Adaletsiz vergi, kaçağı artırıyor
ABD Başkanı Obama, 10 yılda bütçe açığını 3,6 trilyon dolar azaltmayı hedefleyen planında, yılda 1 milyon dolardan fazla kazananların vergilerinin artırılmasını da öneriyor. ABD’de gelire göre oranlarsak, Türkiye’de vergi yükü yüksektir. Aynı zamanda Türkiye’de vergi yükü adaletsiz dağılmıştır.
Örneğin, KDV, ÖTV gibi, zengin ve fakirin aynı oranda verdiği vergiler, toplam vergi gelirinin üçte ikisidir. Üstelik gelir vergisinin, daha büyük kısmını da yine vergi kesintisi olarak, çalışanlar ödüyor.
2011 YILINDA VERGİ HASILATININ YÜZDE DAĞILIMI
VERGİ YÜZDE PAYI
Gelir Vergisi 20.39
Kurumlar Vergisi 10.00
Motorlu Taşıtlar Ver. 2.54
KDV 29.22
ÖTV 26.33
Gümrük Vergisi 1.57
Damga Vergisi 2.47
Harçlar 3.37
Diğer 4.11
Toplam 100.00
Türkiye’de vergi sorunları tartışılırken, vergi adaleti üstünde pek durulmuyor. Aslında ise vergi yükünün toplumda adil bir şekilde dağıtılması, verginin doğuşu kadar eski bir prensiptir... Ayrıca bu prensip zaman içinde ekonomik ve sosyal şartlara uyumlu olarak da gelişmiştir. Bu anlamda, bizim de Anayasamıza girmiştir... Anayasamızın vergi ödevi başlığı taşıyan 73. maddesi aynen şöyledir:
“Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.”
Türkiye’de vergi yükünün yüksek ve vergide adaletin bu kadar bozuk olması, vergiye karşı direnci ve vergi kaçağını artırmaktadır. Örneğin, istihdam üzerindeki vergi yükü yüzde 37’dir. Yani çalışanların ve işverenlerin ödedikleri vergi ve primler toplam ücret maliyetinin yüzde 37’sidir. Bu oran Avrupa ortalamasının üstündedir. Bu yüksek istihdam yükü nedeniyle, işverenler kaçak işçi çalıştırmak veya vergi ve primi düşük göstermek zorunda kalıyorlar.
KDV ve ÖTV oranları yüksek olduğu için, vergisiz satış oranı artıyor. Özellikle, mobilya gibi pahalı mallarda, binlerce liraya varan KDV üzerinde her iki taraf da pazarlık yapabiliyor... Ve kimsenin vicdanı sızlamıyor. Akaryakıttan alınan yüksek oranlı vergiler de kaçağı artırıyor. Kaçak akaryakıt satanlar veya gemilere verilecek ucuz yakıtı, piyasada satanlar haksız rekabete neden oluyorlar. Öte yandan vergi adaleti için yalnızca gelir ve kurumlar vergisi oranlarını artırmak da çözüm değil. Zira zaten gelir vergisi üst dilimlerinden yüzde 35 vergi alınıyor. Yüzde 20 oranındaki kurumlar vergisini artırmak ise, yatırımlar açısından sorun olabilir. Kurumlar vergisini artırmak, yatırımların kârlılığını düşüreceğinden, yatırım iştahı azalır. Yapılması gereken kurumlar vergisinde, yatırımları teşvik eden bir sistemi yerleştirmektir. Kurumlar vergisini yüzde 30’a çıkarıp, yatırımları vergi dışı tutmaktır. Kurumlar vergisi yüzde 30 iken ayrıca yatırım indirimi sistemi vardı. Bu ayırımcılık yatırımları teşvik ediyordu. Doğru bir sistemdi.