Ağlak ağlak değil gururla yargılanırım
"Erdoğan görev suçu işledi" başlığı ile 21 Haziran 2019 tarihinde Yeniçağ''da yayınlanan yazımı Recep Tayyip Erdoğan, "Cumhurbaşkanına hakaret suçu" işledi diye İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet etti…
Başsavcılık hakkımda dava açılıp açılmayacağını Adalet Bakanlığı''na sordu.
Milletin seçtiği değil, Cumhurbaşkanının atadığı Adalet Bakanı ve Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanı olan Abdülhamit Gül, "onay" verince savcılık iddianamesi mahkemeye gitti.
Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi de kamu davası açtı.
Önce şunu da vurgulayayım.
Erdoğan''ın avukatı Ahmet Özel, AKP iktidarının baroların gücünü kırmak amacıyla hayata geçirdiği "çoklu baro" düzenlemesi kapsamında İstanbul''da kurulan 2 No''lu Baro''ya üye oldu.
Av. Özel, hukuki kimliğine, siyasi kimlik de ekledi.
Yazımı özetleyeyim.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde yarışan Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım FOX TV''de İsmail Küçükkaya''nın canlı yayınına katılacaklardı.
Küçükkaya''nın, İmamoğlu ile görüşmeye gittiği otelden görüntülerinin alındığını Erdoğan bir gün önce açıkladı.
Bir gün sonra yandaş medya tarafından gazeteler ve televizyon kanallarında da yayınlandı.
Savcılık iddianamesini özetleyeyim:
- Erdoğan görevini suistimal etmiş ve görüntülerin yayınlanmasına ve İsmail Küçükkaya''nın kişisel özel hayatının kişilik haklarının ihlal edilmesine müdahale etmeyerek görev suçu işlemiştir.
- İlaveten, saldıranların hukuksuz ve yargısız infazına da gözyummak bir yana Küçükkaya''ya da hakaretler yağdırdı.
- Cumhurbaşkanı partili olunca değerli okurlarım hukuk da kişilik hakları da kolaylıkla ayakları altına alınıyor...
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul adayı Yıldırım ve AKP''liler Ekrem İmamoğlu İstanbul seçimini kazanınca, ''aşklarını'' kaybedince koro halinde ağlak ağlak haykırdılar; "oylar çalındı…"
Şeklindeki ifadelerin Cumhurbaşkanı''na hakaret suçu kapsamında olduğu anlaşılmıştır…"
Türk Ceza Kanununun;
299/1 maddesi; "Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."
299/2 maddesi; "Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır."
Değerli okurlarım,
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışında AKP''nin adayı Mehmet Özhaseki''nin CHP''liler için sarf ettiği, "kaybedince koro halinde ağlak ağlak haykırdılar; "oylar çalındı…" sözlerini;
- "Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul adayı Yıldırım ve AKP''liler" ifadesi sonrasında aynen kullandım...
Cumhurbaşkanı unvanını anayasadaki tanımına uygun olarak kullandım.
Çünkü Anayasa''nın 8. Maddesi şöyledir:
- Yürütme Yetkisi ve Görevi: "Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir."
Değerli okurlarım,
"Cumhurbaşkanına hakaret" suçu parlamenter rejimde de vardı ki o dönem yürütmenin başı olan başbakan için "Başbakan''a hakaret suçu" diye bir suç yoktu.
Başbakanların icraatları eleştirilirdi ki, bugün yeni sistemde icranın başı olan cumhurbaşkanının icraatları neden eleştirilmesin?
Tek adam rejiminde Recep Tayyip Erdoğan;
1 - Cumhurbaşkanı olarak devletin başıdır, tarafsızlık yemini vardır.
2 - İktidardaki AKP kabinesinin başı yani yürütmenin, yani icraatın başıdır.
Benim yazımdaki eleştirim, icraatın başı olan Erdoğan hakkındadır ve tek bir kelime hakaret yoktur.
Değerli okurlarım,
- Cumhurbaşkanı Erdoğan''ın, "Ekonomi, hukuk ve demokraside yeni bir seferberlik başlatacağız…"
- Adalet Bakanı Abdülhamit Gül''ün, "Adalet yerini bulsun isterse kıyamet kopsun…" sözlerini dinliyordum ki;
Cep telefonuma, "Bip… Bip… Bip" sinyali ile SMS mesajı geldi:
"Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi''nin 2020/379 no.lu dosyasında 23/02/2021 10:30 tarihine duruşma günü verilmiştir."
Hem Erdoğan''a hem de Gül''e;
63 bin vatandaş adına + ben olarak, "Cumhurbaşkanına hakaret" davaları için, diyorum ki;
- Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?
Aman yanlış anlaşılmasın bu sözlerim,
Ağlak ağlak değil, gururla yargılanırım…