirilmesine rağmen, yerleşke kullanılamıyor ve atıl durumda bekliyor.
Ekmek kuyruğunda bekleyen değerli kardeşlerim, abilerim, ablalarım sizler için yazıyorum bunları. Görün bakın para nasıl çarçur edilir…
Çünkü sadece bu kadar şeyle de yetinmiyorlar.
Belediye doğrudan temin yöntemi ile alım yapmak istiyor.
Böyle durumlarda fiyat araştırması yapılır. Bu araştırmada da tüm ayrıntılara dikkat edilir. Bu usulde ürünün, hangi kriterlere göre ne kadar alınacağının tespit edilmiş olması zorunlu. Niteliği ve miktarı bilinmeyen ürüne teklif verilmesi gerçekçi olamayacağı gibi kanuna da mantığa da aykırı.
Peki, ne yapmışlar dersiniz?
Doğrudan temin yöntemi ile yapılan bazı alımlarda, piyasada fiyat araştırması yapılırken teklif alınan kişilere alımın niteliği ve miktarı hakkında herhangi bir bilgi verilmemiş.
Sadece "muhtelif gıda alımı" yazılan bir teklif zarfı verilmiş. İşin daha enteresanı da teklif alınan kişi ya da firmalar miktarı belli olmayan bu isteğe fiyat vermiş…
Al gülüm ver gülüm var anlayacağınız.
Bu şekilde piyasa araştırması ve teklif alınması ticari hayatın olağan akışına uygun değil. Ama kimin umurunda. Yazının başından bu yana milyonlarca liralık harcamayı anlattım ama işe yarar, kamu yararı güden tek bir işlem yapılmamış.
Bakın bundan sonra daha sert olacağım.
Kamunun bir kuruşunu bile böyle umarsızca harcayamazsınız. Mesele Bala Belediyesi değil. Ufak bir belediyede bile milyonlar toprağa gömülürken, sağa sola kontrolsüzce verilirken bizler ekmek kuyruğunda beklemek zorunda bırakılıyoruz.
Üretime harcanmayan her bir kuruş, bize sefalet olarak geri dönüyor.