AKP'li Selçuk Özdağ: MHP yerel seçim için rakibimizdir
"AK Parti ile MHP arasında Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimi konularında ittifak var. Ancak yerel seçimde iki parti arasında ittifak yok" diyen AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ ile Meclis'teki odasında uzun bir söyleşi yaptım.
-Türkiye'nin günümüzdeki önemli sorunları neler?
Özdağ: Birinci tehlike yolsuzluklardır ki bütün iktidarlar mücadele etmek zorundadırlar. Yolsuzluklar, her alandaki yolsuzluklar, devletleri kemirir ve tüketir.
İkinci büyük tehlike Türkiye'yi bekleyen siyasal Kürtçülük ki PKK ve diğer illegal terör örgütleridir bunlar. Ayrıca bu siyasal Kürtçülüğün arkasında egemen güçler var.
Güneydoğu Anadolu'da ve Doğu Anadolu'da sizin büyük olmanızı istemiyorlar. Yer üstündeki ve yer altında bir de o bölgedeki Irak ve Suriye'deki terör örgütleri noktasında yapılara müsaade etmeyen bir Türkiye var. Bu da egemen güçleri rahatsız ediyor.
-Terör örgütlerinin oyunlarını bozmak için Türkiye ne yapmalı?
Özdağ: Devlet, içinde devletimsi yapılar kurulmasına müsaade etmemeliyiz. Türkiye de özerklik isteyenlerin nerede özerklik istediklerine bakıyoruz. O bölgede sadece belli bir etnik yapı yok. Orada herkes var Türkiye herkesin olduğu yer.
Ama birileri etnik temizlik yaparak ideolojik temizlik yaparak 'ben bu bölgede sadece kendi yandaşlarımı bulundururum' demesi olmaz. Bir kere dünyada özerklik kavramını doğru okumak lazım mesela Irak onu okuyamadı ama İspanya doğru yaptı.
-Başka tehlike var mı Türkiye açısından?
Özdağ: Üçüncü olarak da tarikatlar cemaatleşmemeli cemaatler de kesinlikle siyasallaşmamalı. Tasavvuf geleneği olmalıdır. Biz bu gelenekten geliyoruz Hacı Bektaşların, Hacı Bayramların geleneğinden ama bu tasavvuf geleneği de Türkiye'de maliye ve hukuk tarafından denetlenmelidir.
-Türkiye'yi bekleyen üç büyük tehlike olarak yolsuzluklar, terör ve illegal örgütler ile tarikatlar ve cemaatlerden bahsettiniz peki çözüm nedir?
Özdağ: Çözüm Cumhuriyeti Demokrasiyle taçlandırmaktır. Hukukun üstünlüğü yani hukukun adalet ile taçlandırılmasıdır.
Ayrıca önemli olan devletin liyakatle buluşmasıdır. Liyakatle buluştuğu sürede sorunlar kalmayacaktır. Hiç kimse devletten üstün değildir. Adalet sağlanırsa üstünlerin hukuku yerine hukukun üstünlüğü hâkim kılınır.
Hukuk herkese dokunur bu falan cemaat, falan lider, falan gazeteci demez. Hukuk suç işleyen herkesin takıldığı yer olmalıdır. Türkiye bu noktada özgürlüklerin alanını genişletmekte ama tüm özgürlükler de denetime tabi tutulmalı. Özgürlüklerin alanını daha çok genişletmeliyiz herkes özgür olmalı, fikir hürriyeti, inanç hürriyeti olmalı ama bunlar mutlaka bir hukuk tarafından denetlenmeli.
-Tarikat ve cemaatlerin devlet yapısı içinde olmasına karşı mı çıkıyorsunuz?
Özdağ: Devlet olmanın gereği budur, denetlemezseniz devlet olamazsınız. Devlete sahip çıkmak ayrıdır devlet olmak ayrıdır. Devlete herkes sahip çıkacak ama Türkiye'de hiçbir cemaat, hiçbir tarikat, vakıf ben devlet olacağım demeyecek.
Devlete sahip çıkacağız. Zaten bütün tarikatların gayesi şudur; ahlaklı insan yetiştirmek. Bunu yapmaktır. Yoksa 'ben devletime güzel insan yetiştireceğim' diyebilirsiniz ama 'ben devleti ele geçireceğim' diyemezsiniz.
Devlet 80 milyondur. Orada Kürt de olur Türk de olur, orada Alevi de olur Sünni de olur. Bir devlet dairesi bir mezhebin bir yapının olamaz. Bütün devlet daireleri herkesin olduğu yerdir. Devletin dini kesinlikle adalettir.
-Gazeteci ve milletvekillerinin tutuklu yargılanmaları konusunda ve mahkemelerin AYM kararlarına uymamaları konusunda neler söyleyeceksiniz?
Özdağ: Teröre ve şiddete bulaşmadıkça ve terörü teşvik etmedikçe milletvekillerinin de gazetecilerin de tutuksuz yargılanması taraftarıyım.
Ama şartım şudur, terörü kutsamamak, teşvik etmemek ve teröre bulaşmamak şartıyla. Anayasa Mahkemesi kararlarına uymamız gerektiğine inanıyorum bu kararlar herkesi bağlar.
-Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı ile aranızda bir tartışma var. Nedir bu tartışma konusu?
Özdağ: Benim Manisa Belediye Başkanı'nın şahsıyla Milliyetçi Hareket Partisi'nin tüzel kişiliği ile Devlet Bahçeli'nin genel başkanlığıyla veya oradaki MHP il başkanı ile bir sorunum yok.
Ben buradaki icraatları ve uygulamaları eleştiriyorum. Mesela sularımızda, il ve ilçelerin 14'ünde mikrop var diyorum. 137 mahallemizin sularında sorun var. Ben şimdi bunları söylemeyip halkı, çevreyi düşünmeyim mi? Bunları söyleyince neden kötü adam olayım ki? Ben Manisa'daki muhalefetimi seviyeli yapıyorum.
-MHP ile ittifakı zedelediğiniz hatta bozduğunuz iddiaları için ne düşünüyorsunuz?
Özdağ: MHP ile ittifak milletvekilliğinde ve cumhurbaşkanlığında yapıldı yerel seçim için belediyelerde bir ittifak yapılmadı. Her parti orada kendi adayıyla girecek. MHP'yi destekleyen gazeteler şöyle başlık atıyor. 'Selçuk Özdağ, ittifakı bozanlar listesine adını yazdırdı.'
Ne ittifakı bozması? MHP'li başkan AK Partili üyelerden Meclis'te borçlanma istiyor biz de kalem kalem sorup reddedince kapıya dizildiler. AK Partili üyelerini yuhalattılar ki, orada seviyesiz bir tabloyla karşılaştık. Ben bunları söylemeyeyim mi?
Bunları ben ittifak olsa da söyleyecektim olmasa da söyleyecektim. MHP, Yerel Seçim için rakibimizdir. Manisa'da spor kulübüne bağış yapanlar kimler diye sordum, bu sorularımdan rahatsız oldu. Katı atık ile ilgili sorun yaşadık, ben bunu söyledim hiçbir çevreci dernek ilgilenmedi. Bu belediye AK Partili olsaydı ihbarı CHP'li yapsaydı ortalık yıkılırdı.