Başbakan tefeci faizlerine neden göz yumuyor?
Tüketici yasa tasarısı kredi kartlarından 3 yılda bir kez aidat alınmasını düzenliyor. Bankalar bu tasarıyı bile şimdiden cin fikirlerle by-pas etmeye başladılar. Bazı bankalar kredi kartlarında tüketiciye imzalattıkları sözleşmeye, kredi kartı aidatı yerine üyelik aidatı koyarak almaya başladılar.
Türkiye bu bankalar yüzünden kalkınamıyor... Yine 72 milyon insanın bu bankalar yüzünden refahı artmıyor.
2001 krizini bankalar yarattı. Bu yüzden hazine borca girdi. İçi boşaltılan ve batan bankalar için borçlandı. TMSF’ye kaynak vergi gelirinden kaynak aktardı. Bu nedenle her vatandaş, doğmamış bebekler bile bankaları kurtarmak için adam başı 1250 lira mali yük altına girdi.
Bugünkü krizde de yine bankalar krizin baş aktörü olarak devrededir. Krizin derinleşmesine neden oldular.
Reel sektöre kredileri kestiler... Birçok firmanın iflasına neden oldular. Olmaya da devam ediyorlar.
Örneğin 2009’da zora giren 51 adet fabrikayı satışa çıkardılar. 654 işyerine ve 261 dükkana el koydular. 2.744 adet gayrimenkulü haciz ettiler.
Tefeci bile, sıkışanın işi düzelsin, borcunu ödesin diye yeni kredi açıyor. Bankalar ise nasıl olsa hazineye para satıyor. Bunun için de firmaları düşünmüyor.
Öte yandan diyeceksiniz ki, bankalar alacağını tahsil etmesin mi? Ne var ki acı gerçek, tüketiciyi ve kredi alan herkesi, ödeme güçlüğüne sokan bankaların aldıkları ve dünyada eşi benzeri olmayan spekülatif faiz oranlarıdır.
Örneğin, bankalar yılda yüzde 11 (yılda bileşik yüzde 13) faizle mevduat topluyorlar. Buna disponibilite ve munzam karşılık gibi maliyetleri de katarsak, yüzde 15 maliyetle aldıkları parayı, yüzde 33 faizle işletme kredisi şeklinde işletmelere, yüzde 56 faizle kredi kartı kullananlara satıyorlar. Bu hangi piyasa düzenine uyar?
Bu yanlışın sorumlusu Hükümettir. Her ne hal ise hükümet, bankalara dokunmaktan korkuyor. Mesele bankalar olunca zaafiyet gösteriyor.
Son genel seçimlerden bugüne kadar, Hükümet Meclise tüketici lehine, vatandaş lehine hiçbir kanun tasarısı getirmedi.
Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası, çalışanların müktesep haklarını da elinden aldı.
Özelleştirme, devlet malının satılması gibi konularda sık sık tasarı getiren hükümet, 9 milyona ulaşan kredi kartı mağdurunu görmezlikten geliyor. Hatta başbakan bunları mağdur olarak değil, banka borçlusu olarak görüyor. Çünkü faizi koyan kendisidir.
Kredi kartlarından geçen yıla kadar alınan yüzde 106 faizi ve bu sene alınan yüzde 56 faizi, bankaların kendi tespit etmiyor. Yasanın verdiği yetki ile Merkez Bankası tespit ediyor. Her ne kadar Merkez Bankası bağımsız ise de Başbakan da bu tefeci faizlerine göz yumuyor.
Başbakan ve Hükümet isterse, bu yasada Merkez Bankası’nın tespit ettiği faizlere sınır getirebilir. Benim 2008 Temmuz ayında bu konuda verdiğim yasa teklifi de 10 şubat 2009’da AKP Milletvekilleri tarafından reddedildi.
Özetle, bankaların halkı ve işletmeleri, kredilerden tefeci faizi alarak sömürmelerine Başbakan ve Hükümet bilerek izin veriyor. Anlaşılmayan taraf, Hükümetin neden halkın yanında değil de, 21 bankanın yanında olduğudur.