Adaletin sarayı var sarayın adaleti yok…
Türkiye''de yaşanan olumsuz her şeyin nedeni; Kader…
Türkiye''de yaşanan olumlu her şeyin nedeni: Recep Tayyip Erdoğan…
Enflasyon, döviz kurlarının patlaması, yüksek reel faiz ve hayat pahalılığının nedeni kader mi, Erdoğan mı?
Yasama, Yürütme ve Yargı dünya demokrasilerinde şöyle tanımlanır ve uygulanır:
-Kuvvetler Ayrılığı…
Yasama, Yürütme ve Yargı Türkiye''de şöyle tanımlanır ve uygulanır:
-Tek kişiye bağlanan; Kuvvetler Birliği...
41 işçinin daha iş cinayetine kurban gitmesi üzerine 3 savcı görevlendirildi…
Hukuki sonucu Soma örneğinde yaşattı AKP iktidarı ki sonuçtan hiç umudum yok…
Peki, 41 can kaybının siyasi sonucu ne olacak?
"Kader Planı" ile konuyu Allah''a havale eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi ve bürokrasi kadrosu hakkında ne yapacak?
Belirtiler var mı? Yok…
Çünkü AKP iktidarı 20 yıldır işine gelmeyen her olayın üzerini siyasi iktidar gücü ile örtüyor.
-Türkiye''de hesap soran yargı da yok, hesap veren iktidar da yok.
Yapanın yanına kâr kalan bir ülke haline geldik 20 yıldır.
-Adaletin Sarayı var, Sarayın Adaleti yok…
Rüşvet ve yolsuzlukla suçlanan 4 bakan yargıda hesap verdi mi?
Hayır…
Reza Zarrab yargıda hesap verdi mi?
Hayır…
Mühürsüz geçersiz oyları geçerli sayan YSK üyeleri yargıda hesap verdi mi?
Hayır…
128 milyar doları buharlaştıran siyasiler ve bürokratlar yargıda hesap verdi mi?
Hayır…
Kozmik Oda''yı FETÖ''ye açan ve devlet sırlarının FETÖ''cüler tarafından Amerika''ya ulaştırılmasına yol açan dönemin başbakanı Erdoğan yargıda hesap verdi mi?
Hayır…
Ergenekon, Balyoz, Askerî Casusluk kumpaslarının "savcısıyız" diyen siyasi sorumlusu Erdoğan yargıda hesap verdi mi?
Hayır…
Askeriyeye, emniyete, yargıya FETÖ''cüleri dolduran ve 15 Temmuz hain darbe kalkışmasına neden olan Erdoğan yargıda hesap verdi mi?
Hayır…
Zafer Havaalanı faciası nedeniyle yaşanan devlet zararının sorumluları yargıda hesap verdi mi?
Hayır…
Ana muhalefet partisi CHP''nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu''nu linç etmek isteyenler yargıda hesap verdi mi?
Hayır…
Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş hakkındaki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını uygulamayan hukukçular ve uygulatmayan siyasiler yargıda hesap verdi mi?
Hayır…
Neden hesap vermiyorlar?
Çünkü:
-Adaletin Sarayı var, Sarayın Adaleti yok…
-Yargı tamamıyla yürütmenin emrinde…
Kemal Kılıçdaroğlu "Adalet" pankartı ile Ankara''dan İstanbul''a yürüdü, peki sonuç;
Sıfıra sıfır, elde var sıfır…
Adalet yok, hak yok, hukuk yok…
Peki 41 işçinin can kaybı için geride ne kaldı?
-Yetim çocuklar, dul eşler, evlatsız anne ve babalar kaldı…
-Madencilerin yüzlerinde kömür karası kaldı…
-AKP iktidarına da yüz karası kaldı…
20 yıllık AKP döneminde 1.989 maden işçisi hayatını iş cinayetlerinde kaybetti.
Erdoğan tek bir sorumluyu siyaseten görevden aldı mı?
Hayır…
Maden kazalarını önlemek için ciddi yatırımlar yapıp önlemler aldı mı?
Hayır…
Değerli okurlarım,
FOX TV muhabiri Barış Kaya 41 can kaybı yaşanan ocağa da onların hazırlık yaptıkları mekanlara da girip haber yaptı.
İçler acısı görüntülere gözyaşı döktüm.
Ha banknot matbaası, ha maden ocağı…
Her ikisi de para kazandırıyor.
AKP iktidarı 20 yılda
-5 yıldızlı bakanlıklar yaptı,
-5 yıldızlı Anayasa Mahkemesi yaptı,
-5 yıldızlı Yargıtay, Danıştay, Sayıştay binaları yaptı,
-5 yıldızlı hastaneler yaptı,
-5 yıldızlı DSİ, TOKİ, İller Bankası gibi kamu binaları yaptı,
-5 yıldızlık havalimanları yaptı,
-5 yıldızlı saraylar yaptı…
20 yıldır AKP iktidarında zevküsefa içinde yaşayan siyasiler, hukukçular bürokratların hiçbirinin umurunda olmadı işçilerin yaşam şartları.
-Maden işçilerinin yaşam mekanları bırakın 5 yıldızı, neden insanca yaşama uygun ve güvenlik donanımlı değil?
İşçilerin yaşam şartları ve yaşam hakları AKP iktidarının umurunda mı?
Hayır…
***
O halde efsane şarkıcı merhum Cem Karaca ile sesleneyim…
Gönlüme bir ateş düştü yanar ha yanar yanar
Ümit gönlümün ekmeği umar ha umar umar
Elleri ak yumuk yumuk, ojeli tırnakları
Nerelere gizlesin şu avucum nasırları
Otomobili tamire geldi dün bizim tamirhaneye
Görür görmez vurularak başladım ben sevmeye
Ayağında uzun etek, dalga dalga saçları
Ustam seslendi uzaktan oğlum al takımları
Bir romanda okumuştum buna benzer bir şeyi
Cildi parlak kağıt kaplı, pahalı bir kitaptı
Ne olmuş nasıl olmuşsa aşık olmuştu genç kız
Yine böyle bir durumda tamirci çırağına
Ustama dedim ki bugün giymeyim tulumları
Arkası puslu aynamda taradım saçlarımı
Gelecekti bugün geri arabayı almaya
O romandaki hayali belki gerçek yapmaya
Durdu zaman, durdu dünya, girdi içeri kapıdan
Öylece bakakaldım gözümü ayırmadan
Arabanın kapısını açtım, açtım girsin içeri
Kalktı hilal kaşları, sordu kim bu serseri
Çekti gitti arabayla egzozuna boğuldum
Gözümde tomurcuk yaşlar ağır ağır doğruldum
Ustam geldi, sırtıma vurdu, unut dedi romanları
İşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları
İşçisin sen işçi kal
İşçisin sen işçi kal
***
Ey işçi kardeşlerim, bil ki bu AKP iktidarı;
-İşçiyi, emekçiyi sevmez…
-Sermayeyi, işvereni sever…
Kapitalist AKP;
-İşçiden, fakirden alır; zengine, işverene verir…
-Fakire ise sosyal yardım verir,
-Zengine teşvik, kredi, vergi indirimi ve sınırsız mali destek verir…
-35 bin işçi ise iş kazalarında can verir…
İşçi kardeşlerim; 53 yıllık fikir işçisi olarak diyorum ki;
-18 Haziran 2023 tarihi sandıkta hesap sorma günüdür…