Anayasa paspas yapılıp çiğnenirse…
*Yabancı yatırımcı gelmez…
*Yerli yatırımcı yatırım yapmaz…
*Hâlihazırda var olan yerli ya da yabancı yatırımcılar bile kaçmak, kapağı anayasanın ve hukukun işlediği, doğru düzgün yönetilen demokratik ülkelere atmaya çalışır…
*Ve dahası hiç kimse Türk Lirası kullanmak istemez…
*En nihayetinde ne enflasyon sorununu çözebilirsiniz ve ne de kalkınmayı başarabilirsiniz…
Çünkü sağlıklı işleyen bir ekonominin olmazsa olmaz koşulu öngörülebilirliktir.
Bir ülkede öngörülebilirliği sağlayan ana unsur ise elbette ki hukuk düzenidir.
Hukukun en önemli vasfı ne yaparsan ya da ne yapmazsan ne olacağını önceden kesin olarak bilmeyi sağlaması, herhangi bir keyfi tasarrufa asla izin vermemesidir.
Yasalar bunun için vardır ve bir hukuk düzeninin ana direği de anayasadır.
Anayasayı çiğneyen hukuk düzenini berhava ediyor, öngörülebilirliği ortadan kaldırıyor, keyfiliğin önünü açıyor demektir ki açıkça söylemek gerekirse bunun adı da darbedir.
Bakın bugün Türkiye’de tam bir anayasal kaos yaşanmaktadır.
Açık ve net olarak söylemek gerekirse bu kaosu yaratan Anayasa Mahkemesi’nin kararını takmayan, açıkça Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını çiğneyen ilk derece mahkemesi ve Yargıtay ile bu kaosu seyreden müdahale edip görevini yerine getirmeyen Hâkimler ve Savcılar Kurulu’dur.
Elbette ki asli sorumlu olan da bu kaosu yönetemeyen hatta kaosa izin veren ve bu kaosu seyrederken arka planda kıs kıs gülerek bunun nimetlerinden istifade etmeyi planlayan iktidardır.
Kaosun muhatabı her ne kadar Hatay Milletvekili Can Atalay gibi görünse de aslında 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının istisnasız tamamı bu kaosun muhatabıdır!
Anayasa böyle Vandal’ca paspas yapılıp çiğnenirse ve bu durum önemsenmez, hatta muktedirlerce sempati ile karşılanırsa bu durum bu ülkede yaşayan tüm vatandaşların anayasal hakları günün birinde çiğnenebilir anlamına gelir.
Sakın “aman canım anayasa manayasa önemli değil, bana ne çiğnenirse çiğnensin” diye düşünmeyin, bugün sahip olduğunuz tüm hak ve özgürlüklere aslında anayasa sayesinde sahipsiniz!
Mülkiyet hakkından evlenme ve miras hakkına, çalışma seçme seçilme hakkından yasalar önünde eşit yurttaş olma hakkına kadar sahip olduğunuz tüm kişisel hak ve özgürlükler anayasada yazdığı ve anayasal teminat altına alındığı için sahip olabildiğiniz hak ve özgürlüklerdir.
Eğer siz bugün sessiz ve tepkisiz kalırsanız bugün bir başkası için bir başka konuda pervasızca çiğnenen bir anayasal hak ya da özgürlük yarın da sizin için bambaşka bir konuda pervasızca çiğnenebilir.
Ve işte o zaman kafanızı duvardan duvara vurup vay ben ne yaptım, zamanında niye tepki koymadım diye dövünmenizin de herhangi bir faydası olmaz.
Hemen hemen herkesin bildiği o meşhur ‘Sarı Öküz’ hikâyesini hatırlatırım. Bir kere Sarı Öküzü verdin mi sürünün geri kalanı da emniyette olmaz ve emin olun sıra teker teker herkese gelir, sonuçta ortada sürü mürü de kalmaz.
Demedi demeyin, sevin sevmeyin, düşüncelerine katılın katılmayın hiç mi hiç önemli değil amma ve lakin eğer bugün Hatay Milletvekili Can Atalay’ın anayasal haklarına sahip çıkmaz, Can Atalay’ın hak ve özgürlüklerinin çiğnenmesine engel olmaya çalışan Anayasa Mahkemesi’nin arkasında Türk Milleti olarak yüce bir dağ gibi durmazsanız yarın çok geç olacak ve her birinizin anayasal hakları teker teker elinizden alınacaktır…