Af çıktı, gündem oldu: MHP AKP’den kopar mı?
18 yıldır; kavga, nefret, kin, iftira, hakaret, saldırı içeren açıklamaları ile siyaset yapıyorlar. Ergenekon, Balyoz, Şike, Casusluk, ihanet, metal yorgunluğu, Reza Zarrab, Man adası, 4 bakanının rüşvet aklaması, çözüm süreci, Suriye batağı, sığınmacılar, 18 Türk adasının yunan işgaline uğraması, ekonomik kriz, geç alınan Covid-19 tedbirleri AKP sicilinin kara lekeleri olarak anılacak.
Ancak bugünlerde yaşanan skandal boyutunda öyle büyük bir hatası var ki ilk seçimde AKP’yi iktidardan indirecek.
Ankara ve İstanbul başta Millet İttifakının CHP’li belediye başkanlarının 250 il ve ilçede açtıkları ya da açacakları bağış kampanyalarının durdurulması kararından söz ediyorum.
Merhum Turgut Özal’ın, “Halka hizmet Hakka hizmettir” sloganını ilke edinen ve güya Özal’a sahip çıkan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP’nin bu hatasının faturası ağır olacaktır.
Erdoğan da AKP’liler de 31 Mart yerel seçim hezimetini hala kabullenemediler.
Korona Virüs tedbirleri nedeniyle zor durumda düşen millete yardıma koşan belediyeleri, “CHP’li” oldukları için engelleyen Erdoğan hükümeti bırakın siyasi açıdan hesap vermeyi İslami açıdan da büyük bir günah işlediler.
Demem o ki;
İnsanlar arasındaki paylaşmaya ve dayanışmaya büyük önem veren yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.), Müslümanları kardeş olarak tarif eder.
Peygamberimiz birbirinin derdiyle dertlenmeyeni de hakiki mümin saymaz…
Peygamberimizin şu sözünü AKP iktidarına ve Erdoğan’a anımsatmak isterim:
"Yanı başındaki komşusu açken tok olarak geceleyen kişi mü'min değildir."
Bu hadis bize hangi dinden, hangi ırktan, hangi partiden olursa olsun ihtiyacı olanlara yardım etmenin bir insanlık vazifesi olduğunu çok açık seçik anlatıyor.
Başka bir hadis-i şerifinde Hz. Peygamberimiz, "Hangi mahallede bir kişi aç kalırsa, o mahalle halkı Allah'ın korumasından uzak düşer… Cebrail komşu hakkında o kadar tavsiyede bulundu ki, nerede ise komşuyu komşuya mirasçı kılacak sandım" diyor…
Her siyasi konuşmasında İslam’ı referans alan cümleler kuran AKP genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İmam Hatiplileri, İlahiyat mezunu olan kadroları, danışmanları ve tabi Diyanet İşleri Başkanı bu hadisleri bilmezler mi?
“Fakir Fukara’ya, garip Gureba’ya” diyen cümleleri sık sık kuran Erdoğan bu kesime yardımları sadece şahsının yapacağını düşünüyor ki 250’ye yakın belediyenin açtığı ve açacağı bağış kampanyalarını bloke ediyor ve yasaklıyor.
Anlaşılan o ki bu yardımlardan da AKP’ye siyasi rant bekliyor.
Ve görüldü ki İstanbul ve Ankara’nın Büyükşehir Belediye Başkanları Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş için “izinsiz bağış toplamak” suçundan soruşturma açılmış.
Hala anlamadılar ki halka hizmeti engellemek için attıkları her adım AKP’ye büyük oy kaybettiriyor.
Değerli okurlarım,
Türkiye Büyük Millet Meclisindeki sandalye dağılımları şöyle:
Toplam Milletvekili sayısı: 589
Adalet ve Kalkınma Partisi: 291
Milliyetçi Hareket Partisi: 49
Cumhur Koalisyonu toplamı: 340
Cumhuriyet Halk Partisi: 139
Halkların Demokratik Partisi: 61
İYİ Parti: 37
Türkiye İşçi Partisi: 2
Büyük Birlik Partisi: 1
Demokrasi ve Atılım Partisi: 1
Demokrat Parti: 1
Demokratik Bölgeler Partisi: 1
Saadet Partisi: 1
Bağımsız Milletvekili: 5
Muhalefet partilerinin toplamı: 249
Görüyorsunuz ki AKP’yi iktidarda tutan 49 milletvekili olan MHP’dir.
Erdoğan’ı cumhurbaşkanlığında tutan da Devlet Bahçeli’dir…
Türk siyasi hayatında aldığı sürpriz kararlarla tanınan Bahçeli desteğini kestiği gün AKP’deki parçalanma ve çöküş iktidarı kaybetmesiyle sonuçlanır.
Derseniz ki böyle bir ihtimal var mı?
Siyasette 24 saat bile çok uzun zamandır ama şu gelişmeleri de gözden kaçırmamamız lazım derim.
Birincisi Devlet Bahçeli erdi muradına. İnfaz yasası ile seçmenine verdiği sözü tuttu AKP iktidarı tarafından beklentisi karşılandı.
Peki, af konusunda şiddetle karşı çıkan Erdoğan neden bu geri adımı attı?
Tek bir nedeni var:
- Çöken AKP iktidarını ayakta tutan tek dayanak MHP’dir, Devlet Bahçeli’dir.
Siyasi kulisleri çok yakından izlerim.
18 yıldır AKP milletvekillerinin bu kadar karamsar oldukları bir dönemi görmedim.
İktidar olmalarına rağmen AKP milletvekilleri;
- Bakanlardan kopuklar,
- Saray’dan kopuklar…
Ve demem o ki;
MHP’den koptukları anda yok olurlar…
AKP ve Erdoğan, MHP ve Bahçeli’den kopar mı? Kopabilir mi?
Tek kelime ile yanıt vereyim; Kopamaz…
Tersini sorarsanız yine tek kelime ile yanıt vereyim: Kopabilir…
Son olarak da şunu vurgulayayım:
Korona Virüs sadece bir salgın hastalık ve sadece tıbbi bir sağlık sorunu değildir.
Asıl önemli olan ise yarattığı ekonomik krizin ortaya çıkaracağı siyasi krizdir.
İşte o zaman kopmalar ortaya çıkar…