Alın da gaçan mı?

TBMM''ye sunulan Türk Spor Federasyonları ve Kulüpleri Kanunu''nun futbol dışında, diğer branşları da kapsaması bir zorunluluktu. Zira 100 yıllık Cumhuriyet''te zaman, mekan ve değişen şart ile süregelen tartışmalara bakıldığında, bir yasaya ihtiyaç duyulduğu açıktı. Özellikle futbol ve diğer branşlarda da görülen "acı gerçekler" derken; içeride ve dışarıda 250-300 milyon nüfuslu Türk dünyasında, bir milli takımın "zar zor" kurulması ve A Milli Futbol Takımı''nın Dünya Şampiyonasına katılamaması, aklı başında ve modern bir yasayı gerekli kılıyordu. O yasa teklifi meclise verildi.

Peki kim yapacaktı bunu? Hangi ustanın elinden çıkacaktı bu yasa? Yani Türkiye''de değişen yeni sistem ve realitelere göre; mesela sağlıkla ilgili bir "operasyon geçirecek" olsaydı sayın cumhurbaşkanı, en iyi, en usta hocayı tercih etmez miydi? Ederdi. Peki Türk sporu ile ilgili böylesi mühim bir kanun çıkarken de öyle olmamalı mı? Elbette. Spor önemseniyor ve Türkiye''nin istikbali 11-12 milyon yavrumuzun sistemli ve planlı yetişmesi hedefleniyorsa öyle olmalıydı tabi. Onun için soruyorum. Hangi ustanın elinden çıktı bu kanun taslağı? İşte mühim nokta bu. ''Yahu kanun işte, tekniği var. TBMM bürokrasisi yapar, neresi mühim?'' derseniz; ben de olmaz, "herkes sakız çiğner de Ayşe Hanım gibi çatlatamaz" diye itiraz ederim. Evet, siz filancaların elinden çıktı bu yasa dediğinizde; kamuoyunda bir itimat oluşmuyorsa. Spor kamuoyu 65 federasyonun mevzuatından çok da "haberdar olmayan" kişilerce bu kanunun yürütüldüğü "şüphe"sine kapılıyorsa, kusura bakmayın ben de buradan sorarım. Bu yasa çalışmasında bir "uzmanlık söz konusu mu?" Bu sorumu kendim cevaplayacak olsam, emin değilim diyemem. Çünkü yok...

Müteselsil sorumlulukları var

Mecliste bir-iki kardeşim ve sayın milletvekiline sordum, onlar da başka şeyler söylüyor. Nasıl? Sporla ilgisiz çok başka şeyler yani. Öyle olunca; kanunla ilgili "takdim edilen ve kuliste görünen" kişilerde bir "iyi niyet" olsa da kuvvetli bir alt yapı olmayınca, "onlar cambaza bakarken" ''gene birileri malı götürecek mi?'' sorusu geliyor aklıma. Hani rahmetli Süleyman Demirel derdi ya "alın da gaçan mı" diye. Sanki öyle gibi.

Efendim yasanın 1. maddesi 2. bendinde, "bu yasa, kuruluş kanunu olan federasyonları kapsamaz" diyor mu? Diyor. Kim bu kuruluş kanunu olan federasyon? TFF. Peki gerekçe ve özel hükümlere bakıldığında, TFF ile ilgili bir çok hususa atıfta bulunulmuş mu? Evet. Mesela 53 ve 54. maddelerde Temmuz 2021 de seçimle iş başına geleceği kararlaştırılan Tahkim ve Hukuk Kurulları yine TFF''nin ataması ile göreve getiriliyor mu? Evet. Peki onlar başka bir federasyona mı bağlı? Kulübünü zarara sokan başkan ve yöneticilerin "müteselsil sorumlulukları" federasyonu ilgilendirmez mi? FIFA tarafından takip ve kontrol edilen menajerlik ile ilgili bu "kanundaki düzenlemeler" uygulanabilir mi? Bu hususlar TFF''yi ilgilendirmez mi? Ayrıca bunlar dışında muhtelif federasyonların, genel sekreterlerin atanmasındaki standartsızlık?! Bir de daha önce 3289 sayılı yasada olduğu halde şimdi "pas geçilen" protokol tribünlerinin il müdürlüklerince tasarruf edilmesi konusu ne olacak? Teklifi verdiği söylenenlerin bunlara bir cevabı var mı? Ne alakası var bu maç rezervasyon işlerinin Spor Bakanlığı ile bakanlık spor politikalarını mı yönetecek, yoksa 200 kişilik tribünde teşrifatçılık mı yapacak? Tüm bu handikaplara rağmen siz hala bu yasa taslağına Türk sporunun "istikbal yasası" diyeceksiniz öyle mi? Öyleyse benim de buna cevabım. "Alın da gaçan mı!"dır, bilesiniz.

Yazarın Diğer Yazıları