Gazetecilik meslek hayatımın önemli bir bölümünü siyaseti ve tabii olarak da onun ana karargahı olan TBMM’yi yakından takip ederek geçirdim.
AKP Tokat Milletvekili Zeyid Aslan’ın kavgada bile edilmeyecek galiz küfürlerine maruz kalan CHP’li Kamer Genç’i de tanırım. Kamer Genç, doğrularını hiç sakınmadan düm düz söyleyen oldukça deneyimli bir siyasetçidir. Dili sivridir, biraz da alaycıdır. Konuştuğu zaman iktidarı çok sinirlendirir. Vatandaşla iç içe yaşayan bir siyasetçi olduğundan vatandaşın anlayacağı dilden politika yapmayı tercih eder. Kamer Genç, ANAP iktidarları döneminde de böyleydi. ANAP’lılar Kamer Genç’i Meclis’te konuşturmamak için her yolu dener fakat o ne yapar eder bir yolunu bulur konuşur, iktidar sıralarını darmadağan ederdi. Kamer Genç, tek kişilik bir muhalefet partisi gibi çalışır. ANAP ile AKP dönemleri kıyaslandığında gündem maddeleri yine aynı ve hepsi de Kamer Genç’in çok tecrübeli olduğu alanlar. Şunu söylemeliyim ki; ANAP döneminde bile çıkan Kamer Genç kavgalarında üslup bu kadar çukurlaşmamıştı. ANAP’tan uzun süre TBMM Başkanvekilliği yapan rahmetli Yılmaz Hocaoğlu’nu “Kamer Genç’in ilacı” olarak tanımlardık. Ne zaman ikili Genel Kurul’da atışmaya başlasa basın locasına canlı izlemek için koşardık. Bir bardak su içinde Kamer Genç’i boğmak için hazırda bekleyen ANAP’lıların bile bu kadar galiz küfürler ettiğini hatırlamıyorum; rahmetli Hocaoğlu’nun Genç ile kavgasının şiddetinden dolayı tansiyonunun yükselip fenalaştığı ve bu yüzden oturumlara ara verdiği zamanlarda bile.
Kamer Genç’in ağır muhalefetine karşın hiçbir Başbakan’ın onu açık hedef haline getirdiğini de hatırlamıyorum. “Muhteşem” partisinin içindeki sıkıntıları bildiği ve mebuslarını kendisi lehine kemikleştirmek istediği zaman hep aynı Kızılderili taktiğine başvurur; TBMM çatısı altında da gerilim ve şiddet yolunu denemekten hiç çekinmez. “Muhteşem” çok iyi bilir ki; bir daha mebus olmak adına kendisi için nedenini bilmeden etrafa yumruk sallayacak, küfredecek adamı çoktur. Bu isimler sağda solda ne kadar kendisini ve parti politikalarını eleştirse de yakınlaşan her seçimin arifesinde “Tayyip Erdoğan için yumruk sallayanlar” fotoğrafına girmek için azami gayret gösterirler.
Bu zat-ı muhteremlere o kadar yumruk sallayıp, küfrettikten sonra ne mi olur?
Bunların çoğu hâlâ Ankara’nın çeşitli nargile kafelerinde nargile müptelası olmuş Erdoğan’a saydırıp tüttürüyorlar. Bazıları da Çukurambar senin, Söğütözü benim gezip “bir daha olabilir miyim?” için takla üstüne takla atıyorlar. Ortak söylem noktaları ise “Patron benim değerimi bilemedi”..
Salı günkü Meclis Genel Kurulu’nda çıkan Kamer Genç kavgasında benzer noktalar var. Kavganın hemen sıcağında kuliste Kamer Genç’in Ankara Haber Müdürümüz Necdet Pekmezci’ye söylediklerini not edelim;
“Bana edilen küfürler cinayet sebebi sayılır.Tazminat davası açacağım. Mahkeme bunu reddederse aynı sözleri Tayyip Erdoğan için kullanacağım”..
Kamer Genç’in üzerine yürüyüp ağır küfürler eden AKP Tokat Milletvekili Zeyid Aslan’ı da kısaca tanıyalım.
Zeyid Aslan, “Muhteşem”in meşhur İstanbul ekibinden. Madımak katliamı sanıklarının avukatlarından. Bir dönem “Muhteşem” in avukatlığını da yapmış. Yumrukçuların en şanslısı Aslan, AKP’den üçüncü dönem milletvekilliği yapıyor. Yani; eğer değişmezse 3 dönem şartına takılacağı için bir daha mebus olamayacak.
Peki, Zeyid Aslan nereye koşuyor?
Kavganın hemen ardından olup bitenleri tasvip etmeyen bir AKP kurmayından aldığım bilgi şu;
“Zeyid Aslan İstanbul’un Fatih ilçesine belediye başkanı olmak istiyor. Başbakan’ın da bilgisi var. Yoğun kulis yapıyor. Başbakan’ın gözüne girmek için bunları yaptı herhalde.”
AKP Tokat Milletvekili Zeyid Aslan, 2011 genel seçimleri arifesinde Meclis Genel Kurulu’nda Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu kanunun görüşmeleri sırasında çıkan Kamer Genç’li tartışmalarda da boy göstermişti.
O günkü oturuma birkaç kez ara veren Başkanvekili Meral Akşener, CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in merhum Başbakan Adnan Menderes’e ilişkin sözleri nedeniyle mikrofon kapattı.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in konuşmalarına CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, tepki gösterdi. Bu sırada bazı AKP’li milletvekilleri ile Öztürk arasında tartışmalar yaşandı.
Oturumu yöneten Başkanvekili Meral Akşener, toplantıya ara verdi. Ara sırasında da tartışmalar sürdü. Aranın ardından AKP Tokat Milletvekili Zeyid Aslan, CHP sıralarına yürüyüp Öztürk’ü kast ederek, “Sarhoş musun? Şerefsiz. Çıkarın şunu dışarı” diye bağırdı. AKP Başkanvekili Suat Kılıç, Aslan’ı genel kurul salonu dışına çıkardı. Başkanvekili Akşener, oturuma yeniden ara verdi.
CHP sıralarına hücum fotoğrafı medyada geniş yer alan Zeyid Aslan, 24.dönem milletvekili olarak yine kutsal çatı altında yerini almayı başardı.
***
Hazır durumdan vazife çıkaranlardan bahsetmişken ulaştığımız bir bilgiyi daha aktaralım. “Muhteşem” bugünlerde sık sık İşçi Partisi’ne de çakıyor. MİT Müsteşarı Hakan Fidan da herhalde Başbakanının demeçlerinden etkilenmiş olacak (!) İP ile özel ilgilenilmesini istemiş. İstihbarat kaynaklarının konuştuklarına göre, Fidan’ın bu yakın alaka talimatından sonra İP’ye ziyaret trafiğinde artış olacak.
İstihbarat koridorlarından iki notla yazıya nokta koyalım.
Terör örgütü PKK 300 kişilik bir grubunu terör örgütü TİKKO’ya transfer etmiş. Dünkü yazımda belirttiğim “PKK 30 kaymakam adayını eğitime aldı” bilgisi üzerine “eksik bırakmışsın Vali adayları da eğitimde” dediler.
