Aman dikkat! (08 Nisan 2017)

Amerika'nın Suriye'yi füzelerle vurması Orta Doğu'da çok sıcak siyasi günlerin yaşanacağının işaretidir. Bu sıcak gelişmeler El Bab'da askeri birlikleri bulunan Türkiye'yi de çok yakından ilgilendiriyor.

Bugüne kadar uluslararası platformlarda Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a karşı çok aktif dış politika sürdüren Türkiye Amerika'nın bu askeri müdahalesinin ardından Suriye'de nasıl bir rol üstlenecek?

Türkiye'nin Fırat Kalkanı harekâtı ile hedefi aslında Esad yönetimi değil DEAŞ terör örgütüdür.

Çünkü DEAŞ teröristleri sınırımızda Türkiye'ye ve Türk halkının can ve mal güvenliğine tehdit oluşturmuşlardı.

Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türk devleti 3,5 milyon Suriyelinin ülkemize sığınması sorununun Esad görevden ayrılmadan çözülemeyeceğini vurguluyordu.

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, "Bütün uygar ulusları Suriye içindeki katliamı ve kan dökülmesini durdurma amacıyla bu çabaya katılmaya çağırıyorum. Uygar devletlere teröre bir son verilmesi, bütün formuyla her tür terörizmin ortadan kaldırılması için çağrıda bulunuyorum" dedi.

Türkiye'nin bu çağrıya sağduyulu, sakin ve bilinçli bir yanıt vermesi gerekir.

Suriye ve Orta Doğu artık terör ve savaşlarla tam bir bataklıktır.

Türk askerinin kara harekâtı ile herhangi bir maceraya asla girmemesi lazımdır.

Eğer koalisyon ülkelerinin askerleri de karadan herhangi bir harekât yapacaklar ise ancak onlarla birlikte ama Birleşmiş Milletler ve NATO kararları çerçevesinde birliktelik söz konusu olmalıdır.

Trump, "Her tür terörizmin ortadan kaldırılması için çağrıda bulunuyorum.

Önceki yıllarda gösterilen hamleler Esad'ın davranışını değiştirme konusunda başarısız oldu ve bunun bir sonucu olarak da mülteci krizi derinleşmeye devam ediyor. Bölge istikrarsızlığa sürüklenmeye devam ediyor. Bu durum hem Amerika'yı hem de müttefiklerini tehdit ediyor" diyerek Türkiye'yi de kapsayan bir açıklamaya imza atıyor.

Elbette Türkiye, 3,5 milyon Suriyeliye kucak açtı, DEAŞ terör örgütünün saldırılarına karşı haklı gerekçelerle ve BM kararları çerçevesinde Fırat Kalkanı adlı askeri harekât başlatarak EL Bab'a kadar gitti ve teröristleri bu bölgeden temizledi.

Gerek Cumhurbaşkanı gerekse Genelkurmay Başkanlığı Fırat Kalkanı harekâtının tamamlandığını vurguladılar ama askeri birliklerimiz sivil halkın bölgeye güvenli şekilde yerleşmesi için El Bab'ı terk etmediler.

Türk askerinin yeni operasyonlar yapacağının sinyalini içeren Erdoğan'ın sözleri ile Amerika Başkanı Donald Trump'ın, "Bütün uygar uluslara Suriye içerisindeki katliamı ve kan dökülmesini durdurma amacıyla bu çabaya katılmaya çağırıyorum. Uygar devletlere teröre bir son verilmesi, bütün formuyla her tür terörizmin ortadan kaldırılması için çağrıda bulunuyorum" sözleri değerlendirildiğinde Suriye konusunda çok önemli gelişmelerin yaşanacağını görebiliriz.

İran, Rusya ve Çin ise Amerika'nın füzeli saldırısına tepki açıklamaları yaparlarken Suriye sivil halkın da hayatını kaybettiğini belirtti.

Türk askerinin tek bir sivil zarar görmeden 6 ay yürüttüğü Fırat Kalkanı harekâtının başarısına dikkatinizi çekmek isterim.

Özetle Türkiye, Suriye batağına asla tek başına saplanmamalı, Rusya ile ilişkilerin düzeldiği günümüzde Amerika'nın ve Başkan Trump'ın çağrılarına temkinli ve akılcı yaklaşmalıdır.

Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın'ın, "acilen uçuşa yasak ve güvenli bölge kurulmalı" şeklindeki ilk açıklaması da önemlidir.

Yazarın Diğer Yazıları