Alkoliklere müjde 6 ay zam yok!
Bu hükümet tarihinde bir ilke imza atıldı. Alkol ve tütün ürünlerine yeni yılın ilk zammı yapılmadı. KHK ile yürürlüğe sokulan uygulamada Ocak-Haziran dönemini içine alan sürede ne içkiye, ne de sigaraya fiyat artırımı var. Kötü alışkanlıkları olanları bilmem ama durum bana ilginç geldi. Yılbaşına harıl harıl hazırlanan ve çoğu stoklarını piyasaya aktaran "sahte içkiciler"i de atlamayalım. Sanırım bu uygulamanın onlara etkisi fazla olmayacak. Ellerindeki malı aracılara çoktan teslim ettiler, ya da polise...
Tütün konusunda durum biraz farklı. Yakın çevremde çoktan beri sarma makinaları görmekteyim. Ben ise bu alışkanlıkları çoktan terkettim. Ancak pek çok tiryakinin ucuz maliyetli tercihlerden yararlandığını gözlemliyorum.
Nereden nereye?
Dünyanın en mükemmel tütününün yetiştiği Bitlis'teki BEST'in açılışına katılanlardanım. Merhum Altemur Kılıç bu işin öncüsü olmuştu. Turgut Özal'ın Başbakanlığında kalabalık bir heyetle gitmiştik. Hatta Van Havaalanı'na özel bir uçakla indik. Maalesef kapatılışı açılışı gibi muhteşem olmadı. En önemli fark Demirel'le 3 saatte geçtiğimiz mesafeyi bu kez 45 dakikada almıştık. Bu da gelişmişliğin daha doğrusu altyapı yatırımlarının sağladığı kolaylıktı.
Merak etmiyor değilim; bugünlerde Rahsa Düzlüğü'ndeki kar yüksekliği ne kadardır?
Benim bahsettiğim tarihte Beylikdüzü'nden Büyükçekmece'ye bile inilmiyordu. Kadir Topbaş İBB'yi kazandığında ziyarete gelmişti. Neler yapması gerektiğini sordu. Ben de kendisine ilk işinin "karla mücadele" olması gerektiğini söyledim. Hakikaten bunu süratle gerçekleştirdi. Bir itirafta bulunayım, bu talebimi yaptığımda Büyükçekmece'ye yeni taşınmıştım. Şimdi halin nicedir denildiğinde aynı şeyleri söylüyorum: "Ailece çok mutluyuz. Öncelikle de Belediye Başkanımız Dr. Hasan Akgün'den memnunuz. Allah başımızdan eksin etmesin"
Limonlu ispirto
İçinde yetiştiğim ve kemale erdiğim Fener-Balat'ın bana yaptığı kötülüklerden biri içki imalatıdır. İmalat dedimse de metil alkol ve de bandrollülerden bahsetmiyorum. Örneğin, ispirto içilmesi çok basitti. Temini kolay malzemeleri şöyle sıralayabilirim: İspirto, beyaz veya leylak rengi olması farketmez, aşağı yukarı bütün evlerde kullanılan ve kahve pişirilen kamelotolarda kullanılırdı. Tüm Tekel bayilerinde satılırdı. Anlayacağınız elde etmesi kolaydı. Şeker doldurulan ispirtonun içine limon da sıkılırdı.
Bir diğer formül ise ispirto yerine kolonya kullanmaktı. Hatırladığım markalar; Rebul, Eyüp sabri Tuncer ve PeReJa'dır.
Sen içtin mi diye soracak olursanız cevabım; "Bir kere denedim" olur.
Üflentiler
Bunun müdavimleri hâlâ çoktur. Ben yine eskilerden söz edeceğim. Tenekeci Şahin Usta'dan Üflenti Şirzat'a kadar hepsine rahmet diliyorum. Erken gittiler.
Bugünkü vaziyeti öğrenmek isteyenlere tavsiyem Hüseyin Movit'e başvurmalarıdır. Malum, yıllar yılı Fener-Balat Derneği Başkanlığı'nı yaptı. Bu arada 9 Ocak'taki doğum gününü kutlarken gerekli bilgilendirmeyi sağlayacağım. Movit büyüğümün kaç yaşına bastığını siz sormadan ben söyleyeyim: 80... Allah sağlık ve mutluluk versin. Torun sayısıyla da rekora yürüyor. Önemli notu sona bıraktım; ispirtoyla hiç işi olmaz.
"İNCE AYAR"
Seyir defterimi erken saatlerde yazarım. Mesela Master Chef Özel'i kayda geçtim. Elenen yarışmacılarla başlandı. Sonra bunlara Ahmet Kural- Murat Cemşir eklendi. Meşhur dayak olayından sonra bunlara sempatimin azaldığını anladım. Hatta "yok oldu" bile diyebilirim, zapladım gitti...
Şaşırtan
Gecenin büyük kısmını Tarafsız Bölge'ye ayırdım. Ahmet Hakan Coşkun'un assolisti Muharrem İnce'ydi. Coşkun kafasındaki kurguyu önceden hazırlamıştı: CHP'yi karıştırmak
Nedim Şener'den başlayarak aynı pişekarlara söz verildi. Ancak bunu başaramadı. İnce, bu tezgaha gelmedi. Açık açık da söyledi: "Beni CHP'yi ayrıştırma oyununa getiremezsiniz". En önemli sözlerinden biri, Cumhurbaşkanlığı'na aday olursa Ekrem İmamoğlu'nu destekler misiniz? sorusuna verdiği karşılıktı: "Partim arzu etmişse, elbette..."
Öte yandan CNNTURK'de izlediğim Muharrem İnce'nin akıllandığı belli, "düşmana malzeme" vermemekte kararlı. Yerli otomobili destekliyor ama Kanal İstanbul'a tamamen karşı...
KUTU
Vakıfbank'a...
Emekli olduktan sonra maaşımı aldığım Vakıfbank'ta bazı gariplikler devam ediyor. Yıllar sonra ilk kez mektup gönderdiler, "Dönem faiziniz 61.50 TL" denildi. Ben de ATM'den 70.00 TL yatırdım. Bu olay üç gün önce... Dün sabah 09:15'de yeni bir mesaj yollandı. Telefonundaki rakam 72.50 TL. Haydi bakalım yeniden Vakıfbank'a... Bu kadar minik bir fark için yola koyuldum. Bunun adı "işkence" değil mi? Ben de gözleri doysun diye çok fazlasını aktardım. Aklıma da bir şey takıldı, amaç cezaya mı sokmak?