Gelin bu haftaki yazımızda lafı hiç eveleyip gevelemeden bodoslama mevzuya girelim. Bizden adam olmaz! Sırtımız yerden kalkmaz! Bunun sebebi de gayet açık... Genlerindeki zeka yetenek ve mücadeleciliğini İstiklal Savaşı'nda yedi düvele ispat etmiş bir millet için bu ifadeler ağır değil mi? Evet maalesef ağır, ama gelinen süreçte şimdi gerçek bu. O günden bugüne Türkiye'de öyle iki adam tiplemesi öne çıkıp tercih edilir olmuş ki! Bu tipler iş başında oldukça, devir ve devran onların oldukça; sporda, eğitim ve ekonomide, sportif tesisleşme de sırtımız yerden kalkmaz.
Peki kim bu tipler?
1-Şöhret vurgun yiyenler
2-Tekerleri dönsün diye "yanlışa bu yanlış"! diyemeyenler.
Tabi bu ikazlara rağmen bu tiplerle çalışmakta ısrar edenlerde bu olumsuzlukta pay sahibidirler. Bu gerekçe ile bu iki adam tipinde ısrar edildiği müddetçe Fenerbahçe'de, Beşiktaş'ta, Türkiye Futbol Federasyonu'nda (TFF) ve Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu'nda (ASKF) fayda ya da zararını hesap etmeden Topkapı Sarayı içindeki çim sahayı yıkan Kültür Bakanlığı'ndaki eski kafa ile sırtımız yerden kalkmaz.
***
Örneklere Fenerbahçe ile başlayalım. Fenerbahçe Spor kulübüne; Aziz Yıldırım Bey'in son dönemlerinde kötüleşme sinyalleri veren "ekonomik ve sportif" neticelerin ardından büyük bir umutla gelip moral kaynağı olan Ali Koç yönetimince kurulan Fenerbahçe; Antalyaspor maçında 6. dakikada kendi sahasında 1-0 yenik duruma düşüyor. Fakat o Fenerbahçe, kalan 84 dakikada bu skoru lehine çeviremiyor.
Şimdi biz "Kim kurdu bu takımı?", "Niye değişmedi 84 dakikada bu skor?","Ne yapıyorsun Ersun hoca?", "Bu nasıl Fenerbahçe?" dersek, katkı mı sağlar, ayıp mı etmiş oluruz. Soruyorum dostumuz Ali Koç Bey'e.
***
Beşiktaş'ın seçimli kongresi yaklaşırken, kulübe imzası ile bir çok tesis kazandıran eski bir bölge müdürü olarak başkanlık için adı geçen İsmail Ünal, Serdar Adalı veya Ahmet Nur Çebi'ye eski Devlet Bakanı Ali Doğan Bey ve Yıldız Teknik Üniversitesi bölüm başkanlarından Prof. Sezgin Çelik Bey'den istifade etmelerini önersem mesela... Ya da sosyal medyada sıkıntı ve 'Mahv u perişan'lıkları sıkça dillendirilen Amatör Spor Kulüpleri'nin sıkıntıları ile ilgilenmek dertlerine deva olmak yerine, futbol maçlarında protokol tribünlerinde ön sıralarda fotoğraf vermenin Türk futboluna bir yarar sağlayamayacağını hatırlatsam kardeşim ASKF başkanına... Hatta hatta İstanbul'un Fatih ilçesi Sultanahmet Topkapı Sarayı içinde sarayın spor alanı olduğu ispatlı alanda amatör kulüpler için yaptırdığımız güzelim Cankurtaran Çim Sahası'nı yıktırıp devrini tamamladıktan sonra "yıkıntısı ile mezbelelik bırakıp giden" eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay Bey'in marifetini Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Bey'e duyursam ve şikayet etsem, katkımı sağlar, kusur mu işlerim acaba?
