AKP’lilere müjde!... Erdoğan kurmaylarına talimat verdi: 3 dönem
“Muhteşem”in ABD gezisi;
Öncesi..
Temasları..
Sonrası..
Kırmızı Salonu..
Heyeti..
Dediği, duyduğu..
Yediği, yemediği..
Epey tartışıldı.. Tartışılmaya da devam edilecek..
Gezinin tam anlamıyla fiyasko olduğu ortada da cilalama çalışmaları hâlâ devam ediyor. İstanbul Belediye Başkanlığı rüyalarıyla yatıp kalkan AB Bakanı Egemen Bağış,“Tayyip Erdoğan’ı ağırlamaktan dolayı ABD’lilerin duyduğu büyük heyecanı” ballandıra ballandıra anlatmaktan hiç utanmıyor!.. Bir dönem “Muhteşem”in tercümanlığını yapan ve ABD’lilerle yapılan görüşmelere kendisinin dışında kimsenin alınmadığı için yaşananlara bizzat şahit olan Bağış’ın sözleri, gerçekten çok ilginç. Çünkü; ABD’lilerin “Muhteşem”e içeride attığı sopalara, azarlara en yakın şahit olan tek isim.
Bilinmeyenlerin oranı, bilinenlerden kat ve kat fazla. Acı gerçeklerin ortaya dökülmemesi için, Egemen Bağış hâlâ 2002 yılının numaralarına başvuruyor.
Geçelim!..
Muhteşem(!) ABD gezisinin, Suriye sonuçları ortada. Çok az lafla geçiştirilen Fethullah Gülen-Bülent Arınç görüşmesi ile ilgili ise taraflar farklı farklı yorumlarda bulunuyor ama hepsi tahmine dayalı olarak.
“Muhteşem” Türkiye’ye döndükten sonra AKP kulislerini dolaştım. “AKP büyükleri”nin ve mebuslarının yüzlerindeki son hali görmek istedim. Öyle, tivi’lerde hava bastıklarına aldanmayın. Kıyıya köşeye çekildiklerinde, kendi aralarında derin yorumlara daldıklarında yüzleri mahkeme duvarını andırıyor. AKP’de suratlar bir karış!.. Homurtular iyice arttı; “Tayyip Erdoğan ne ABD’den istediğini aldı ne de Fethullah Gülen’den” deniyor.
Sizlere kimsenin ağzına bile almaya cesaret edemediği, uzun bir zaman öncesinden beri “Muhteşem” ile Gülen cemaatinin arasının ne kadar bozuk olduğunu aktarmaya çalıştığımdan, ABD gezisinde kafamı en fazla kurcalayan bölümlerden biri de burası oldu. Çünkü; en başından Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın okyanus ötesine götürülmesinin yegane gayesi buydu. Arınç, 2011 genel seçimlerinden önce de ABD’ye gitmiş Fethullah Gülen ile görüşmüş hiç de iyi izlenimlerle dönmemiş ve milletvekili listelerinde büyük kavgalar yaşanmıştı.
AKP’de çok güvenilir bir kaynaktan aldığım bilgi de halihazırdaki durumda hiçbir değişikliğin olmadığı yönünde. AKP’li kaynak, son Fethullah Gülen-Bülent Arınç görüşmesi ile ilgili çok fazla detaylı bilgisi olmadığını kaydederek “Erdoğan, ABD’ye gitmeden önce Fethullah Gülen’e ‘gelsin görüşelim’ haberi gönderdi. Bu talebe ret cevabı verildi. Bülent Arınç’ın görüşmesi ise düşük profilli oldu. İlişkilerde değişen bir şey yok. Sıkıntı giderilemedi” dedi. (Bu satırların yazıldığı -Çarşamba- gün akşam 22.00’de Bülent Arınç TRT Türk’te programa çıkacak.-aht-)
AKP’de asık suratların nedenlerini anlatmaya devam edelim..
Tüm yandaş medya el birliği edip iktidarın yarattığı yeni anayasa krizini alfabenin bütün harflerine dayandırdıkları alternatiflerle kapatmaya çalışırken tablo burada da çok farklı. “AKP’nin büyükleri” yeni anayasa formüllerine artık “öldü” gözüyle bakıyor. Alternatif ne olursa olsun parti içinde en iyimser tahminle firenin 25-30 civarında olacağı konuşuluyor. İktidar kulislerinde esas üzerinde durulan konu, “Tayyip Erdoğan sonrası”.. Yapılan değerlendirmelerde; Genel Başkanlık koltuğuna oturacak isimler arasında ilk 3’te sayılan “Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ABD gezisi sonrasında artık hiç şansı kalmadı. Numan Kurtulmuş ile Ali Babacan yarışta yalnız kaldılar” deniyor.
Bir çok kanaldan yapılan sıkıştırmalara rağmen “Muhteşem”in Abdullah Gül’ün tekrar partinin başına geçmesi formülünü ise kesin bir dille ret ettiği iddia ediliyor.
Gelelim heybedeki turpların en büyüğüne; bu haber belki de AKP’ye büyük müjde niteliğinde!..
“AKP büyükleri” dedi ki; “Tayyip Erdoğan daha önce değişmemesi yönünde çok katı tutum takındığı 3 dönem seçilme şartının gevşetilmesi için çalışma yapılması talimatı verdi...”
Bu çalışmanın sonucunu takip edeceğiz. Bakalım “Muhteşem, içinde bulunduğu sıkışıklıklardan kurtulabilmek adına daha neler yapacak?..
Siyasi kulislerden son not;
Hani şu muhalefet partilerinin imzalarını çektikleri kıyak milletvekilliği yasa teklifi vardı ya!..
AKP teklifi aynen getiriyor ama bir de şart koşuyor. Yasadan yararlanmak isteyen milletvekillerine 1 ay içinde “faydalanmak istiyorum” diye başvurma koşulu. Bu yüzden mebuslarımız derin derin düşünüyorlar; “şimdi ne yapacağız?” diye. AKP bu teklifi yasalaştıracak da imzasını çeken mebuslar çok sıkıntılı; ya başvururlar ve de AKP bunları ilan ederse.. “1 ay da çok kısa bir süre”..
Bunun adına; “AKP cinliği” dediler. Sizce ne?.. Acaba ne kadar haklılar?..