Bankalara ödül
Bundan yaklaşık 4-5 yıl önceydi.
Uğur Dündar ve ekibi bir televizyon kanalının haber bültenini hazırlıyorlardı.
En çok izlenen haber bülteniydi. Haberler başlayınca bütün Türkiye ekran başına geçer ve Uğur Dündar'ın sunduğu bülteni izlerdi.
O dönemde Anadolu'da bir üniversitede 5-10 öğrenci kendi aralarında öylesine bir anket yaparak Uğur Dündar'ı en beğenilen haber sunucusu bültenini de en çok tercih edilen ilan ettiler.
Bunu Uğur Dündar'a bildirdiler ve o gün milyonlarca kişinin izlediği bir haber bülteninde Anadolu'nun bir köşesindeki üniversitenin Uğur Dündar'ı en beğenilen haber sunucusu seçtiklerini duydular. Gençler çılgına döndü. Üniversitelerinin büyük reklamı olmuştu.
Sonra bunu gören diğer üniversiteler de başladı. Neredeyse her ilde bulunan üniversite Uğur Dündar'a ödül veriyor ve o akşam haber bülteninde adları geçiyordu. Bir süre sonra Uğur Dündar bir baktı ki bu işin ardı arkası gelmiyor sonunda ne ödülü aldı ne de verenlerin adını söyledi.
Şöhretin kısa yolunu keşfeden gençler bu numarayı bir çok televizyoncuya yaptılar.
Deşifre olan ödül şöhreti artık para etmeyince gençler de bu işi bıraktı.
Karaköy Yüksek Kaldırım'da tanesi 5-10 liraya yaptırılabilen plaketleri dağıtmayı bıraktılar.
Şimdi aynı cinligi Türkiye'deki bankalar yapıyor.
Gazetelerde bedavadan reklam yapmanın yolunu bulan bankalar neredeyse dünyanın her bir köşesindeki dergi, kuruluş ve adını ilk kez duyduğumuz yerlerden ödül almaya başladılar. En iyi banka, en iyi internet, en hızlı web sayfası ve daha bir çok ödüller Türk bankalarına bol keseden veriliyor.
Bankalar bir uçak dolusu gazeteciyi o ülkeye alıp götürüyor ve bankanın yöneticilerini o ödülü alırken resimletiyor. Ertesi gün gazeteler tarafından geniş geniş kullanılıyor.
Bankalar bu işi çok sevdi.
Google'da bir arama yaptım sadece bu yıl bizim bankalar bu konuda 1040 ödül haberi var.
Haberlerin hepsi birbirinin neredeyse kopyası.
Uyanık ekonomi muhabirleri haberin başlığında sanki sadece bankanın adını değiştirip vermiş.
Bir Türk bankasının elbette uluslar arası alanda ödül alması bizi mutlu eder.
Ancak bu iş sanki Uğur Dündar'ın olayına döndü. Bankalar artık bu tür ödül ya da dünya birincilikleri ile halkın gözünde maalesef pek de bir şey kazanmıyorlar. Son birkaç yıldır neredeyse şubenin önünden geçen vatandaştan bile masraf icat edip alan bu bankaların önce Türkiye'de halkla barışması lazım. Koskoca Türkiye'de 7'den 70'e neredeyse herkes bankalara soğuk, kırgın ve kızgın.
Hatta bu ülkenin Cumhurbaşkanı bile bankalara kızıyor.
Her fırsatta konuşmasında bankalara çatıyor.
Durum böyle olunca bankalar ister Amerika'dan isterse Afrika'dan ödül alsın yine halkın gönlünü alamaz.
Bankalara kırgın ve kızgın bir başka kesim ise çalışanları. 200 bin bankacı bankaların hedef baskısı ve aşırı kar hırslarından dolayı artık mutlu değil. İş güvencesi olmadan her an kovulma korkusu ile yaşıyorlar.
Bankalar sık sık müşteri memnuniyeti anketi düzenleyip müşteriyi kızdıran personelini cezalandırıyor.
Peki bu bankalar acaba sık sık çalışanlarına memnuniyet anketi düzenliyor mu?
Düzenliyorsa ne kadar adil ve demokratik davranıyor?
Mesela bir personel açık açık bölge müdürü veya kendi şube müdürü hakkında şikayette bulunabiliyor mu?
Bulunursa ne olur?
İşte tüm bunları bir kenara bırakan bankalar maalesef ödül avcılığına çıkmış durumdalar.
Ne diyelim tebrik etmekten başka bir şey gelmiyor elimizden...