Bankalar ne yaptı ? Sorumlusu kimdir ? (2)

Dün bu köşede, bankaların kredi kartlarından fahiş faiz aldıklarını, faiz dışında çok sayıda ücret ve komisyon aldıklarını, kredilerden peşin masraf keserek gizli faiz aldıklarını, reel sektörü zora soktuklarını açıklamıştım. Bunlardan dolayı son bir yıldır hükümet ve ekonomi yönetimi de bankaları suçluyor. Ve fakat bu konuda asıl sorumluların kim olduğunu açıklamıyor.
5464 Sayılı Kanunun 26 maddesinde “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, azami akdi ve gecikme faiz oranlarını tespit etmeye yetkilidir ve belirlediği bu oranları 3 ayda bir açıklar.” deniyor. Merkez Bankası’na bu yetki 2009 yılında Banka ve Kredi Kartları Kanunu’nda yapılan bir değişiklik ile verildi. Bu tasarı hükümet tarafından verilen bir kanun tasarısı idi ve AKP oyları ile kabul edildi. Muhalefet partileri red oyu verdi.
2008 yılında kredi kartlarından alınan fahiş faizi önlemek için aşağıdaki kanun teklifini vermiştim:
Madde 1- 5464 Sayılı Kanunun 26. maddesinin üçüncü paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir, “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, azami akdi ve gecikme faiz oranlarını tespit etmeye yetkilidir. Belirlediği bu oranlar akdi faiz için en yüksek mevduat yıllık faiz oranı ve bu faizin yüzde 40’nın ilavesi ile bulunacak faiz oranından, gecikme faiz oranı ise en yüksek mevduat yıllık faiz oranı ve bu faizin yüzde 50 ilavesi ile bulunacak faiz oranından daha yüksek olamaz. Merkez Bankası tespit ettiği bu faizleri üç ayda bir ve yıllık basit faiz olarak açıklar.”
Bu teklifim AKP oyları ile reddedildi. Eğer yasalaşsaydı, şimdi bankalar akdi faiz olarak yüzde 11 faiz alacaklardı. Gecikme faizi olarak da yüzde 12 faiz alacaklardı. Munzam karşılık ve masraf maliyetlerinden sonra yine de bankalar yüzde 20 ile yüzde 30 oranında kâr elde edeceklerdi. .
Eğer bugün bankalar fahiş ve spekülatif faiz alıyorsa, bunun sorumluları bu kanunlarla onların önünü açan siyasi iktidarda değil mi? Bu kanunla yetki alan Merkez Bankası’nda değil mi ? Merkez Bankası neden makul faizler belirlemiyor? Neden spekülatif oranlar belirliyor? Merkez Bankası’nın tüketiciye ne kastı var ?
Öte yandan, aralarında gizli bir anlaşma varmış gibi bankaların tamamı Merkez Bankası’nın açıkladığı azami faizden faiz alıyor. Madem rekabet var, neden bir banka bile daha düşük faize razı olmuyor? Bunun adı kartelleşmedir. Kartelleşme ise anayasaya aykırıdır.
Anayasa’nın 167 maddesi, piyasaların denetimini düzenlemiştir. Bu maddeye göre, “Devlet, para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır; piyasalarda fiilî veya anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler.”
Bankalar arasındaki kartelleşmeyi, anayasaya aykırı olduğu için devlet adına hükümetin önlemesi gerekmez mi? Hal böyle iken, ekonomi yönetiminin veya bakanların bankalar için, “spekülasyon yapıyorlar” demeye hakları var mı ?
5411 Sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca bankalar faiz dışında sağlanacak menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların niteliklerini ve sınırlarını serbestçe belirleyebiliyor. Bakanlar, sürekli bankaların faiz dışı aldıkları bu masraf ve menfaatlerden şikayet ediyorlar . Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı da bir kanun tasarısı hazırladıklarını söyledi. Peki bu tasarı neden yasalaşmadı? Hükümet isteseydi bu tasarı hızla yasalaşır ve bankalar kontrol altına girerdi. Yasal düzenleme yapmadan bankaların kulağını çekmeye hakkımız var mı?

Yazarın Diğer Yazıları