"Bay Bahçeli''ye Çağrımdır" başlıklı yazıma asıl muhatabından cevap gelmezken "maaşlı troller" ile, "kadrolu mankurtlar"dan sosyal medya üzerinden cevaplar, tehditler, şantajlar ve de bilmem ne kadar müptezellikler yağdı... "Milliyetçi-Ülkücü-Türkçü Camiası"nın bana göre "Yolbaşçı"larından, şahsımın fikri gelişiminde emekleri geçen çok değerli ağabeyim Cemal Dönmezer''in geçtiğimiz hafta bana yolladığı teşhisi okuyucularımla paylaşacağım.
Cemal Dönmezer''i "troller ve mankurtlar" tanımaz. Merhum Nihal Atsız''ın öğrencisidir. Merhum babası Ordinaryüs Profesör Sulhi Dönmezer''i de bilmez biat kültürünün takipçileri. Cemal Ağabey; 68 kuşağında öylesine izler bırakmıştır ki; merhum eşi hamile iken beraber afiş asmaktan, bildiri dağıtmak, gösterilerde bulunmaktan defalarca gözaltına alınmıştır. Kız kardeşi de ayrı alemdir. Sadece İstanbul''da değil, duruşu ve davranışları ile "fenomen" olan Orhan Çakıroğlu ile evlidir. 12 Eylül öncesi ve sonrasında yaşadıkları "roman" olur, "sinema filmi-belgesel" olur. Orhan Ağabey ile 1980 öncesi ve sonrasındaki "özel hukukumuz"a girmeyeceğim. Cemal Dönmezer''in mücadelesini bir Allah''ın kulunun tartışma sergileyebilme cesareti de yoktur.
Bakın ne diyor:
"Uzun bir yazı.. Okuyun diye emek verdim..
Adrese teslim mektup..
Televizyon dizilerindeki omuzu kırıkları rol modeli seçmiş, hayatında iki kitap okumamış hiç bir şey bilmeyen ayak takımının peşine takılıp uzun soluklu ideolojik mücadele veremezsiniz..
Bunlar kısa zaman içinde unutulur, zaman tünelinde kaybolup giderler..
Sen de bunlarla birlikte sade vatandaş olursun..
Devlet bunları saati, zamanı gelince, denk gelince, menfaati çelişince sokak iti gibi barınağa kapatıverir..
Bakacaksın peşine takıldığın adamın bir öyküsü var mı..
Yıllar içinde ne yapmış, ne etmiş..
Kendine hayırı var mı..
Düzgün bir iş hayatı, ev hayatı var mı..
Hayatta bir baltaya sap olamamış, mafya dizisi figüranı kılıklı adamların peşinde sen de yarınını yitirirsin..
İki kitap okumamış, yasal bir işi gücü olmayan, anlatacak hiç bır siyasi geçmişi olmayan, hiç bir baltaya sap olamamış adamların peşinde üç gün sonra unutulur gidersin..
Elma yemek istiyorsan elma ağacının altında, armut yemek istiyorsan armut ağacının altında bekleyeceksin..
Efendim biz adam satmayız..
Adamsa tabi ki satma..
Ama benim sizlere ak saçlı hayat çizgisinde hiç kırığı olmayan bir dava adamı olarak tavsiyem şudur..
Fikrin, ideolojinin adamı olun,
Falanın, filanın adamı olmayın..
Yetmiş yıllık ömrümün elli beş yılı bu ideolojik mücadelenin içinde geçti..
Maymun ağacın üst dallarına sıçrayarak çıkmaya çabalarmış..
Çok maymun gibi sıçramayı deneyen tanıdım..
Faydasızdır, sonuç alamazsın..
Ve koskoca ülke, dünya yaşadığınız beş caddelik, yirmi sokaklık ufacık yerden ibaret değildir..
Açın gözünüzü, daha uzağı görmeye gayret edin..
Bunu sizlere göstermeye, anlatmaya çabalayan sizleri daha iyi yerlere ulaştırmaya çabalayanların lafına sözüne güvenin..
Sabırlarını taşırmayın..
Nokta..
CEMAL DÖNMEZER (Dava Adamı)"
Cemal Dönmezer''in teşhisleri ve tavsiyelerine itirazı olan varsa "Buyursun meydan..." Siyaseti "Geçim kaynağı" haline getirenler ile gerçek anlamda "İdeal sahibi" olanlar arasındaki farkı fark etmek için bu yazı aynı zamanda uyarı ve fırsat niteliğinde...
Bay Bahçeli; kendisi dilediği televizyonda bu satırların yazarı ile ekranda canlı yayına çıkmayı kabul etmiyorsa, akademisyen kimliği ile muhatap almıyorsa lütfen başta Cemal Dönmezer ve mensubu olduğu hareketin en önemli kilometre taşı olan Orhan Çakıroğlu ile çıkıp; tartışsın. Yüzleşebilsin!..
Her ikisi de "Hukukçu" olan Dönmezer ve Çakıroğlu ile; "Sinan Ateş siyasi suikastını tartışabilsin!"
Sizce gerçekleşebilir mi?
Çok arzu ederim. Lakin; terazinin iki ucu arasında "Misyon ve Hukuk" açısından önemli farklılıklar olduğu için bu çağrımın da "sessizlikle" karşılanabileceği kanaatimi de belirtmek zorundayım.
Diğer yazımda "troller-mankurtlar" yanında "FETÖ borsasında yolunu bulan sözde hukukçular ile bazı siyasileri teşhir etme görevi"ni yerine getirmeye gayretini sergilemeye çalışacağız...
