Bahçeli olmazsa Erdoğan olamaz
24 Haziran olmasaydı, Erdoğan olur muydu? Çok kısa ve öz sordum ki bugünün siyasi yapısının şifrelerini birlikte çözelim.
Değerli okurlarım, önce 7 Haziran 2015 genel seçimine bakalım.
AKP: Yüzde 40,87 - 258 Milletvekili
CHP: Yüzde 24,95 - 132 Milletvekili
MHP: Yüzde 16,29 - 80 Milletvekili
HDP: Yüzde 13,12 - 80 Milletvekili
Bu tablodan tek başına iktidar çıkmadı yani AKP 2002 yılında yakaladığı tek başına iktidar şansını ilk defa kaybetti.
Neden?
Çünkü Recep Tayyip Erdoğan, "Başkanlık rejimi" için mitingler yapıyordu ki seçmen "hayır" mesajı vererek AKP'yi tek başına iktidardan düşürdü.
7 Haziran gece yarısı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli şu açıklamayı yaptı:
"Birinci koalisyon, başlangıcından bu yana birliktelikleri devam eden AKP ile HDP arasında olması lazımdır. İkinci bir koalisyon modeli olarak AKP, CHP ve HDP'yi bir araya getirebilirsiniz.
Böyle bir yapılanma içinde MHP, şerefi ve haysiyetiyle ilkeli ve dürüst politikalarıyla Meclis'te denetimi esas alan ana muhalefet partisi görevini üstlenmeye de hazırdır.
Eğer bunların hiç birisinden sonuç alınamıyorsa, Türkiye'yi, AKP'nin azınlığına, bir takım çevrelerin senaryosuna mahkûm etmeye kimsenin hakkı yoktur. En erken seçim ne zaman olacaksa o zaman da seçim olur" dedi.
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu idi ve "Başkanlık rejimi" denilen yeni yapıya karşı, "parlamenter rejim" taraftarıydı.
Koalisyon arayışında Devlet Bahçeli'ye, "Uzun vadeli, kısa vadeli, azınlık veya seçim hükümeti" teklif eden Davutoğlu, Bahçeli'yi "her nedense" ikna edemedi.
O gün kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelerin perde arkası 20 Ekim 2017'de bir televizyon yayınında ortaya çıktı.
Programa telefon eden MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, 7 Haziran sonrası Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kendilerine koalisyon teklifi yapmadığını, koalisyon teklifi yapmayıp suçu MHP'ye atmayı planladığını belirterek, "Gerçekler ortaya çıkarsa, defterler açılırsa Davutoğlu mahcup olur, zorda kalır" dedi.
AKP adına katılan Şanlıurfa Milletvekili Faruk Çelik de yayına bağlanarak amacın hükümet kurmak olduğunu ancak MHP'nin koalisyona yanaşmadığını ve Bahçeli'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında ağır cümleler kullandığını belirterek, "CHP ile bir koalisyonu değerlendirmemizi tavsiye ettiler" dedi.
O günlere tekrar dönelim.
MHP defterini kapatan Davutoğlu, Türkiye'de toplumsal barışı ve iç huzuru sağlamak, uluslararası ilişkilerde çok güçlü bir dış politika uygulamak için CHP ile koalisyon yapmak amacıyla CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile buluştu.
İki parti heyetleri istikşafi görüşmeleri başlatarak AKP/CHP koalisyonunun temellerini atmaya çalıştılar.
Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP ile CHP koalisyonuna karşı tavır alarak sonuca ulaşılmasını engelledi ve 1 Kasım 2015'te seçimlerin yenilenmesi kararı aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan çok az sayıda mitinge katıldı. AKP'yi sırtlayan Davutoğlu, 7 Haziran'ın ana teması "başkanlık rejimi" tartışmalarını gündem dışına çıkartarak çöken AKP'yi 1 Kasım'da ayağa kaldırdı.
AKP: Yüzde 49,49 - 317 Milletvekili
CHP: Yüzde 25,31 - 134 Milletvekili
HDP: Yüzde 10,76 - 59 Milletvekili
MHP: Yüzde 11,90 - 40 Milletvekili
Devlet Bahçeli'nin AKP ile koalisyon imkânını kullanmayarak tekrar tek başına iktidar yapması ve HDP'nin altında kalması ülkücü kesimin büyük tepkisine neden oldu.
MHP'deki parti içi muhalefet yeterli imzayı toplayıp "olağanüstü tüzük kurultayı" için iş birliği yaparak genel başkan seçiminin yolunu açınca AKP ve Erdoğan, Bahçeli'ye sahip çıkıp yargı yoluyla onun koltuğunu korumasını sağladılar.
Bahçeli, 11 Ekim 2016'da grup toplantısında yaptığı konuşmayla "sürpriz" şekilde Erdoğan'a "başkanlık rejimi" pası attı.
16 Nisan referandumunda "tek adam" sistemi olarak adlandırılan "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" YSK'nın mühürsüz oyları da hukuka aykırı şekilde kabul etmesi ile kabul edildi.
16 yıllık AKP iktidarının geleceği için seçim takvimleri şöyleydi:
31 Mart 2019 yerel seçim.
10 Ağustos 2019 Cumhurbaşkanı seçimi ve milletvekili seçimi.
17 Nisan 2018 tarihinde Bahçeli, "Cumhurbaşkanlığı Sistemi henüz tam devreye girmedi. Türkiye'nin 2019'a kadar dayanması kolay değildir. 2019'a kadar ulaşmak her dakika zorlaşmaktadır" diyerek 26 Ağustos 2018'de erken cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimi yapılmasını önerdi.
Bu öneri cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimin bir arada yapılmasını sağlayacaktı.
Erdoğan, Bahçeli'nin bu yeni desteğine "balıklama atlamak" bir yana "dört elle sarılarak" erken seçimi 24 Haziran 2018'e çekti ve AKP, Meclis'te ancak MHP koalisyonu ile çoğunluğu sağlayabildi.
14 ay daha görev süresi olan Erdoğan kendisini ve AKP'yi neden riske attı?
Değerli okurlarım; Erdoğan gördü ki, 15 yıllık AKP iktidarı sonunda gerek döviz gerek enflasyon Ağustos 2018'de patlayacak ve büyük ekonomik kriz yaşanacak.
Aslında bugün bakıldığında beka sorunu Türkiye'nin değil Türk ekonomisinin ve AKP iktidarının beka sorunu olduğu anlaşılıyor.
Bu tablo da 31 Mart 2019'da yerel seçimi kaybetmesine yol açacak ve yıkılan domino taşları etkisi ile hem cumhurbaşkanlığı hem de milletvekili seçimleri kaybedilecek.
Bu siyasi tablodan anlaşıldığı üzere Erdoğan'ın siyasi kaderi MHP'nin elindedir.
Sonuç olarak şu vurguyu yapayım;
Bahçeli olmasaydı, Erdoğan olamazdı...
1 Nisan'dan sonra Bahçeli olmazsa, Erdoğan da olamaz...