Aziz Nesin'den Mehmet Büyükekşi'ye. TFF seçimlerinde gerçek oldu

Deveye sormuşlar;
- Boynun neden eğri?
Cevap vermiş;
- Nerem doğru ki?
Bizim futbol da öyle işte. Tepeden tırnağa eğri, büyrü!
Taaa TFF'den tutun da en alttaki kulüplere kadar hem de.
Anlatayım. Sezon boyunca kulüpler neden şikayet etti en çok? Federasyondan değil mi?
Ne TFF başkanını bıraktılar, ne de kurullarını. MHK'sından tutun Tahkim'ine kadar.
Hep de dediler ki; "Genel kurulda görüşürüz!"
Şimdi genel kurulda görüşecekler. Ne zaman genel kurul. 22 Haziran'da. Peki ne olacak görüşecekler de? Hiçbir şey. Çünkü bizim koca koca kulüpler bir aday bulup da çıkaramadılar Mehmet Büyükekşi'nin karşısına... Bağırış, çağırış! Sonra gidip oy verecekler tıpış tıpış!
Aklıma Aziz Nesin'in müthiş öyküsü geldi. Aktarayım:
*

Köyün ağası traktörüne binmiş, kasabaya pazara gidiyor. Yolda köyün çobanı Memet’e rastlamış. Memet yürüyerek gidiyor kasabaya. Ağa Memet’i traktöre çağırmış, "Gel seni de götüreyim" diye.

Bir süre sonra, ağanın aklına bir muzırlık gelmiş, biraz eğlence olur diye
düşünerek, traktörü durdurmuş ve Memet’e dönmüş. “Ula Memet” demiş, “Şu yolun kenarındaki mayısı gördün mü?” (Malum, köylük yerde hayvan bokuna “mayıs” da denir).
"He gördüm ağam” demiş Memet…
Ağa devam etmiş “Ula Memet” demiş.. “Şu mayısı yersen bu traktörü sana veririm.."
Memet şaşırmış, afallamış… İçinden “yav” demiş; "Ömrü hayatımda böyle bir şeye sahip olamam. Gözümü kapatıp yersem, bu traktörün sahibi olurum” diye düşünerek “Olur ağam essah mı dediğin” diye ağanın teklifini garantiledikten sonra, traktörden inmiş, yolun kenarındaki mayısı bir çırpıda yutmuş…

Ağanın maksadı aslında Memetle dalga geçmekmiş ama olanı biteni görünce o da şaşırmış ve sözünde durarak direksiyondan kalkıp traktörü Memet'e teslim etmiş…

Akşama doğru işleri bitince köye dönerken traktörün yeni sahibi Memet, ağayı da alıp köye doğru yol almışlar. Ama, ağanın da canı sıkkın, Memet'in de. Ağanın canı sıkkın. Çünkü, biraz eğleneyim derken gül gibi traktörü çoban Memet'e kaptırmış. Memet'in canı sıkkın. Çünkü, mayısı yediği köyde duyulunca nasıl aşağılanacağını düşünmüş…

Bu düşüncelerle giderlerken, birden traktörü durdurmuş Memet ve ağaya dönerek
“Ağam demiş, bilirim ki senin de canın sıkkın benim de. Bak şu yolun kenarında ki mayısı görürsün. O mayısı yersen, traktörü geri sana veririm” demiş…

Ağa zaten büyük pişmanlık içinde, içine oturmuş traktör. Hemen atlamış yola ve gözlerini kapatarak bir çırpıda yemiş mayısı…

Sonra direksiyondan Memet kalkmış, ağa oturmuş…
Köye yaklaşırlarken ağa Memet'e dönüp;
“Ula Memet, bu traktör kasabaya giderken benimdi değil mi?”
"Evet, senindi ağam" demiş Memet…
Ağa devam etmiş; “Kasabadan dönerken de benim değil mi?”
Memet “Senin ağam" demiş…
“Peki.. o zaman Memet. Biz bu boku niye yedik” diye bitirmiş ağa…

*

İşte ben de diyorum ki madem yine destekleyecektiniz aynı kişiyi. O zaman neden bağırıp çağırdınız, birbirine düşman ettiniz taraftarlarınızı kulüp başkanları ve yöneticiler, size diyorum.

Türkiye'nin gelmiş geçmiş en başarısız başkanlarından olan Mehmet Büyükekşi'ye sesleniyorum.

Boşuna yapmayın şu kongreyi.

Nasıl olsa "Emir büyük yerden" korkusuyla kimse çıkamıyor karşınıza.

İptal edin seçimi meçimi.

Boşuna onca delege gelecek, otel yeme içme uçak masrafları ödenecek.

Yazık. Devir tasarruf devri. Yapın formaliteden bir şey, ilan edin başkanlığınızı.

Bak yine aklıma Aziz Nesin'in o öyküsü geldi.

Yazarın Diğer Yazıları