Başkanlık sistemini sorgulatan futbol

Türkiye'de, bürokrasinin hantallığı ve işlerin yavaş yürüdüğü gerekçesiyle, parlamenter sistem askıya alınmış, Türk tipi başkanlık sistemine geçilmişti. Bu gün ise futbol dahil birçok sektörde aksama ve şikayetler başlayınca başta Cumhurbaşkanlığı makamı ve bağlı kuruluşları sistemin aksayan yanlarını ve nerede hata yapıldığını tespit ve araştırma gayretine girmişlerdir. Peki bu halde bir spor adamı olarak bize düşen nedir? Elbette Türk futbolunda hat safhaya varan şikayetlerini baz alarak problemin çözümüne katkı sağlamak. Elbette Türk sporunun bekası için yapıcı olmaktır. Evet, gerçekten futboldaki bu algı, cumartesi günü Pakistan'dan dönen Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı açıklama yapmak mecburiyetinde bırakacak kadar mühim bir hal almıştır. Zira bu olumsuzluklar ve feryadı figan eden kulüp başkanları ve taraftarlar; anlaşılıyor ki yeni sistemi ya anlamamış ya da şikayetçidirler. Ve yöneten ali makamlar da bunun farkında ve endişelidir. Çünkü bu yeni sistemde kurumlar, mesela Türkiye Futbol Federasyonu ve başkanı bu sistemin tabiatı gereği Sayın Cumhurbaşkanı ile çelişkiye düşmemek adına işleri ağırdan alıp kararlarda yavaş davranmakta ve bu zaman ayarsızlığı gerekçesi ile kurumu yönetmekte ahenksizlik yaşanmaktadır.

***

Bir diğer önemli husus ise bu tereddütlü davranışlar sonucu futbol kamuoyunda yaratılan olumsuz algıdır. Mesela futbolseverler böyle durumlarda Türkiye'de "hak edenin değil, arzu edilenin" şampiyon olacağına dair bir algıya kapılmış ve endişelidir. Son günlerdeki konuşmalarında veryansın eden Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un sözleri de aynı içeriğe bir örnektir. Bakın, doğrudur yanlıştır konusu ayrı olmakla birlikte, kuvvetli algı budur. Bu hususta 2018-19 sezonunun son 6 haftasına kadar şahlanıp, durdurulamayan Başakşehir'in seçim sathı mahalline girildiğinde "iktidarın takımı" diye kamuoyu dırdırlanmaya başlayınca zarar verir varsayımıyla talimatla "eteğinden çekilip" şampiyon edilmediği düşüncesi ya da örneği de bu tezi güçlendiren bir enstrümandır. Şimdi de bir bakanın himayesinde olduğu ima edilen Trabzonspor'un ancak erken seçim ilanı gibi bir durumda yine zarar vereceği varsayımı ile şampiyonluktan uzaklaştırılabileceği, dolayısıyla bu sistemde TFF'nin ya da kurumların muktedir olmadığı düşüncesini güçlendirmekte. Bu da TFF üzerinden "başkanlık sistemini" tartışmaya açıp sorgulatmaktadır! Tüm bu gerekçelerle ve kararsız yöneticilerle Türk futbolunda işlerin hızlandırılması ve adaletin sağlanması zor görünmektedir. Bizden söylemesi.