Akıl vermek yerine kendi işini yap...
Kredili Mevduat Hesabı”, bankalardan otomatik olarak anında kredi çekmeye yarayan bir vadesiz mevduat hesabıdır. Bankalara göre, “Avans Hesabı”, “Ek Hesap” da deniliyor.
Bu hesapta paranız yoksa ve avans olarak kredi çekerseniz, faiz oranı aylık vergi ve fon hariç minimum %4,75’dir. Fon ve vergi dahil yüzde 5.22’dir.
Dünyada Faiz oranı denilince yıllık faiz anlaşılır. Aylık faiz yalnız Türkiye’de kaldı. Merkez Bankası ve Bankalar aylık faizi kasıtlı olarak, yıllık yüksek faizleri telaffuz etmeyi önlemek için kullanmaktadır.
Bankalar, vatandaşın mevduatına faiz verirken, faizi yüzde 8 veya yüzde 9 yıllık faiz olarak ifade ediyorlar. Merkez Bankası da mevduat faizlerini ilan ederken, yıllık faiz olarak ilan ediyor. Buna karşılık aynı Merkez Bankası, tüketici kredilerinde, kredi kartı faizlerinde ve kredili mevduat faizlerinde aylık faiz telaffuz ediyor.
Açıkça anlaşılıyor ki, Merkez Bankası ve Bankalar, halkı kazıklamak için ve kazığının boyutunu saklamak için aylık, kredilerde aylık faiz telaffuz ediyorlar.
Gerçekten, aylık yüzde 5.22 faiz, basit faizle yıllık yüzde 62.64 ve bileşik faiz üstünden (alternatif kayıp olarak) yüzde 84 faiz demektir.
Yüzde 84 faiz, tefeci faizinin 4 katıdır. Yüzde 84 faiz olan bir ekonomi ne yaparsanız yapın, ekonomik istikrarı sağlayamazsınız. Gelir dağılımındaki bozulmayı düzeltemezsiniz.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, azami akdi ve gecikme faiz oranlarını tespit etmeye yetkilidir ve belirlediği bu oranları 3 ayda bir açıklar.
5464 sayılı, Banka ve Kredi Kartları Kanunu 26. maddesine göre, kredi kartları faizini Merkez Bankası belirliyor. Kanunun 26. maddesi, “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, azami akdi ve gecikme faiz oranlarını tespit etmeye yetkilidir ve belirlediği bu oranları 3 ayda bir açıklar.” şeklindedir. Bu faiz, kredili mevduat hesabı faizi için de referanstır.
Merkez önceki gün yayınladığı Finansal İstikrar Raporu’nda “İşsizlikteki artışlar hane halkının borç ödeme gücünün bir ölçüde azalmasına neden olarak bireysel krediler için tahsili gecikmiş alacak oranının 2008 yılının son çeyreğinden itibaren yükselmesiyle sonuçlandı. Son dönemlerde hane halkının kredili mevduat hesabı kullanımının arttığı ve buna bağlı olarak bu hesapların kredilendirilen tutarının da yükseldiği gözleniyor. Bu tür hesapların faiz oranlarının tüketici kredisi faizlerinden oldukça yüksek olduğu dikkate alındığında bireylerin kısa süreli nakit ihtiyaçları dışında yüksek faizli kredili mevduat hesaplarını kullanmamaya özen göstermeleri gerekiyor” deniliyor.
Merkez Bankası, deve kuşu gibi başını kuma sokuyor. Çünkü halkın borç ödeme gücünü düşüren yalnızca işsizlik değildir... Hatta işsiz olan zaten kredi de alamaz. Halkı zora sokan, reel faizlerin çok yüksek olmasıdır. Bu faizleri de Merkez Bankası, dolaylı da olsa tayin ediyor.
Yüzde 60’larda bir faiz, ekonomi için vatandaş için en büyük terördür. Bu terörü yaratan da Merkez Bankası’dır. Merkez Bankası kredi faizini de Mevduat faizi gibi yıllık belirlemeli... Banka ve Kredi kartlarında faizi ise mevduat faizi artı yüzde 50 yani en fazla yüzde 15 olarak tayin etmelidir.
Öte yandan, MB yine aynı raporda, “Mecbur kalmadıkça bu hesapları kullanma” diye de akıl veriyor. Hiç kimse mecbur kalmadıkça yüzde 60 faiz vermek istemez. Aklı çalışmayan birisi keyfi olarak yüzde 60 faiz verir. Böyle bir akıl veren bir Merkez Bankası elbette ki kendi işini yapmayı da beceremez.