Barış Pınarı ve siyaset pınarı

Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin teröristleri Türkiye için tehdit olmaktan çıkartmak amacıyla sürdürdüğü "Barış Pınarı" askeri harekâtımız üç önemli sonuç ile alkışı hak ediyor.

Birincisi etkisiz hale getirilen terörist sayılarıdır…

İkincisi harekâtın "Barış" adına uygun olarak terör unsurlarından temizlenen yerleşim yerlerinde barış ve huzuru sağlamasıdır.

Üçüncüsü bölgede yaşayan tek bir sivile zarar vermeyen askeri harekât olmasıdır…

Terör saldırıları ile vatandaşlarını kaybeden ülkelerin halkları ne düşünüyorlar?

Bilemem ama bildiğim ve gördüğüm şudur:

Amerika ve Fransa başta olmak üzere Türkiye kadar olamasa da teröre hedef olan ülkelerin vicdansız liderleri Türkiye'nin terör ve teröristlerle mücadelesine destek vereceklerine köstek olmaktalar…

Ey Trump, 11 Eylül 1999'da teröristlerin ikiz kulelere ve Pentagon'a yaptıkları terör saldırısını ne çabuk unuttun?

Ey Macron, Paris'te 13 Kasım 2015'te yaşanan kanlı terör saldırısında 130 kişinin hayatını kaybettiğini ne çabuk unuttun?

"Barış Pınarı" hareketliliği sürerken biz şimdi "Siyaset Pınarı" hareketliliğine de bakalım.

Siyaset Pınarı

Değerli okurlarım,

"Türkiye'nin Siyaset Pınarı" giderek daha gür şekilde akacağa benziyor.

Alfabetik sırayla bakarak hak yemeyelim diyelim ve henüz adı olmayan ama kurucu önderinin adını alarak Ali Babacan Partisi ile başlayalım.

AB Partisi

Babacan'a yakın deneyimli siyasetçi olan AKP eski bakan ve milletvekili ile yaklaşık 3 saat sohbet ettim.

En çok dikkatimi çeken ifadesi kuşku yok ki şu oldu:

"Tek adam Partisi ya da lider partisi değil liyakat ve kariyer sahibi olan kurucularımız ve teşkilatımız ile çok güçlü şekilde ekip partisi olacağız…"

Babacan Partisinin hedefi ise Türkiye'yi başta ekonomi olmak üzere iç ve dış politikada milletin arzu ettiği çağdaş demokratik standartlara yükseltmek.

Parti tüzüğü, programı belirlendikten, temel ilkelerinin ve hedeflerinin kurucular kurulu tarafından kabul edilmesinden sonra "medya aracılığı ile millettin huzuruna çıkma" hedefleniyor.

Parti adı henüz kesinleşmedi ama kuruluş tarihi benim daha önce yazdığım "02.02.2020" tarihinden öne çekilmiş durumda…

Sohbet sorasında aldığım bilgi ise "yılbaşından önce" Ali Babacan'ın genel Başkanlığında partinin kuruluşunun tamamlanacağı.

Sohbetimiz sırasında merhum Turgut Özal'ın Anavatan partisini (ANAP) kuruluş günlerindeki, "ekonomik reform" hedefini hatırlatarak sordum:

- Babacan denilince milletin aklına ekonomide istikrarlı bir dönem geliyor. Partinizin öncelikli hedefi ekonomi olacak mı?

İşte yanıt:

"Elbette bugün ekonomi birçok açıdan dibe vurmuş durumda. Milletin çektiği ekonomik sıkıntılar, esnaf, tüccar, işadamı, sanayici gibi toplumun her katmanını olumsuz etkiliyor. Açıkladığında da göreceksiniz Türkiye'nin tüm sorunlarına çözüm bulacak bir kadro ile siyasete adım atacağız"

AD Partisi

Tahmin edeceğiniz gibi yine isim vermeden Ahmet Davutoğlu'nun partisi hakkında da son bilgileri başlıklar halinde vereceğim.

- Tüzük ve program üzerinde çok yönlü çalışılıyor, taslağı bitmek üzere,

- Taslak kurucular kurulunun da katkılarından sonra taslak olarak kamuoyuna arz edilecek,

- Gelecek öneriler doğrultusunda son hali verilecek,

- Ve müracaat edilerek parti kurulmuş olacak

- Kurucular ile parti ismi ve logo çalışmamızı yürütüyoruz

- Teşkilatların ön hazırlığı tamamlanmak üzere,

Sordum: Kurucular kimler? Partinin ana hedefi nedir?

İşte yanıt:

"Bu konuda isim vermeye mezun değilim özür dilerim. Toplumun her katmanından partimize büyük bir teveccüh var. Sayın Davutoğlu'na güvenen ve inanan insanlar ile teşkilatlara büyük rağbet var. Ana hedefimiz ideolojisi adalet olan Türkiye partisidir…"

AK Parti

Öncelikle AKP'nin eski bakanı ve halen milletvekili olan yıllardır tanıdığım duayen siyasetçinin şu değerlendirmesi ile başlayalım:

"Başkanlık rejimi AK Partinin beklediği gibi hatta hayal ettiği gibi olmadı. Tam tersi oldu, liderle milletvekilleri arasında, milletvekilleri ile bakanlar arasında kopukluk değil uçurum oldu."

- Sordum: MHP ile işbirliği AKP'ye güç katmıyor mu?

İşte yanıt:

"Keşke katsa, keşke MHP de iktidar ortağı olsa. Belki o takdirde hatalar gündeme getirilir. Aslında sorunu muhalefet dile getiriyor. O da rejim değişikliğinin AKP'ye verdiği zarardır. Bu rejim yama tutmaz…"

Ömür biter yol bitmez denir ya, Barış Pınarı harekâtı biter, siyasi harekât bitmez…

Yazarın Diğer Yazıları