AKP kulislerinde son durum…

Ahmet Davutoğlu'nun Gelecek Partisi, Ali Babacan'ın da DEVA Partisi kurulunca AKP ve Saadet Partisi ile birlikte "Siyasi İslam" resmen 4 parça oldu.

Recep Tayyip Erdoğan'ın da tespit ettiği gibi AKP'nin metal yorgunluğu ana gövdeden şimdilik iki önemli parçanın kopmasına neden oldu.

Ne Suriye, ne Libya ne Amerika ne Rusya politikaları, AKP'nin çöküş dönemini durdurmaya çare olmadı.

Ne damadın ekonomik hedefleri tuttu, ne Erdoğan'ın "düşük faiz düşük enflasyon" formülü mutfak enflasyonuna çare olabildi.

Ürünleri para etmeyip üstüne üstlük yıllarca zarar eden köylüler kentli olunca ne hayvancılık ne çiftçilik kaldı.

Üstüne üstlük köyler mahalle yapılınca mera alanları da TOKİ'nin ve yandaş müteahhitlerin göz diktiği konut alanları haline dönüştürüldü.

AKP kulislerindeki son gelişmeleri başlıklar halinde şöyle sıralayayım:

- DEVA Partisi AKP'nin iktidardan indirilmesine deva olacak endişesi…

- Gelecek Partisinin AKP iktidarının geleceğini baltalayacak endişesi…

Değerli okurlarım,

AKP ve Erdoğan'ı yıllarca dikkatle izleyen iki gazeteci ile görüştüm.

Biri eski bakan AKP'li üç siyasetçi ile de görüştüm.

Söylemlerindeki ortak noktalar şöyle:

- AKP'nin parçalanma tablosu Erdoğan'dan saklanıyor,

- Yurt genelinde teşkilatlardan ve üyelerden Gelecek Partisine geçiş oluyor,

- Babacan'ın partisine de teveccüh gösterileceği bilgisi yoğun şekilde geliyor,

- Başkanlık sistemi ile bakanların milletten koparılması çok yanlış oldu, vatandaş bakanlara derdini anlatamıyor, bürokrasi sorunlara çare olamıyor,

- Meclis'in itibarının kaybından en çok AKP milletvekilleri etkileniyor. Nöbetçi bakanlık hiçbir derde çare olamadı.

- AKP Milletvekilleri bakanlara iş yaptıramıyor.

- Her sorunun çözümü Erdoğan'dan bekleniyor. Devlet işlerinin yoğunluğu nedeniyle AKP içindeki sorunlara Erdoğan eskisi gibi eğilemiyor.

- AKP'li belediyelerde dönen usulsüzlükler ve yolsuzluklar örtbas ediliyor.

- Erdoğan'ın etrafında oluşan saray danışmanları kadrosu ile AKP'nin siyasetçileri arasında büyük çekişmeler ve güç kavgası yaşanıyor.

- En çok eleştiriyi damat bakan Berat Albayrak alıyor. Ekonomideki kötü gidiş, enflasyon, hayat pahalılığı ve zamlar vatandaşı AKP'den hızla koparıyor, uzaklaştırıyor.

- Berat Albayrak'ın AKP'nin liderliğine hazırlanması yolunda yaptığı kulis faaliyetleri ve teşkilat seçimlerine müdahalesi büyük rahatsızlık yaratıyor.

- "Saray grubu" ile "Meclis grubu" Erdoğan sonrası AKP içinde birbirleri ile mücadele etmektedir.

Anlaşılan o ki tek adam rejimi AKP'de ve sarayda güç zehirlenmesine neden oluyor.

Değerli okurlarım,

Demokrasi ve Atılım Partisi Genel Başkanı seçilen Ali Babacan'ın partisinin tanıtım toplantısını izledim.

Önce şunu söyleyeyim Türk siyasetine sakin bir güç geldi. Hem sakin, hem de güler yüzlü bir sunum yapan Babacan, bakalım bu tavrını siyasi hücumlara maruz kalınca sürdürebilecek mi?

Parti programına gelince, Medya özgürlüğü ile başlayan giriş bölümündeki özgürlükleri gerçekleştirme fırsatı yakalarsa Babacan, Türkiye'ye gün doğacak demektir…

İşte parti programı ile Babacan ve partisinin programında millete verdiği sözlerin özeti:

- "Kuvvetler ayrılığı esası ve hukukun üstünlüğü,

- Yargının tarafsız ve bağımsızlığı ile hukuk güvenliğinin en üst düzeyde sağlandığı;

- Katılımcı ve çoğulcu demokrasi

- Başta ifade ile basın özgürlüğü olmak üzere tüm özgürlüklerin garanti altına alındığı;

- Şiddet, korku, baskı, ötekileştirme, ayrıştırma ve ayrımcılığın yaşanmadığı; hukuka bağlı, vatandaş odaklı, katılımcı, tarafsız, saydam, hesap verebilir, denetlenebilir, etkili ve verimli bir kamu yönetimin sağlandığı,

- Herkesin insan onuruna yaraşır yaşam ve refah standartlarına ulaştığı,

- Çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceğe umutla baktığı, milletimizin barış ve huzur içinde yaşayacağı, saygın ve güçlü bir Türkiye

- Politika oluşturma, karar alma ve uygulamalarında; şeffaflık, hesap verebilirlik, dürüstlük, çoğulculuk, katılımcılık, kurumsallaşma, her alanda liyakati esas alma, işi ehline verme, istişareye ve ortak akla dayalı yönetim,

- Vatandaşlarımız arasında hiçbir ayrım yapmama,

- Her koşulda gelişmiş bir demokrasi

- İnsan haklarını, özgürlükleri ve hukukun üstünlüğünü savunma, toplumun değerlerine, ihtiyaç ve taleplerine duyarlı olma,

- Kendini değerlendirmede tevazu ve ahlakı temel alma,

- Politika uygulamalarında tutarlılık, öngörülebilirlik ve bütüncül yaklaşımı esas alma ilkelerine bağlı kalacaktır.

Bu ilkeler doğrultusunda amacımızı gerçekleştirmek için bütün samimiyet ve gayretimizle çalışacağımıza tüm vatandaşlarımıza söz veriyoruz.

dfs-004-001-011.jpg

Yazarın Diğer Yazıları