Başkanlık sisteminin değişmesi zorunlu oldu
Son anketlere göre (Vikipedi) yüzde 7 seçim barajını geçen beş parti var. Bu partilerin 2018 ortalarında oy oranları ile Eylül 2022 arasında oy kayıp ve kazançları yüzdelik puan olarak şöyle oldu;
* AKP; Yüzde 43,5''ten, yüzde 30,6''ya geriledi. 12,9 puan kaybetti.
* CHP; yüzde 23,5''ten yüzde 27,6''''ya yükseldi. Oyunu 4,1 puan artırdı.
* İyi parti; yüzde 8''den yüzde 14,25''e yükseldi. Oyunu 6,25 puan artırdı.
* MHP; yüzde 12''den yüzde 7,3''e geriledi. 5,7 puan kaybetti.
* HDP; yüzde 11''den yüzde 9,9''a geriledi. 1,1 puan kaybetti.
Siyasi iktidar barajı MHP''ye göre ayarladı. Yüzde 10''dan yüzde 7''ye düşürdü. Ama siyasi konjonktür böyle giderse MHP''yi kurtarmaya yüzde 7 barajı da yetmeyecektir. O zaman AKP''lillerin bir kısmı MHP''ye oy verecek ve AKP''nin oy oranı yüzde 30''un altına inecektir.
Siyasi partilerin oy oranları, son iki ay Ağustos ve Eylül''de yapılmış olan 22 anket ortalamasıdır. Toplamı yüzü geçiyor. Nedeni bazı partiler için daha az anket yapılmasından ve düşük oy alan partilerin bazı anketlerde diğer içinde gösterilmesinden ileri geliyor. Ama bu sorun sonucu belirleyici oranda değil.
Kaldı ki, anketlerde yüzde 2,5 oranında bir sapma normal kabul edilir.
BU PAZAR SEÇİM OLSA OYUNUZU KİME VERİRSİNİZ?
Kaynak; Vikipedi''den hesaplanarak
Anket sonuçlarına göre, Millet İttifakı''nın oy oranı, diğerleri içinde gösterilen DP, oy oranını yüzde 0,5 alırsak, toplam yüzde 47,10 çıkıyor. Cumhur ittifakının oy oranı ise yüzde 37,94 çıkıyor.
Eğer doğru seçim olursa, bu siyasi rüzgarla iktidar değişecektir. Zira sayın Erdoğan''ın şahsına göre oluşturulan başkanlık sistemi çalışmadı. Tersten kesti.
Her şeyden önce; Başkanlık sistemi ekonomik ve siyasi konjonktürü yönetemedi. Geldiğimiz konjonktürde oluşan sorunlar risk sınırına dayandı.
* Dünya özgürlük endeksinde, insan hakları ve siyasi özgürlükler alanında kısmen özgür statüde olan Türkiye, 2017''den itibaren özgür olamayan ülke statüsüne geriledi. Ülkemiz Batının demokrasi çizgisinden çıkartılıp, diktatör kişi ve partilerin hakim olduğu Şanghay işbirliğine eklenmek isteniyor.
* Avrupa Birliği ve AİHM, Türkiye''yi hukukun üstünlüğü ve mülkiyet güvencesi konusunda uyardı.
* Eğitim ideolojik çizgiye taşındı. Gençlik zorla imam hatipli yapılmak isteniyor.
* Devlet, liyakata dayalı kurumsal devlet olmaktan çıktı, parti kadroları hakim devlet oldu.
* Ekonomik kriz, ağır bir ekonomik bunalıma dönüşüyor.
* 10 milyon Suriyeli ve Afganlı devamlı sosyal problem çıkarıyor ve halkın huzurunu bozuyor.
Dahası siyasi iktidar bu sorunları kabul etmiyor ve bir ekonomik ve sosyal istikrar programı yapmıyor.
Bu şartlar altında siyasi iktidarın değişmesinden başka çözüm görünmüyor.
Ancak, Her ülkede ve her toplumda olduğu gibi bulanık suda balık avlamak isteyen siyasiler var. Söz gelimi Türkiye''nin temel sorunu demokrasi, hukuk ve ekonomik istikrar olduğu halde, altılı ittifakın kararını beklemeden başkan önerenler veya hükümet kuranların gizli gündemi var demektir. Bu nedenle bilinçli veya bilinçsiz, Cumhur ittifakı çizgisine düşüyor ve millet ittifakına zarar veriyorlar. Türkiye''nin kritik eşikte olduğu bir süreçte, millet ittifakında olanların hangi parti olursa olsun, parti yetkilisi ve milletvekillerinin şahsi hesapları bırakıp, yıldız olma sendromundan kurtulup, parti prensiplerine ve disiplinine uymaları gerekiyor.