Bankacılık sektörü nereye gidiyor
Bankacılık sektöründe uzun bir süredir daralma konuşuluyordu. FED’in parasal genişlemesinden dolayı bol para döneminin bitmesi, en çok bir dönemin yıldızı Türk bankalarını olumsuz etkiliyor. Sektör için 2015 yılının hiç de iyi olmayacağını herkes çok iyi biliyordu ama nedense kimse dillendirmek istemiyordu.
Banka üst yönetimlerin gizli korkusu bugün gerçeğe dönüşüyor.
Pazar payının daralması, Türkiye’nin milli gelirinin hızla düşmesi, Türk halkının alım gücünün artık durma noktasına gelmesi en önemlisi borçlanmanın zirveye ulaşması, bankalar için kaçınılmaz sonun adeta başlangıç noktası.
FED, henüz faiz yükseltmedi. Bugün yarın ya da bir kaç ay içerisinde kesin yükseltecek. Bu karar, Türkiye’ye giren paranın daha da azalmasına neden olacak. FED’in yüksek faiz kararı vermesi Türkiye gibi yurt dışından borçlanıp bunu kendi parasına çevirip satan ülkeler için hiç de ucuz olmayacak. Türk bankaları, Amerikan Merkez Bankası FED’in parasal genişleme politikasıyla ile bol parayı çok ucuza buldu. Artık dünyada bugün bile ucuz sendikasyon kredisi yok.
Tüm bu gelişmeleri toplar, çıkartırsak karşımıza şöyle bir sonuç çıkıyor:
Türk bankaları için bol kârlı dönem bitti!
Peki bundan sonra ne olur?
Bol keseden kredi!..
Beklenen daralma yavaş yavaş gerçekleşecektir. Yılın ilk 6 ayında daralma iyice kendini hissettirecek. Tabii ki burada dövizin hareketi de çok önemli. Dövizin bırakın yükselmesini bu seviyelerde kalması bile Türk bankacılık sistemi için kâbus. Çünkü bankalar son 5 yıldır bol keseden kredi dağıtıyordu. Tabii bunu yaparken babasının hayrına yapmadı. Dünyanın çok üstünde bir faiz oranı ile. Bu da dünya bankaları batarken bizim bankaların kasasının ağzına kadar kâr ile dolmasına neden oldu.
Ancak, FED oyununun bitmesi her şeyi değiştirdi.
Her şeyin değiştiğinin ilk işareti Cuma günü Alternatifbank’tan geldi. Banka, borsaya yaptığı açıklamada bazı bölge müdürlüklerini ve şubelerini kapatacağını bildirdi. Banka, aynı şehirde bulunan bazı şubelerini de birleştirme yoluna gidiyor.
Bu demek oluyor ki Alternatifbank, çok ciddi bir personel azaltmasına gidecek. Alternatifbank’ın 31 Aralık 2014 tarihi itibariyle Türkiye Bankalar Birliği’ne bildirdiği şube sayısı 73. Personel sayısı ise 1231. Banka şu ana kadar kaç kişiyi işten çıkartacağını açıklamadı. Ancak en iyimser tahminlere göre personel sayısını yüzde 40’a yakın azaltacak. Bu da yüzlerce bankacının işsiz kalması anlamına geliyor.
Genele yayılacak
2015 yılının bankalar için zor geçeceğini artık herkes kabul ediyor.
Bankalar bu yıl da aynı yanlışı yapıp hemen personel kıyımına gidecekler. Bu hep böyle oldu. En ufak bir krizde ilk yaptıkları şey personel sayısını azaltmak. Oysa personel bankalar için en küçük gider. Lüks plazalarda egosunu tatmin eden CEO’lar, maalesef küçülme diyince akıllarına işten çıkartmaları getiriyorlar.
Şu an için bankacılık sektöründe 200 bin 878 kişi çalışıyor. Bunun 195 bin 354’ü mevduat bankalarında çalışıyor. Bu rakamın sadece 55 bin 851’i kamu sermayeli bankalarda. Diğerleri özel ve yabancı sermayeli bankalarda çalıştırılıyor.
Bankacılık kulislerinde önümüzdeki günlerde büyük bir bankanın da şube birleştirme operasyonuna gideceği konuşuluyor. Türk bankacılık sisteminin önündeki zaten tek plan, şube birleştirme. Sistem bu şekilde şube yüklerinden kurtulmuş olacak. 2014 yılı üç çeyrek bilançolar incelendiğinde, zaten şube kârlılıklarında genel olarak azalma dikkat çekiyordu. Şubelerin kârlılık hedeflerini bırakın tutturmayı yüzde 80’e bile yaklaşan sayısı parmakla gösterilecek kadar az.
30 bin işsiz bankacı
Bankacılık uzmanları, bankacılık sektöründeki daralmanın gerçek anlamda bu yılın ilk çeyrek bilançosunda görülebileceğini belirtiyorlar. Şube birleştirme operasyonlarının ise bu bilançolardan sonra hız kazanması bekleniyor. Sektörün bu yıl içinde yüzde 15 küçülmesi iyimser bir beklenti olarak da gösteriliyor. Bu rakam bile 200 bin çalışanın bulunduğu sektörde 30 bin işsiz anlamına geliyor.
Burada Çalışma Bakanlığı’na çok büyük iş düşüyor. Bugüne kadar neredeyse hep işverenin hakkının peşinde koşan Bakanlık, artık çalışanları da hatırlamak zorunda. Bankaların insan kıyımından önce iş güvencesini garanti altına almalı. Bunu yapmadığı sürece 200 bin çalışanın vebali hep bu bakanlığın üzerinde olacaktır.