Başkanlık senaryoları
Türkiye'de siyaset yorumculuğu yapmak gerçekten zordur. Hele hele gelecek hakkında siyasi tahminlerde bulunmak her zaman doğru çıkmayabilir. Bugün Türk siyaseti 93 yıldır yaşamadığı günleri yaşıyor. Çünkü Meclisin önünde rejim değişikliğine neden olacak bir Anayasa Paketi var.
317 AK Parti Milletvekili tarafından desteklenen Anayasa Paketine MHP 40 Milletvekili ile destek veriyor.
Meclis'te bu Anayasa değişikliği için 330 oy barajı var. Altına kalınırsa oylamada Başkanlık rejimi başka bir bahara kalacak ve Türkiye'nin gündeminden çıkacak.
Ancak AK Parti ve MHP milletvekilleri firesiz davranırsa 357 oy ile Mecliste kabul edilen Başkanlık içeren Anayasa değişikliği muhtemelen Nisan ayında Referanduma yani halk oylamasına sunulacak.
Bu durumda parlamenter sistemin kurulmasını isteyenler "hayır" değişmesini ve Başkanlık rejiminin gelmesini isteyenler "evet" oyu verecekler.
Halkın kararını kestirmek çok zordur.
Bu Anayasa değişikliği konusunda Türk siyasetinde oluşabilecek gelişmeleri bir senaryo olarak madde madde yazayım isterseniz.
1- Anayasa değişikliği Meclis'te 330 oyu bulamazsa;
A. Devlet Bahçeli MHP'nin başında asla kalamaz
B. AK Parti'de Binali Yıldırım Genel Başkanlıktan gider
C. CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu güçlenir
2- 330 bulunur Referanduma gidilir "HAYIR" çıkarsa
A. Binali Yıldırım ve Devlet Bahçeli kesin gider
B. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çok zor duruma düşer.
C. CHP oylarını arttırır Kemal Kılıçdaroğlu güçlenir
3- Referanduma gidilir "EVET" çıkarsa
A. Recep Tayyip Erdoğan Başkan olur.
B. Binali Yıldırım Başkan Yardımcısı olur
C. Devlet Bahçeli MHP'nin başında asla kalamaz
D. Kemal Kılıçdaroğlu CHP'nin başında kalamaz.
133 Milletvekili olan CHP ile brüt 59 net 47 Milletvekili olan (Tutuklu Vekilleri var) HDP'nin 190'dan fazla oyunun Anayasa değişikliğini engelleyecek gücü yok.
Bu senaryoda Anayasa değişikliği ister Meclis'ten, ister referandumda kabul edilir ya da edilmez Türkiye'de siyasetin taşları mutlaka yerinden oynar.
Eğer kabul edilirse Başkanlık rejimi Türkiye bu süreci de en hızlı şekilde demokratik kurallar içerisinde tamamlamalıdır.
Bugünlerde bu kadarcık belirsizlik bile Türk ekonomisine ağır yaralar açıyor ki Başkanlık konusunda bir devletin yeniden yapılandırılması sırasında ortaya çıkacak eksikler veya hatalar da ekonomi bir yana iç ve dış sorunlarda büyük ve onarılması zor yıkımlar yaratabilir.
Testi kırılmadan ben uyarımı yapayım; Aman dikkat Türkiye'm, aman dikkat yüce Türk milletim.