Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı önceki gün halkın sağlığı ile oynayan firmaları açıkladı.
Sadece son bir ayda yüzlerce firma ve lokanta.
At eti, eşek eti hatta domuz eti bile satan var.
Bazıları kıyma diye satmış, kimisi ise lahmacun yapmış. Köfte diye satan ünlü lokantalar bile var.
Uzun bir liste.
Bakanlık bu listeyi son 2 yıldır açıklıyor.
Açıklıyor da ne oluyor?
Hiçbir şey!
Mesela iş o kadar çığırından çıkmış ki, kaynağı belli diye insanların tercih ettiği büyük bir süpermarkette içinde katkı maddeli zeytinyağı bulunmuş.
Yine İstanbul'da tonlarca et satan bir firmanın at ve eşek eti sattığı belli olmuş.
Bu sadece İstanbul'da olur sanırdık.
Mesela Denizli'de lüks bir köftecide, Aydın'da bir lokantada ve Manisa'nın meşhur tostçusunda.
At, eşek ve domuz eti katılmış ürünler Türkiye'nin her yerinde.
Ben yemedim demek yanlış olur.
Yıllar önce dönemin Başbakanı Turgut Özal Adıyaman'a gider. Halka seslendikten sonra Özal'a ve beraberindeki bakanların onuruna yemek verilir. Bu yemekler için gereken etler en kaliteli eti satması ile tanınan Kasap Memoş'tan alınır.
Çok değil bir hafta sonra bu kasabın eşek eti sattığı tespit edilir. Yüzlerce eşek kafası bulunur.
Mahkemeye çıkartılır ve para cezası ile serbest bırakılır.
Koca bir şehirde ben de dâhil herkese eşek eti yediren kasap para cezası ile kurtulur. Tıpkı tüm Türkiye'de bu işi yapan ahlaksızlar gibi.
Hatay'da sahte pul biber yapıp satandan tutun da marka köfteye at eti katan lokanta sahibine kadar.
***
Bu işin bu kadar kolay ve yaygın yapılmasının en büyük nedeni Türk Ceza Kanunu'nun Kamu Sağlığına Karşı İşlenen Suçları düzenleyen maddeleri. Bu yasa maalesef kötü niyetli insanlar için caydırıcı niteliğinde değil.
Halka tonlarca at, eşek ve hatta domuz eti yediren kişiler milyarlık haksız kazanç sağlıyor ama buna karşılık 25 bin lira para cezası veriliyor.
At ve eşek etini ister sokaktaki vatandaşa isterse Başbakan'a yedir cezası yine aynı.
Bakanlık sadece bu işi yapanları açıklıyor.
İnsanların bunu görüp inceleyip hangi markanın ne sattığını bilmesi çok zor.
Mesela Aydın'da bir zeytinyağı firması sahte zeytinyağı sattığı için markası teşhir edildi. Ertesi gün firmanın önü saf ve doğal zeytinyağı almak isteyen insanlarla dolup taştı.
Böyle bir ülkeyiz! Artık yasalar bile bizi korumuyor.
Yani her şeyde olduğu gibi sağlığımız da Allah'a emanet.
