Ayasofya Cuma hutbesinde Fatih ve Atatürk olacak mı?

Ayasofya, 24 Temmuz günü Diyanet tarafından seçilmiş 1500 kişinin cuma namazı kılması ile ibadete açılacak. Siyasi liderler davet edilecekler mi, edilirlerse gidecekler mi önümüzdeki günlerde belli olur. Davet için hazırlanacak VIP listesinin 1 numaralı ismi de elbette Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olur.

Yandaş medyaya, "Ayasofya''da ilk hutbeyi Erdoğan okusun" diye yazması saraydan fısıldandı. Emir yerine getirildi…

2 numaralı davetlinin Ensar vakfından Türk Tarih Kurumu başkanlığına atanan Prof. Dr. Ahmet Yaramış olmasında yarar var.

Yaramış''ın, "FETÖ''cülerin affedilmesi" önerisine karşı bir cümleyi hutbeye eklesinler ki;

Allah-ü Teâlâ bu önerinin gerçekleşmemesi için AKP''lilere akıl fikir versin…

Hutbe demişken;

Diyanet İşleri Başkanlığı biliyorsunuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk adına hiçbir hutbede yer vermiyor.

Gerekçesi şöyle:

"Hutbelerde isim verilmez"

Peki, şimdi soruyorum…

24 Temmuz 2020 günü kılınacak Cuma namazında İstanbul''u 1453 yılında fetheden, Ayasofya''yı cami yapan Fatih Sultan Mehmet''in adına hutbede yer verilecek mi?

Diyanet''e göre verilmemeli…

Ama eğer Fatih''in adına hutbede yer verilecekse diyorum ki;

- 13 Kasım 1918 tarihinde İstanbul''u fiilen işgal eden İngiltere''yi,

- 16 Mart 1920 tarihinde İstanbul''u resmen işgal eden İngiltere''yi,

- 6 Ekim 1923 tarihinde Kurtuluş Savaşının kazanılması ile İstanbul''dan resmen kovan ve ikinci kez fetheden Gazi Mustafa Kemal Atatürk''ün adına da hutbede mutlaka yer verilmelidir.

Bu hutbeyi okuması beklenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hutbeyi şahsı adına kaleme almalıdır.

Bir de şu var ki Cuma namazını imam olarak Erdoğan''ın kıldırması da bana sürpriz olmaz…

Laik Türkiye Cumhuriyeti tarihine ilk "İmam Cumhurbaşkanı" olarak da geçer…

Şöyle sorabileceğinizi tahmin ediyorum:

"Erdoğan hutbeyi yazar ve okursa CHP''ye de Kemal Kılıçdaroğlu''na da her konuşmasında olduğu gibi ağır hakaretlerle hücum eder mi?"

O zaman Ayasofya''da ilk Cuma namazına katılma daveti bekleyen ve elbette bu daveti alacak olan Muharrem İnce''de hutbe biter bitmez kalkar yanıt verir…

Dersiniz ki;

"Yok artık; Erdoğan dini siyasete alet eder mi?"

Cami avlusundan, musalla taşında yatan mevtaların huzurunda cenaze namazları sonrasında Erdoğan''ın siyasi demeçler verdiğini ne çabuk unuttunuz?

Hutbeyi ister Erdoğan ister Diyanet Başkanı Ali Erbaş yazsın ya da okusun çok açık ve net diyorum ki;

- Eğer Fatih Sultan Mehmet''in adına yer verir,

- Gazi Mustafa Kemal Atatürk adına yer vermezseniz iki elim yakanızdadır…

Değerli okurlarım,

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AKP''nin parçalanmasını engellemek için eski başbakan Ahmet Davutoğlu''nun 3 yıl boyunca verdiği konferanslardaki konuşmalarından rahatsız oluyordu.

O günlerde AKP eski milletvekili Selçuk Özdağ''ın da Davutoğlu''nun yanında yer alıp destek vermesini Erdoğan dikkatle takip ediyordu.

Bu fotoğrafı da o gün ben çektim:

orhan-u-foto.jpg

13 Şubat 2019''da Hacı Bayram Camisi külliyesinde bulunan Kültür ve Sanat Vakfı şubesinde konferans veren Ahmet Davutoğlu''nu izleyerek, "Ya bir partiye ya da yeni bir partiye genel başkan olacak" diye yazmıştım.

İşte o gün Davutoğlu''nun yanında görmüştüm Selçuk Özdağ''ı…

Özdağ''ın ziyaretime geldiğinde yaptığımız sohbette ortaya çıkan 15 Temmuz sorularını yazmıştım.

O sohbette Özdağ, çok çarpıcı bir anısını da şöyle anlattı…

"Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olmam için AKP''den ve diğer bazı partilerden teklifler geldi.

Sayın Davutoğlu ile birlikte hareket etmeye karar verdiğim için bu teklifleri kibarca reddettim.

AKP döneminde çok önemli görevler üstlenen bir isim ziyaretime geldi ve bazı mesajlar verdi. (Adını yazmamı istemediği için o kişinin adını etik mesleki anlayışım nedeniyle biliyor ama yazmıyorum)

Birinci önerisi Sayın Ahmet Davutoğlu ile beraber hareket etmemem ve AKP''de kalmam şeklindeydi…

Bu öneriyi kibarca reddettim.

Etik dışı ikinci önerisi ise şöyleydi:

''Sana karşı çok mahcubuz. Bu mahcubiyeti gidermek istiyoruz. Nasıl gidereceğimize sen karar ver. Davutoğlu ile olma, dile bizden ne dilersen.''

Orhan Bey, hayatım boyunca parayla pulla işim olmadı.

Hatta Fethullah Gülen''den AKP''den milletvekilliği adaylığıma destek için bavulla para dahi gönderildi.

Tenezzül edip bavulu açmadığım gibi paranın miktarını ve cinsini dahi sormadım ve çok sert şekilde refüze ettim.

Milletvekili olarak millete hizmet ettiğim AKP''den etik dışı öneriler gelmesine şaşırdım, üzüldüm.

Bizler satın alınacak, etkilenecek insanlar olmadık, olmayacağız.

Orhan Bey, AKP''den iyi ki ayrılmışım.

Gelecek Partisinin Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu''nun liderliğinde partimizin teşkilatlarında görev alacak vatandaşlara AKP''nin yaptığı baskıyı, tehdidi anlatamam.

Bizlerden çok korkuyorlar ki bu baskıyı yapıyorlar. Ama sağduyulu birçok insan akın akın partimize katılıyor."

Yazarın Diğer Yazıları