Bugün hesap sorma zamanı değil! 'PKK şehir merkezlerinde teşkilatlanır, hendekler kazar, silah yığar ve en önemlisi insanlar zihnen bölünürken devlet neredeydi', diye sormayacağım. İnşallah şu terör belası bir an önce biter de uzun uzun hesaplaşırız.
Geçmişle hesaplaşma yerine geleceğe hazırlanalım. Bugün halen yürütülmekte olan terör operasyonları ve ardından alınması gereken tedbirler üzerinde zihnimizi zorlayalım.
10 yıl önce basit polisiye tedbirlerle önlenebilecek terör süreci bugün kanser gibi tüm bünyeyi sardı. Üstelik IŞİD gibi yeni terör mikroplarına karşı da vücudu savunmasız bıraktı.
Açıkça uyarıyorum. Bundan sonra yapılacak her hata, bölünme sürecini hızlandırır. Doğu ve batı bölgeleri birbirlerinden duygusal kopuş yaşıyor. Ölen her çocuk "öteki taraf"ın günah hanesine yazılıyor. Devletin sağlayamadığı güvenlik vatandaşları birbirine düşürüyor.
Bulanık suda balık avlamak isteyenlere gün doğdu. İyi-kötü, doğru-yanlış, hayırsever-hain, zalim-mazlum birbirine karıştı. Eğer istihbarat çarkı doğru dürüst işlese, bunlar birbirinden kolayca ayrılabilirdi.
Terörün kol gezdiği memlekette istihbarat gözlüğü kirlenmişse, güvenlik güçleri körleşir. Çatışma alanında kurunun yanında yaş da yanar ama geride kalanlar adaletin er geç gerçekleşeceğine inanıyor ise devlet her şeye rağmen varlığını koruyabilir.
Halka yandaş değil, vatandaş olarak değer verecek bir devlete ihtiyacımız var.
Artık hâkimlerin dahi yakındığı yargı düzeni devleti çürütüyor. Adalet, partilileri değil milletin yüzünü güldürmelidir.
Silahlı operasyon süresi kısa tutulmalıdır. Bunun en az iki üç katı zamanda yaraları sarıcı, psikolojileri tedavi edici ve çatışma izlerini giderici bir politika geliştirilmelidir.
1993-94 yıllarında yapılan operasyonlarda köy ve mezralar boşaltılmıştı. Ardından büyük şehirlere göç eden Kürt vatandaşlarımızın çocukları bu sefer karşımıza taş atan çocuklar olarak çıkmış ve PKK'nın gençlik yapılanması YDG-H'ye zemin hazırlanmıştı.
Üstelik yan etkisi ile yüzleştik. Bugün IŞİD adıyla hortlayan Hizbulvahşet ve mezar evleri sorunu ile sarsıldık...
Operasyon bölgesine gidecek insani kadrolar umarız hazırdır. TÜRGEV ve hükümet destekli STK'lar (cemaat ve tarikatlar, yardım kuruluşları dahil) acilen bölgeye yönlendirilmelidir. Gönüllü olarak hizmet verecek memurlar belirlenmeli, karşılaşabilecekleri sorunlar hakkında eğitime alınmalı, moralleri takviye edilmelidir.
Hazır olduklarını sanmıyorum! Sonunda ülkeyi bölünmeye götüren sürecin ve komşularla savaşa sürükleyen hoyratlığın bedelini ödeyecekler. Fakat asıl zararı yine saf, kandırılmış, umutları söndürülmüş milletimiz görecek, maalesef...
