Bankacılığınız bu mu?
"Remzi Bey, iki gündür artık uykularım kaçtığı için size bunu yazıyorum. İki çocuğum var. Baskılar o kadar çok arttı ki, artık psikolojimiz bozulmuş durumda. Kendi psikolojimizle uğraşırken, son dönemde bir de vicdanımızın ağır yükü ile boğuşuyoruz.
Bankamız artık bize bankacılık değil sadece sigortacılık yaptırıyor. Dönemsel, haftalık ve hatta günlük sigorta hedefleri artık dayanılacak boyutta değil. Saçma sapan sigortaları işten kovulma tehdidi ile zorla sattırılıyor. Kredi almaya gelen insanları şubeden adımını attığına pişman ediyoruz. Zaten bir kişinin ihtiyacı olmasa neden gelip kredi çeksin ki! Zor durumda oldukları için ne kadar sigorta kesersek keselim çaresiz kabul ediyorlar. Karşı çıktığınızda ise başkaları nasıl yapıyor diye tepki gösteriyorlar.
Son yaşadığım olay 18 yıldır yaptığım mesleğimden nefret etmeme ve büyük bir vicdan azabı çekmeme neden oldu. 3 bin lira kredi almak için şubeye gelen insana 350 lira AFKS (Avantaj Ferdi Kaza Sigortası) kestim. Adam o kadar çaresizdi ki, eline geçen 2 bin 650 lirayı alıp gitti. Düşünebiliyor musunuz kredinin yüzde 10'ndan fazlasını sigorta olarak geri aldık. Hükümet 0,10 faiz puanı ile uğraşırken biz adamın cebinden yüzde 10 çaldık.
Adamın yüzü ve çaresizliği beni o kadar üzdü ki, geceleri vicdan azabından uyuyamıyorum. Çocuğuma yedirdiğim her lokmanın boğazında kalacağından korkuyorum.
40 yaşındayım ve bu saatten sonra hiçbir yerde iş bulamayacağım için sesimi çıkartamıyorum. Yapmıyorum başkaları yapıyor diye baskı yapıyorlar. Lütfen bu sigorta belasından bizi kurtarsınlar. Artık krediyi sadece sigorta satmak için veriyoruz."
Bankanın adını yasalar gereği vermiyorum.
Tefeci gibi banka!
Son bir yıldır bu banka bankacılık faaliyetini tamamen sigortacılığa çevirmiş durumda. Bilançosuna baktığınızda bankacı gibi değil, sigortacı ve tefeci gibi çalıştığını görüyorsunuz. İşin ilginci 2018 yılında faiz gelirini en fazla artıran bu banka oldu.
Peki bunu nasıl sağladı?
Tabii ki kendisinden kredi kullanan müşterilere zorla yüksek faizi kabul ettirerek. Bu banka 2008 yılındaki krizde de aynısını yaptı. Kredilerin kapatılmasını isteyen banka ikinci plan olarak da yüksek faiz önerdi.
Verdiği kredi düşerken, faiz gelirindeki artışın sırrı da burada gizli.
Piyasaya kredi verme, verdiğin kredileri de geri çağırma tehdidiyle yüksek faize razı et ve şubenden içeri girenlere personelini de işten kovulma tehdidi ile sigorta ile kazıkla.
Bankacılık bu mu?
Aman bankacılık sektörünün görünümü bozulmasın diye herkes susuyor. Herkes bu soyguna göz yumuyor.
Bu zaafı gören banka ise tefecileri aratmayacak yöntemlerle adına bankacılık(?) dediği işini yapıyor.
Daha önce de yazdım:
Şube çalışanları lütfen vicdanınızla hareket edin. Hedefi tutturacağım diye, size gelen çaresiz zor durumdaki insanlara saçma sapan sigortalar kesmeyin. Varsınlar sizi kovsunlar ama en azından gece huzurla uyuyun ve en önemlisi çocuğunuzun boğazından helal lokma geçtiğinden emin olun.
Son olarak, oturduğu koltuğu korumak için bu ahlaksız ve vicdansız çarkı döndüren şube müdürlerine, bölge müdürlerine ve banka üst yönetimine sesleniyorum:
Allah'tan korkun! Bugün kazandığınız haksız ve kirli paralar sizden olmasa bile çocuğunuzdan ve ailenizden eninde sonunda çıkacaktır.
Yazıklar olsun bunların bankacılığına.
Bırakın bu ahlaksız kazanç yöntemlerine destek vermeyi. Dünyada nasıl yapılıyorsa siz de öyle yapın. Dünyanın hangi ülkesinde şubeye giren insanlara tehditle, zorla sigorta poliçesi kesiliyor?
Siz yapmazsanız, "nasıl olsa birileri yapıyor" diye en azından kimseye baskı yapmazlar.
Bankacılık sektörünün öncelikle vicdana ve ahlaka ihtiyacı var.
Yasal düzenlemeler maalesef yapılmıyor ve banka şubeleri bankacılıktan çok sigorta acentesi gibi çalışıyor.