Türkiye yurt dışı müteahhitlik hizmetleri dünya sıralamasında, ABD ve Çin’den sonra üçüncü sırada geliyor. Libya’da ise 53 Türk firması faaliyet göstermektedir. Ve bu ülkede müteahhitlik hizmetlerinde ilk sırada geliyor.
2010 yılında Libya’da Türk müteahhitlerinin aldığı toplam proje bedeli 26.3 milyar dolardır. Bu tutar dünyadaki Türk müteahhitlik hizmetlerinin yüzde 15’idir.
Tahliye edilenler işsiz
Ortaya çıkan olaylar nedeniyle 25.000 Türk vatandaşı Libya’dan tahliye edildi. Bu insanlar şimdi işsizdir.
Bu nedenlerle Libya’daki gelişmeler dünyada en fazla Türkiye’yi ilgilendiriyor.
Öte yandan, Türkiye halk hareketlerinin yaşandığı ülkelerle olan dış ticaretinden bu güne kadar hep kazançlı çıkıyordu. 2010 yılında bu ülkelerle olan dış ticaretimiz aşağıdaki tabloda milyon dolar olarak verilmiştir.
Milyon Dolar Olarak 2010 Yılı Dış Ticaretimiz
İHRACAT İTHALAT FARK
TUNUS 714.40 280.40 434.00
LİBYA 1.934.20 425.60 1.508.60
MISIR 2.260.70 926.30 1.334.40
LÜBNAN 619.50 228.50 391.00
SURİYE 1.849.20 662.50 1.186.70
ÜRDÜN 572.20 42.70 529.50
BAHREYN 328.90 1.00 327.90
CEZAYİR 1.506.90 2.275.00 -768.10
TOPLAM 9.786.00 4.842.00 4.944.0000
2010 yılında bu sekiz ülke içinde yalnızca Cezayir’le olan dış ticaretimizde, 768.1 milyon dolar dış ticaret açığımız oldu. Nedeni bu ülkeden LPG (sıvılaştırılmış petrol ürünleri) satın almamızdır. Toplam 8 ülke ile olan dış ticaretimizden 2010 yılında 4 milyar 944 milyon dolar fazlamız var.
Merkez Bankası 2003 TÜFE bazlı reel kur endeksine göre, gelişmiş ülkelerle yaptığımız dış ticarette reel kur endeksi yüzde 122’dir. Yani Türk Lirası yüzde 22 daha değerlidir. Bu nedenle gelişmiş ülkelerle olan dış ticaretimizde rekabet gücümüz düşüktür. Sonuçta bu ülkelerle olan dış ticaretimizde açık veriyoruz.
Gelişmekte olan ülkelerle ticaretimiz
Buna karşılık gelişmekte olan ülkelerle olan dış ticaretimizde aynı reel kur endeksi yüzde 97.8’dir. Yani bu ülkelere karşı bizim rekabet gücümüz daha iyidir.
Sonuçta gelişmekte olan bu ülkelerle olan dış ticaretten kârlı çıkıyoruz...
Dış ticaret fazlası veriyoruz.
Bu nedenlerle Türkiye,bu ülkelerde olan olaylara karşı diğer ülkelerden daha hassas ve daha kararlı davranmalıdır.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CeBIT Kongre Merkezi’nde, Türk Alman Ticaret ve Sanayi Odasınca düzenlenen “Türk Alman Ekonomi Kongresi” nde aynen şöyle konuştu:
Libya’ya nasıl müdahale edilir?
“NATO Libya’ya müdahale etmeli midir? Böyle bir saçmalık olur mu yahu?
NATO’nun ne işi var Libya’da?
NATO mensubu olan ülkelerden birine herhangi bir müdahale yapılması halinde böyle bir şeyi gündeme getirebilir. Bunun dışında Libya’ya nasıl müdahale edilebilir? Bakın Türkiye olarak biz bunun karşısındayız, böyle bir şey konuşulamaz, böyle bir şey düşünülemez” dedi.
Sonradan aynı Başbakan lâfta çekinceler koysa da, Türkiye’nin NATO müdahalesine katılması için tezkereyi Meclis’ten geçirdi. Dünya ve Türkiye kamu oyunda çelişki yarattı.Türkiye’nin güvenirliğini zedeledi.
Ulusal çıkarlarımız
Orhan Pamuk, “Arap ülkelerindeki ayaklanmalardan dolayı çok mutluyum.. Çünkü bu ayaklanmalar İslam kültürleri medeniyet ve demokrasi ile uyuşmaz şeklinde oluşmuş olan önyargıları da yıktı” demiş.
Türk halkı diğer milletler gibi elbette demokrasiyi ister. Ancak aynı zamanda ulusal çıkarlarımızı da ön planda tutacak bir yol haritası çizmeliyiz. Bu gün başka, yarın başka konuşarak dünya ile bu ülkeler arasında arabuluculuk yapamayız.
