Akşener ve Kılıçdaroğlu İmamoğlu ve Gök kubbe

Türk siyasetinin iki önemli lideri Kemal Kılıçdaroğlu''nun daveti ile Meral Akşener''le yemekte buluşması elbette CHP ve İYİ Parti ilişkileri açısından olduğu kadar 6''lı masa açısından da dikkat çekici oldu.

Her iki liderin önlerindeki boş bloknot gösterdi ki yazılı bir gündemle masaya oturmadılar.

Elbette CHP ve İYİ Partinin kendi siyasi iradeleri, yol haritaları, parti politikaları ve hedefleri var.

Şunu vurgulamak gerekir ki 6''lı masada yer alan her parti 2023 milletvekili seçiminde yüksek oy oranı ile maksimum sayıda milletvekili çıkarmayı hedefliyor ve buna göre de siyaset yapıyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimine gelince 6 liderin söz birliği var:

- Ortak irade ile bir cumhurbaşkanı adayı çıkarmak

Bilinmesi gereken de işte budur.

Akşener ve Kılıçdaroğlu''nun buluşmasının gündeminde neler konuşuldu?

Birincisi; 6''lı masanın Cumhurbaşkanı adayı kim olacak?

İkincisi; Milletvekili listelerinde ortaklık olacak mı?

Üçüncüsü; Recep Tayyip Erdoğan''ın 18 Haziran''da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olamayacağı konusudur.

Dördüncüsü; Erdoğan''ın seçimlerin yenilenmesi yani 7 Nisan ile 18 Haziran arasındaki bir tarihe alınması talebidir.

Beşincisi; Erdoğan''ın 3. Kez adaylığının YSK tarafından anayasaya aykırı şekilde kabul edilmesi konusunda alınması gereken hukuki ve siyasi tavrın belirlenmesidir.

Altıncısı; Her iki partinin genel başkan ve kurmaylarının söylemleri çerçevesinde değerlendirmedir.

Yedincisi; Ekrem İmamoğlu''na kurulan siyasi kumpas konusundaki gelişmeler ve alınacak ortak tavırdır.

Sekizincisi; 5 Ocak 2023''te yapılacak 6''lı masa toplantısında görüşülecek 13. Cumhurbaşkanı adayının hükümet programının detaylarının karar bağlanmasıdır.

Dokuzuncusu: AKP''nin başörtüsü konusundaki Anayasa değişikliği konusunda mecliste alınacak tavır ele alındı.

Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener''in buluşması sonrası partilerinin kurmayları ile yaptığım görüşmelerden çıkardığım sonuç şudur.

- Daha önceki buluşmaların aksine hiç bir olumsuz görüş farklılığı olmadığı gibi görüşme gayet sıcak, samimi ve olumlu bir atmosferde geçmiştir. 6''lı masanın dağılması da asla söz konusu değildir.

Bu olumlu tablo karşısında Cümbür Cemaat ittifakı ve yandaş medya elbette hüsrana uğrayacaktır.

Değerli okurlarım,

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu düzenlediği basın toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan''ı sorumlu tutarken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu''nun hukuki hatalarını, siyasi kurgusunu açıkça ortaya koydu ve yerden yere vurdu.

İmamoğlu özetle dedi ki;

- "Soylu bir milli güvenlik sorunudur. FETÖ iltisaklı yakını olan İsmail Çataklı''yı 2018''de yardımcınız olarak atamanız, sizin de terör örgütüne yaptığınız jest midir?

Sayın bakan, emniyet ve istihbarat gibi hayati önemdeki güvenlik konularını bağladığınız bakan yardımcınızın kardeşi FETÖ terör örgütü üyesi ve yurt dışında kaçak bir firari. Ne zamandır?

15 Temmuz 2016''dan beri. 6 yıldır yaz tatilinde bile gelemez oldu Türkiye''ye.

- SORU 1- Peki kardeşi, yani 1. derece yakını FETÖ firarisi olan bakan yardımcısını, Ağustos 2018''de yardımcınız olarak atayınca, siz de bir terör örgütü iltisaklısına jest mi yapmış oluyorsunuz?

- SORU 2- Acaba, güvenliği ve istihbaratı emanet ettiğiniz bakan yardımcınız İsmail Çataklı''nın firari kardeşi nedeniyle FETÖ iltisaklısı olmasından yola çıkarak, bu kritik göreve tarafınızca getirilmesi, sizin FETÖ terör örgütüne yaptığınız bir jest midir?

- SORU 3- 2020 Yılında bizzat ağzınızdan ''Bir tek FETÖ''cüyü göreve getirmişsem, bu ülkeye ihanet etmişimdir'' dediniz. Hemen ardından sizin atadığınız 2 kaymakam FETÖ soruşturması kapsamında görevden alındı. Devletin güvenliği emanet edilen kişi, daha burnunun ucundakileri göremiyorsa, devletimizde güvenlik zafiyeti mi vardır?

Savcılığa sunulan raporda, dönemin İBB Başkanı Mevlüt Uysal ve İBB yöneticileri ayrıca İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve onun yöneticileri hakkında da işlem talep edilmişse bir lafım yok.

- Bakın bugünün Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu da o dönemin genel sekreter yardımcısıdır. Yani sorumlulardan biridir unutmayın…

Ama, altını çiziyorum o raporda sadece Ekrem İmamoğlu ve onun yöneticileri suçlanıyorsa, gök kubbeyi başınıza yıkarız.

Herkese eşit muamele yapılmışsa tamam aksi takdirde AK Parti milletvekili adayı müfettiş, bu eksikliği yapmışsa bilerek ve isteyerek görevi ihmal suçu işlemiştir. Hesabını çatır çatır bakanıyla beraber öder.

Allah aşkına güvenlikten sorumlu bir bakan terör örgütlerinin promosyonunu reklamını bu kadar aleni yapar mı? Bu suç değil mi?

Bakan resmen devlet ağzıyla, terör örgütlerinin üyelerine sahip çıkmasının reklamını yapıyor.

Belediyeler güvenlik kuruluşları değildir. Terör örgütlerine kim katılmış, onların akrabaları kimdir belediye bilmez, bilemez.

Bunu bilmesi gereken kurumlar sizin başında olduğunuz güvenlik kurumlarıdır. O yüzden, bilmemizin mümkün olmadığı konularda nasıl oluyor da kendinizi suçlamanız gerekirken, bize çamur atıyorsunuz?"

Değerli okurlarım,

İmamoğlu''nun vurguladığı FETÖ iltisakı sadece İsmail Çataklı için mi geçerli? Hayır.

- AKP''lilerin hepsi FETO ile iltisaklıydı…

Bunun da hesabı elbette ilk seçimden sonra hukuken sorulacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları