Bir dönem minibüs şoförlerinin yoldaki yolcuya "ördek" dediği öğrenildi. Yolcu almaya da ördek toplama.
Kıyamet koptu. Herkes isyan etti. Meslek odaları çıkıp yolcusuna dahası müşterisine ördek diyen şoförleri kınadı ve bazı yaptırımlar uygulayacağını açıkladı.
Sonunda minibüs şoförleri bir daha müşterisine ördek demedi.
Tam 15 yıl geçti aradan.
Bir videoda geçen konuşmaları yayınladım. Bir banka yöneticisinin personeline yönelik yaptığı video konferansı:
"Herkese merhaba. Hayalim üç hece grubuna sevgilerimi iletirken, taş, kuş, civciv ve yumurta konusuna bir açıklık getirmek istedim. Şöyle ki; kaç taş attın yani kaç müşteri ile bu konuda iletişim kurabildin. Kaç kuş yakalayabildin yani kaçı olumlu baktı, kaç civciv var?"
Bu yazı adeta bankacılık dünyasında şok etkisi yarattı. Bir çok bankacı beni arayarak tepkilerini dile getirdi.
Hayatını bankacılık mesleğine adamış insanlar, müşterinin civciv, kuş ve işlemlerin yumurta olarak görülmesine kızdılar.
Bankacılara göre, bu bankacı hanımın videoda müşterilere kuşlar ve civcivler diye hitap etmesi bankacılık etiğine de aykırı bir davranıştı. Buna izin veren bankanın denetleyici ve düzenleyici kurum tarafından incelenip cezalandırılması lazımdı.
Denetleyici ve düzenleyici kurumdan ses çıkmadı. Zaten çıkmasını da beklemiyordum.
***
Türkiye Bankalar Birliği, bu yazıda adları geçtiği için lütfedip benden detay istediler.
Neyin detayı ki! Zaten her şey ortada. Yabancı bir banka müşterilerine kuş ve civciv diye hitap ediyor, sattığı ürünleri de yumurta olarak niteleniyordu.
Kaç taş attın, kaç kuş vurdun, kaç yumurta aldın ve kaç civciv çıkarttın!
Rezalet! Bir banka müşterisi olarak çok kızdım. Bu sorun sadece benim değil, tüm banka müşterilerinin sorunu.
Banka şubesine gidiyorsunuz işlem yaparken karşınızdaki bankacının yüzüne bakıp, "Acaba bana da kuş diyor mu" diye içinizden geçiyor. Kredi çektikten sonra bankacının ağlayarak, ajitasyonla "Ne olur hedefim var" diye size sattığı ürünlerden dolayı banka şubesinden çıkarken arkanızdan "Bu kuştan tam 3 yumurta aldım" diye sevindiğini düşünebilirsiniz.
Sonunda Türkiye Bankalar Birliği büyük incelemesini ve sonucunu bana bir yazı ile bildirdi:
"Birliğimiz Hukuk Müşavirliğince izlenerek konu hakkında bilgi edinilmiştir. Video içeriği dikkate alındığında bir metafor kullanımıyla izleyenlere mesaj verilmek istendiği, ancak metaforun videoda açık ve net biçimde anlatılamadığı; ayrıca, videoda konuşan kişi tarafından anlatımın tamamlanamadığı görülmektedir. Söz konusu video kaydı esas alındığında Bankacılık Etik İlkeleri ve Türkiye Bankalar Birliği Etik Komisyonu Çalışma Esas ve Usulleri uyarınca Birliğimizce konu hakkında resen yapılabilecek bir işlem bulunmadığını görüşündeyiz."
Sonuç bu! Türkiye Bankalar Birliği'nin etik kurallarını şahsen çok merak ettim.
Bu etiğin içinde acaba müşteriye hakaret hoş görüsü de var mı?
Bu banka daha önce de personeline yazı yazarak "müşterinizi tenhada kıstırın" diye talimat vermişti. Ve hatta "müşteriyi kucağa düşürme" konusunda da eğitim vermişti.
İşte bu banka aynı banka.
Ne BDDK'nın ve ne de Türkiye Bankalar Birliği'nin ses çıkartmadığı bu videodan sonra yapılacak bir şey yok.
Bir yandan bankalara esip gürleyen bir siyasi iktidar, diğer yandan astığı astık, kestiği kestik olan yabancı sermayeli banka.
Arada kalanlar ise bizler... Yani kuşlar, yumurta ve civciv!
