Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak görev yapan Mustafa Varank sosyal medyada şu paylaşımı yaptı:
- "Üreten Türkiye''yi göstermek için gençlere bu kez tatlı bir sürpriz yaptık. 50 ülkeye ihracat yapan, Avrupa''nın en büyük şekerleme fabrikalarından birini beraber gezdik.
- Orucumuzu da emekçi kardeşlerimizin Bonibon ikramıyla açtık."
Allah kabul etsin de Bonibon reklamını sosyal medyadan yapmak neyin nesi?
10 Temmuz 2018''den beri Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak görev yapan Varank''ın bahsettiği hangi şirket biliyor musunuz?
- Amerikan merkezli Mondelez International şirketi.
Yerli ve millî iddiası olan AKP''nin 20 yıllık iktidarı döneminde "yabancılaştırma" politikası ile bankalar, limanlar, borsa, cep telefonu şirketleri, tank-palet fabrikası, çay, sigara, alkollü ürünler, makarna, yoğurt, şekerleme bugün yabancı sermaye elinde.
Örneğin;
TELSİM: %100 "Millî ve Yerli" idi, %100 İngiliz şirketine satıldı ve Vodafone oldu.
TÜPRAŞ: %100 "Millî ve Yerli" idi, İngiliz Shell ile Koç Holding ortaklığına satıldı.
PETKİM: %100 "Millî ve Yerli" idi, Azerbaycan Socar şirketine satıldı.
TEKEL: %100 "Millî ve Yerli" idi, 6 adet sigara fabrikası İngiliz British&American Tobacco''ya satıldı.
DİGİTÜRK: %100 "Millî ve Yerli" idi, Katar şirketine satıldı.
TURKCELL: %100 "Millî ve Yerli" idi, Rus ve Finlandiya şirketlerinin ortaklığı oldu.
Bankalarımızda ise durum tam bir facia:
Garanti Bankası: İspanyol,
Finansbank: Katar,
Denizbank: Birleşik Arap Emirlikleri,
Şekerbank: Kazak,
TEB: Fransız,
Alternatif Bank: Katar,
ING Bank: Hollanda,
HSBC: Hongkong,
ICBC Bank: Çin,
Odeabank: Lübnan,
Burgan Bank: Kuveyt,
MUFG Bank: Japonya,
Turkland Bank: Lübnan,
Bank Mellat: İran.
Yabancı şirketler ve bankaların kârlarını Türkiye''de yatırıma yönlendirdiklerini hiç duydunuz mu?
Hayır, duymadık çünkü kâr ettikleri dolarları kendi ülkelerine götürüyorlar.
Merkez Bankası 2021 kayıtlarına göre;
- Türkiye''den son bir yılda 3 milyar dolarlık doğrudan yatırım geliri veya kâr payı çıktı.
Bu rakamı baz alırsak AKP''nin iktidar olduğu 20 yılda yabancılaştırma politikaları sonucunda yaklaşık 60 milyar doların Türkiye''de yatırıma değil yurt dışına uçup gittiğini görürüz.
Dönemin Maliye Bakanı merhum Kemal Unakıtan demişti ya;
- "Babalar gibi satarız."
Yerli ve millî AKP iktidarı ile destekçisi sözde milliyetçi MHP''ye kapak olsun.
Yabancı hayranlığı o kadar gelişti ki AKP''lilerde, Amerika''da eğitim de alan bakan Varank''ın Amerikan şirketinin "Bonibon" şekerlemesinin reklamını iftar açarak yapması, tam da anlattığım yabancı sermaye hayranlığının son örneği oldu.
Gelelim Erdoğan''ın sözlerine.
AKP''li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan günler önce dedi ki;
- "Muhalefet, seçimi kazanırsak Suriyelileri göndereceğiz diyor. Biz göndermeyeceğiz. Ensar''ın ne olduğunu biliyoruz…"
Bu sözler vatandaşlar tarafından o kadar büyük tepki ile karşılandı ki Erdoğan fikir değiştirerek dedi ki;
- "Türkiye, 5 milyon yerlerinden edilmiş kişiye geçici ev sahipliği yapmaktadır. Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü ve onurlu geri dönüşleri için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz."
Son kararın mı Erdoğan?
Aslında bu 180 derece dönüşün nedeni Erdoğan siyasetinin bitik halinin en somut örneğidir.
- Erdoğan ülkeyi yönetemez hale gelmiştir.
- Sözlerinde istikrar yoktur.
- Türk milletine güven vermemektedir.
Devlet Bahçeli''nin deyişi ile;
- Erdoğan ne yapmak istemektedir?
Şimdi gelelim AKP zihniyetine ve MHP''nin olmayan sabır taşına:
Cumhuriyet Gazetesi yazarı Barış Pehlivan yine özel bir habere imza attı.
Haber özetle şöyle:
- Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Başkan Vekili Gülsüm Azeri''nin oğlu Sina Azeri, İngiltere''de kumarhaneler zincirinin ortağı.
Vallahi Binali Yıldırım''ın oğlunun kumarhanelerdeki fotoğrafını biliyorduk ancak Cumhurbaşkanlığının en üst makam ve mevkiinde bulunan Gülsüm Azeri''nin oğlunun "City Gaming" adlı şirketi olduğu ortaya çıktı.
Sina Azeri''nin, "Slot" adı verilen kumar makineleriyle donatılmış, İngiltere''de onlarca yerde şubesi bulunan dev bir kumar imparatorluğundan bahsediyorum."
Barış Pehlivan kardeşime bu skandalı ortaya çıkardığı için teşekkür ederim.
AKP''nin kadrolarının ne hale geldiği bu skandal ile bir kez daha ortaya çıktı.
