Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Arap Muzaffer...

Başından eksik etmediği fotör şapkası kalın dudaklı siyahi adam tam anlamı ile Cumhuriyet aydını idi. O'nu siyahi görüşüyle Afrika göçmeni zannedenler milliyetçi-ülkücü olabileceğini asla düşünemezdi. Atatürk'ün şehri İzmir'e gidişlerimde ziyaret edip doyumsuz sohbetlerine tanık olduğum Arap Muzaffer 3 yıldır kanser illeti ile mücadele verirken bayramın birinci günü uçmağa vardı...

Muzaffer Kayhan'ın hayatı roman gibidir. Yarım asrı devirmiş mücadelesi tarihtir. Yusuf ve Hüsmen Kırkpınar kardeşlerin sayesinde O'nunla ilgili çok şey öğrendim. Yıllar önce 12 Eylül'ün öncesi ve sonrasını yazmaya gayret ettiğim "Darbe ve İnfaz" kitabımda Arap Muzaffer'in MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası'ndaki savunmasının bir bölümünü yazmıştım. Bu güne gelindiğinde o günleri arar hale geldik! Bayram hediyesi olarak Arap Muzaffer'in mahkemesini paylaşacağım...

Ege Davası'nın duruşmasında, MHP İzmir İl Yönetim Kurulu Üyesi Muzaffer Kayhan da yargılananlar arasındadır. Sıkıyönetim Savcısının okuduğu iddianamede:

1-Anayasal düzeni, Cumhuriyetçilik ve Demokrasi prensiplerine aykırı olarak, Devletin tek bir kişi tarafından yönetilmesi amacına yönelik, değiştirilmesine zor yolu ile kalkışmak.

2-Türkiye ahalisini birbiri aleyhine silahlandırarak toplu kıyıma yönlendirmek, toplu kıyıma neden olmak, bu cürümlere katılmak.

3-T.C.K'nın 149 ve 146'ncı maddelerinde yazılı cürümleri işlemek için cemiyet oluşturmak ile başlayıp, "ırkçılık ve mezhep ayırımı yapmak" gibi suçlamaları ard arda sıralamaya başlayınca Muzaffer Kayhan dayanamayarak ayağa kalkar. Sıkıyönetim Mahkemelerinde Savcının sözünü keserek, hakimden söz istemek rastlanan bir olay değildir. Duruşma Hakimi "Bir dakika efendim!.." diye bağıran sanık Muzaffer Kayhan'ın ne diyeceğini merak edip: "Buyurun" deyince, oturduğu yerden heyetin mahkeme salonuna hakim olan yerine gelerek:

-Sayın Hakim, Saygıdeğer Mahkeme heyeti; Benim Türk'e benzer bir yüzüm var mı? sorusunu yöneltir. Heyetin anlam veremediği bu soru duruşma salonunda da garipsenmiştir.

-Sayın Hakim, lütfen yüzüme daha dikkatli bakın... Türk ırkına benzerliğim var mı? Yok mu? Cevap verin...

Esmer ötesi, kalın dudaklı bir adamın ard arda yönelttiği sorulara bir süre cevap gelmeyince, oturuma hakimiyeti kaybedeceğini anlayan hakim:

-Ne demek istiyarsun? der.

Muzaffer Kayhan, elleriyle yüzünü işaret ederek:

-Hepinizin gördüğü gibi ben bir zenciyim!.. Türk ırkının tarifine de uymuyorum. Ama ben aynı zamanda Türk Milliyetçisiyim. Kendimi Türk hissediyorum. Türk Milliyetçisi olan Milliyetçi Hareket Partisi'nin de il yönetim kurulu üyesiyim. Bizim partimizde ırkçılık falan yapılmaz. Bana kimse sen zencisin, Türk değilsin demedi. Toplantılarımızın hiç birinde ırkçılık konuşulmamıştır...

Muzaffer Kayhan'ın konuşmasının uzun süreceğini, hatta sanığın kendi partisinin propagandasını yapmaya başladığını düşünen hakim:

-Tamam!.. Otur yerine' emri ile konuyu geçiştirmek ister ama Muzaffer Kayhan kararlıdır.

-Tamam... Tamam da Sayın Hakim bu sözlerimi de zapta geçirin...' sözleri ile golünü atmıştır. MHP lideri Alparslan Türkeş'in yakın dostu "Arap Muzaffer" namı ile bilinen Kayhan'ın çıkışı mahkeme salonunu dolduran Ülkücülere büyük cesaret vermiştir. Mahkeme heyeti şaşkınlığını üzerinden atamamışken bu defa sanıklardan Hüseyin Toparlak söz ister. Hakim gayri ihtiyari söz verir:

-Sayın Hakim; iddianamede bizi mezhep ayırımı yapmaktan suçluyorsunuz. Ben bir aleviyim... Üstelik sadece alevi değil, alevi dedesiyim. Nüfus kayıtlarımı inceleyerek ailemin, bütün sülalemin alevi olduğu tespit edebilir, benim de alevi dedesi olduğumu şahitlerin ifadesi ile öğrenebilirsiniz. Ama benim alevi olduğumu yönetim kurulu üyesi olduğum İl Başkanım bile bilmez. İsterseniz buyurun sorun. MHP yönetim kurulu üyesiyim ama benim başkanım benim alevi olduğumu belki de ilk defa burada duymuştur. Çünkü partimizde Alevilik-Sünnilik ayrımı yapılmaz. Bakın, biraz evvel zenci olan bir arkadaşımız çıktı ve konuştu. Biz O'nun zenci, Arap, Kürt, Çerkez olup olmadığını hiç konuşmadık. O bile benim alevi olduğumu bilmezdi. Muzaffer Kayhan alevi olduğumu sizin huzurunuzda duymuştur. İddia makamı MHP yöneticileri olarak bizi mezhep ayrımcılığı yapmakla, ırkçılık yapmakla suçluyor. Bunun mümkün olabileceğine inanıyor musunuz?"

Hüseyin Toparlak'ın konuşmasını dinledikten sonra eliyle 'Otur' işaret yapan hakime:

-Bunları da zapta geçirin' diye seslenen Ege Bölgesinde 'Arap Muzaffer' olarak bilinen Muzaffer Kayhan'dır... MHP ve Ülkücü Kurluşlar Davası sürerken siyasi partilerin kuruluşunda Muzaffer Kayhan, Muhafazakar Parti'nin kurucuları arasında yer alır. Merhum Türkeş'in İzmir'e her geldiğinde yanından ayırmadığı Muzaffer Kayhan, MÇP ve MHP İzmir İl Yönetim Kurulu Üyelğinin yanında, Türkeş'in talebi ile Merkez Disiplin Kurulunda da görev yapmıştır. .

Yukarıdaki satırlar Darbe ve İnfaz kitabımın 133 üncü sayfasından nakildir. Muzaffer Amca'ya Allahtan rahmet yakınları ve gerçek dava arkadaşlarına başsağlığı diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları