Anastasiadis mi? Malas mı?

Güney Kıbrıs'ta geçen Pazar günü yapılan Başkanlık seçimi ilk turunda sürpriz çıkmadı. Oyların yüzde 35.5'ini alan Nikos Anastasiadis ilk turu önde kapadı. İkinci tur için AKEL'in desteklediği bağımsız aday Stavros Malas ve DİKO adayı Nikolas Papadopulos arasında çekişme yaşandı. Malas oyların yüzde 30.25'ini alarak ikinci tura kaldı. Papadopulos ise ancak yüzde 25.75 oy alabildi.

Kıbrıs sorununun çözümü açısından bu seçimi analiz edecek olursak; çözümü iki bölgeli-iki toplumlu federasyonda gören iki aday, Anastasiadis ile Malas ikinci tura kaldılar. Bu sonucu federasyon isteyen adaylar kazandı diye yorumlamak mümkündür. Politis, manşetten verdiği haberinde, Çözüm Ümidi Canlı Kaldı… Seçmenlerin üçte ikisi kıbrıs sorununda yeni stratejiyi reddetti diye yorum yaptı. AKEL'in yayın organı Haravgi ise "Halk Değişim İstiyor… Stavros Malas: Kıbrıs yeni sayfa açsın" manşeti ile çıktı.

Bilindiği üzere DİKO lideri Papadopulos federal bir çözüme karşı durmakta ve çözümün üniter yapıdaki Kıbrıs Cumhuriyeti'nin devamından yana tavır koymaktadır. Aslına bakarsanız tüm Rum liderler bu doğrultuda siyaset gütmektedirler. Hepsinin amacı Kıbrıs Türklerinin, merkezi güçlü, üniter Cumhuriyet'e yama yapılmalarıdır. Papadopulos esas amacını gizlemeden siyasetini savunurken, Anastasiadis ile Malas çirkin siyasetçi rolünü oynayarak esas hedeflerini gizlemeyi tercih ediyorlar.

Seçimin ilk raundunu kazanan Anastasiadis'in federal bir çözüme inanmadığını geçtiğimiz süreçte gördük yaşadık. Anastasiadis samimi ve sorunun çözümüne odaklı olmayan siyaseti ile ne 3. Cumhurbaşkanı Eroğlu ve ne de Cumhurbaşkanı Akıncı ile çözüm için anlaşamamıştır. Anastasiadis'in ikinci turda başkan olması halinde daha katı bir siyaset izleyeceği ve uzlaşma yönünde herhangi bir adım atmasının beklenemeyeceğini söylemek yanlış olmayacaktır.

***

Seçim sonuçlarının alınmasının ardından seçmenlere teşekkür eden Anastasiadis önümüzdeki Pazar günü Rum halkının çok kritik bir seçim yapacağını söyledi. Geniş kabul görecek bir hükümete ve herkesle işbirliğine hazır olduğunu söyleyen Anastasiadis, Rum Yönetimi başkanlığına son kez talip olduğunun altını çizdi. Anastasiadis, "Ya bugünün yarattığı emniyet ve yarının perspektifiyle devam edeceğiz, ya da bizi iflasın eşiğine sürükleyen dogmatik politikalara ve çıkmazlara döneceğiz. Deneme yapma zamanı değildir. Enerji planlarımızı kesintisiz uygulamayı gündeme getiren aynı ihtiyatlı ve sorumlu politikaya devam edeceğiz." şeklinde açıklamasına devam etti.

Anlayacağınız Anastasiadis kazanırsa birkez daha havanda su dövülecek ve müzakerelerden sonuç almak mümkün olmayacaktır. Anastasiadis'in bölgesel güçlerle yaptığı ittifaklara güvenip enerji konusunda atacağı adımlara muhakkaktır ki Türkiye kayıtsız kalmayacaktır. Böyle bir durumda kriz ve çatışma çıkması oldukça muhtemeldir. Rum halkı böyle istiyorsa yapacak birşey yoktur. Herkes ektiğini biçecektir. Cennet adayı, daha önce defalarca cehenneme çeviren Rum-Yunan ikilisinin olan bitenden, yaşanan olaylardan ders çıkarmasını beklemek saflıktır.

***

Seçim sonuçlarına dönecek olursak, yüzde 5,65 ile sandıktan dördüncü sırada çıkan faşist ırkçı ELAM Başkanı Hristos Hristu, oyların yüzde 2,18'ini alan Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas'ı geride bıraktı. ELAM, Hristu'nun seçimden aldığı sonucu, "partinin, siyasi sahnedeki yerlerini sağlamlaştırması" olarak yorumladı.

Güney Kıbrıs'taki seçimlere, bizde 7 Ocak Milletvekili seçimlerinde olduğu gibi, sandığa gitmeyen seçmenler damgasını vurdu. Rum seçmenlerin yüzde 28,6'i sandığa gitmedi.

Pazar günü seçmenlerin yüzde 71,4'ü oy kullandı. 2013'teki son cumhurbaşkanlığı yarışında seçmenlerin katılımı, o sırada düşük olarak kabul edilen, yüzde 83.14 oldu. Rum tarafında her geçen gün siyasete ilgi azalırken 2016 parlamento seçimlerinde sandığa katılım sadece yüzde 66,74 olmuştu. Pazar günkü seçimde Lefkoşa'de katılım yüzde 72, Limasol'da yüzde 69, Mağusa ve Larnaka'da yüzde 71, Bafta yüzde 74 ve yurtdışı yüzde 71 oldu.

4 Şubat seçimlerin ikinci turu için sıkı pazarlıkların seçim sonuçlarının hemen ardından başladığı bildirildi. DİKO'nun; AKEL'in desteklediği Malas yerine Eokacı faşist Anastasiadis'i destekleyerek hükümette yer alması beklenmektedir. Rum tarafı bilinen siyasetini değiştirmediği müddetçe Malas veya Anastasiadis, veya kim olursa olsun müzakerelerden sonuç almak mümkün olmayacaktır. Rum Kıbrıs adasında en az kendileri kadar, Türklerin de hakka hukuka sahip olduklarına inanıncaya kadar anlaşma olmayacaktır. Başka türlü düşünenlerin 50 yıldır kurdukları hayalden artık uyanmaları gerekmektedir.