AKP'nin ABD korkusu!
Bardağı taşıran son damla olan 13 şehidimizin ardından, toplum ve muhalefet baskısına dayanamayan AKP ilk kez PKK’ya karşı tavır ortaya koyan açıklamalar yapmak zorunda kaldı. Kaldı ama, AKP içindeki terörist yanlısı ve çatlak ses veren milletvekillerinin çenesini kapatamadı. AKP hükümeti hâlâ kapalı kapılar ardında verdiği sözleri tutmaya ve Barzani’nin kurmak istediği Kürdistan’ın önünü tıkamamaya büyük özen gösterir gibi. Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in geçen gün açıklamalarını dinlerken bu özene bir kere daha şahit olduk. Çiçek, üstüne basa basa, takılmış plak ya da sanki millet Türkçe anlamıyormuş gibi “Tezkere sadece PKK’ya yöneliktir. Başka hiçbir izni içermemektedir. Bunun bilinmesi lazım. vs..” şeklinde konuşup durdu. Aslında onu ve aynı nakaratı tekrarlayan Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarını TV’de dinlerken açık ve seçik bir biçimde şu mesaj veriliyor diye düşündüm. Acaba yanlış mı anladım?
“Değerli dost, değerli ortak ABD, şimdilik terörist demek zorunda kaldığımız Öcalan’ın gerilla mücadelesi veren PKK’ya destek vermekle bizi öyle zor durumda bıraktınız ki baskılara dayanamaz olduk. Evet, bizi iktidar yapmanız ve desteklemeniz karşılığında size bazı sözler verdik. Verdik ama birader sen de bizi eze eze paspas yaptın. Hele Ermeni soykırımı meselesini dayatarak bizi boğmaya çalışıyorsun. Değerli ortağımız, biz sizi çok severiz ama mecburen, zaman zaman sana karşı sesimizi yükselteceğiz. Lütfen yanlış anlamayın. Bu size ihanet ediyoruz anlamına gelmesin. Durumu kotarmamız lazım. Bugüne kadar nasıl durumu idare ettiysek, PKK koordinatörlülüğü, Maliki ile anlaşma numarasıyla nasıl sulandırdıysak, şimdi de has uşağınız Tarık Haşimi ile zaman kazanıp durumu idare edeceğiz. Takdir edersiniz ki infial halindeki toplumun gazını biraz radikal laflarla almamız lazım. Bu arada açıklamalarımızdan anlaşılacağı ve üzerine basarak ifade ettiğimiz gibi, tezkere çıksa bile Irak’a girişi geciktirmek, için sık sık ’tezkere çıksa bile gerekirse operasyon düzenlenecek’diyoruz. Hatırlarsanız birkaç yıl önce de toplumun baskısıyla böyle tezkere çıkartmıştık. Milletin gazını almış ve istediğiniz gibi operasyonu engellemiştik. Tezkereyi TBMM’ye mecburen getirdik, siz de iyi biliyorsunuz ki muhalefet partileri, ‘faşist’ vatanseverler ve kuvayi milliyeciler bu konuda kışkırtıcı açıklamalar yapıp halka duygu sömürüsü yapıyor. Şunu iyi bilin ki tezkere çıksa bile TSK’yı, sayın Barzani ve kardeşimiz Talabani’nin kurmak istediği Kürdistan’ın yerleşim birimlerine sokmamaya özen göstereceğiz. Toplumun desteğini almış TSK, Irak’a PKK için girerse kuzeyden en az 5 yıl çıkmaz şeklindeki kaygınıza biz de katılıyoruz. Biliyoruz ki bu bizim de sonumuz olur. İşin kötüsü, bir süre sonra Kerkük’te sayın Barzani’nin katlettiği çoğu terörist hiç hoşlanmadığımız bazı akraba Türkmenleri korumak ya da 17 yıldır çalıştırılmayan, tarafınızdan sürekli sabote edilen ve Türkiye’yi büyük bir ekonomik zarara uğratan boru hattının güvenliği gerekçe gösterilip bir gece yarısı Zaho’dan Kerkük’e kadar bir hava indirme harekatı ile asker çıkartılırsa, mazallah, Allah göstermesin bütün planlarımız alt üst olur. Bu arada aramızdaki fikir ayrılıkları nedeniyle de TSK’ya güvenemiyoruz. ABD ve AB olarak bu konuda bizim söylediklerimizi görmezden gelip lütfen baskı kurun ki; Türk Silahlı Kuvvetleri Irak’a operasyon numarası ile girdikten sonra bir çılgınlık yapmasın.”
Değerli okurlar, son günlerdeki açıklamalardan ben bunu algıladım. İnşallah yanılıyorumdur, yanlış anlamışımdır. Yoksa halimiz harap. Tamamı vatan şehidi 57. Alay’ın kahraman Mehmetçiklerinin ruhları aramızda kol geziyor. Düşman bu ruhu ensesinde hissediyor. Bütün panik bundan...