Almanya’nın bir numaralı gündemi!

“Google Türkiye’de bu hafta en çok ne arandı?” diye bakıldığında futbolla ilgili aramalar öne çıkıyor. “Almanya Google” aramalarına baktım, orada da aynı durum var.

Bütün dünyada futbola yönelik ilginin birinci sırada çıkması, insanların kendi ülkelerinin sorunları veya çözümleri ile ilgisiz olduğunu göstermez.

Bence asıl dikkate alınması gereken konu, medyada dünyanın gündemidir. Medya, hemen hemen bütün dünyada kapitalizmin kontrolü altında olduğu için ülkelerin gündeminin sağlıklı oluştuğu söylenemez.

Yine de Türkiye’deki gibi yüzde 95’i iktidar kontrolünde olan medya, sadece diktatörlüklerde var.

***

Peki Türkiye’nin bir numaralı gündemi ne olmalı? Anketçiler, “ekonomik durum” ve “sığınmacılar” konularını tespit ediyor ki gerçek de budur.

Düzensiz göç konusu, şu sıralarda Almanya’da siyasetin bir numaralı gündemi durumunda... Bu, benim iddiam değil, BBC’nin tespiti...

Türkiye’de ise iktidar, sığınmacıları ülkede tutmak için Avrupa’dan para alıyor!

Habere göre Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un 10 maddelik düzensiz göçle mücadele planında, iltica başvuruları reddedilenlerin ülkelerine daha hızlı geri gönderilmesi öngörülüyor.

Scholz’un planında, düzensiz göçmenlerin geldikleri ülkelerle göç anlaşmalarının imzalanması ve iltica başvurularının Avrupa Birliği dışındaki üçüncü ülkelerde ya da transit ülkelerde incelenmesi önerisi de var!

Koalisyon hükûmeti, eyalet başbakanlarıyla müzakere masasına oturdu ve 17 saat süren müzakereler sonunda, 10 maddenin yer aldığı, 17 sayfalık bir yol haritası üzerinde mutabık kalındı..

Kararları, Başbakan Olaf Scholz, Pazartesi gününü Salı’ya bağlayan gece saat 02.47’de kameralar karşısına geçerek, “Tarihî bir an yaşıyoruz” sözleriyle duyurdu.

Başbakan, “düzensiz göçü geri püskürtmek” için eyalet başbakanlarıyla, devletin tüm kademelerinde eşgüdüm halinde atılacak adımları kararlaştırdıklarını söyledi.

10 maddelik yol haritasının, ilk maddesi, “Avrupa dış sınırlarının korunması ve adil paylaşım” başlığını taşıyor.

10 madde içinde, bundan sonra sığınma başvurusunda bulunanlara sosyal yardımların sınırlanması, nakit destek yerine ancak temel ihtiyaçlar için kullanılabilecek ödeme kartı uygulamasına geçilmesi de var.

***

Türkiye’de ise iktidar, milyonlarca düzensiz göçmenin Türkiye’ye yerleşmesini, halka ensar-muhacir edebiyatı yaparak benimsetmeye çalışıyor.

Tek istisna Bolu’da yaşandı. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, 2023 Mayıs ayında, “Bana bazı gafiller ‘Sığınmacılara niye iş yeri açma ruhsatı vermiyorsun? Niye bir tek Arapça tabela yok?’ gibi sorular soruyor. Bolu’da bir tek sığınmacıya iş yeri açma ruhsatı vermedim. Benden önce verilmiş olanları da iptal ettim. Bu yaptıklarımdan da pişman olmak bir tarafa gurur duyuyorum. Unutmadan; bu önlemlerimle Bolu’da 2019 yılında 19.000 olan sığınmacı sayısı bugün 4.000’e düştü. Size söz bir kişi bile kalmayacak.” diyerek uyguladığı politikayı özetledi.

***

Türkiye, milyonlarca Suriyelinin sürüldüğü, Taliban yönetiminden önceki Afganistan ordusunun bütün askerlerini kabul eden bir ülke konumunda... Pakistanlılar da gelmeye başladı. Afrikalı göçleri de arttı.

İktidarın, “yeni bir devlet kurmak” hedefiyle, ABD ve AB’nin “Kemalizm’den vaz geçin, siz bir İslam devleti olun” baskısı örtüşüyor. Batı, Atatürk modelinin İslam dünyasına örnek teşkil ettiğini ve sömürgelerini bu sebeple kaybettiklerini biliyor ve AKP’yi buna karşı kullanıyor.

Türkiye’nin Türk devleti olmaktan çıkarılması projesi, düzensiz göçmenler üzerinden ve “Yeni Anayasa” gündemiyle doğrudan iktidar tarafından sürdürülüyor. Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ dışında muhalefetten güçlü bir itiraz gelmiyor. Muhalefet, yargı krizini de doğru değerlendirmedi. İktidar, “yaratıcı kaos” taktiği ile rejimi Anayasal olarak da değiştirmeye çalışıyor... Türk Milleti, bu şartlara rağmen, çözüm geliştirecektir. Şimdi ipe un seren partiler, o zaman silinip gidecektir...

Yazarın Diğer Yazıları