Adalet herkese lazım olacak...

Ege Üniversitesi tarafından hazineye ait yere rektörün talimatı ile kaçak iki adet büfe yapıldığı belediye yetkililerince tutulan tutanaklarla açıkça belgelenmiş.

Üstelik olaya ilişkin somut birçok bilgi ve belge var.

Olayın mağduru Songül Kaplan avukatı aracılığıyla Bornova belediyesine dilekçe veriyor.

Kaçak yapılar ve yargı kararlarının Ege üniversitesi tarafından uygulanmadığını belirterek gerekli yıkım kararlarının alınmasını istiyor.

Bornova belediyesi tarafından yapılan somut kanuna ve mevzuata aykırı tespitlere dayanılarak yıkım kararları alınıyor.

- Ancak yıkım kararlarını Bornova belediye başkanı Mustafa İduğ bir türlü uygulamıyor.

Şikayetçi tarafından kendisine gelen bilgilere göre bir cenaze töreninde karşılaştıklarında Bornova belediye başkanı ve Ege üniversitesi rektörünün yıkım kararlarının uygulanmaması için anlaştıkları iddiasını öğreniyor.

Bu durumu önlemek için Songül Kaplan belediyeye hemen dilekçe veriyor, nitekim "anlaşma" iddiası doğru çıkıyor.

Bornova belediyesi imar düzenlemesi adı altında yasada olmayan gerekçelerle yıkım kararlarını uygulamıyor.

Fakat mağdur işi sıkı tutuyor şikayetlerini sürdürüyor ve belediye bakıyor olacak gibi değil, bu gerekçeden vazgeçiyor.

- Tekrar yıkım kararlarını uygulamaya koyuyor.

Ancak belediye bu kez yanlış mevzuata göre işlem yapılarak rektörlüğün hatalı, eksik hukuka aykırı işlerini adeta koruyor...

Bornova Belediyesi sanki mevzuatı bilmez gibi;

- Mevzuata aykırı olarak 3194 sayılı İmar Kanunu''na göre işlem yapması gerekirken,

- 775 sayılı Gecekondu Kanunu''na göre işlem yapıyor.

Bu şekilde üniversite İdare Mahkemesine giderse konu hakkında İdare Mahkemeleri ve Danıştay''ın görüşü belli bu konuda açılacak davada şekli olarak üniversite haklı görünecek.

Yani hukuk dışı işlemin varlığı mahkemece de kabul edildiği halde yıkım işlemleri hileyle uzatılacak.

Yani, uygulanan kanun farklı olduğu için belediyenin yeniden 3194 sayılı kanuna göre işlem yapması gerekiyor.

Sonuçta hiçbir şey değişmeyecek.

Ancak işin uzaması sağlanacak iş biraz sümen altı yapılarak adeta üniversitenin talepleri bu şekilde belli bir süre karşılanmış olacak.

Tıpkı yasada olmadığı halde Bornova belediyesinin ilk uzatma işleminde plan değişikliği adı altında üniversiteyi kollayıp yıkım kararlarını uygulamadığı gibi.

- Hukuki duruma bakacak olursak;

İzmir 6. İdare mahkemesi vermiş olduğu kararda, 3194 sayılı Yasaya göre işlem yapılması gerektiğini açıkça belirtiyor.

Sonuçta bu kararın 2577 sayılı Yasanın 28. Maddesi uyarınca 30 gün içinde uygulanması gerekiyor.

Aradan aylar geçiyor hala Bornova belediyesi tarafından gerekli işlemlere başlanılmıyor.

Oysaki 3194 sayılı Yasanın 28. Maddesi uyarınca;

- 30 gün içinde yapı mühürlenmesi,

- Belediye encümeninde görüşülerek yıkım kararlarının uygulanması gerekiyor.

Olayın mağduru, Cumhuriyet savcılığına, YÖK''e ve İçişleri bakanlığına şikayet dilekçeleri veriyor.

Şikayet dilekçelerinde; lehine verilen yargı kararlarının uygulanmadığını ve kaçak yapıların varlığı belgelendirmesine rağmen bir türlü hukukun işlemediğini belirtiyor.

Her zaman söylüyorum;

- Türkiye''de yargı kararları da yasalar da uygulanmıyor.

Neden mi?

Hukuksuzluğu yapan Ege üniversitesi rektörü Necdet Budak 22. Dönem AKP Edirne Milletvekili.

Bu olaylar şöyle gelişiyor;

- Şikayetçi Songül Kaplan haksız yere Ege üniversitesi kantin ihalelerine alınmıyor.

Bu haksızlık İzmir 3. İdare Mahkemesi kararıyla belgeleniyor. İdare mahkemesi iptal kararı veriyor.

Danıştay 13. Dairesi bu kararı onaylıyor.

Rektör yargı kararını uygulamak yerine resmi yerde geçerli kafeleri yıkarak kaçak olarak Ata Cafe ve Uzman Cafe adlı iki kantini yapıyor. Üstelik yargı kararı ile ihale işlemini iptal ettiren Songül Kaplan''ı ihaleye çağırmadan el altından kiraya verdiriyor.

Ancak bu kez de tahsis protokollerinde hiçbir şekilde taşınmaz yapılamaz yere üstelik kamuya ait yola kaçak büfe yapıyor.

Ne de olsa AKP''li eski vekil, arkasında dayandığı AKP iktidarı var.

Ne de olsa İç İşleri Bakanının, "Siz yıkın mahkeme kararı arkadan gelsin" sözü var…

Bu soruşturmanın ucu AKP''li Rektör Necdet Budak''a dokunduğu için hukuki kararlar alınmıyor, alınamıyor.

Rektörü açığa almak ya da görevden almak gerekmez mi?

Üstelik bu konuda o kadar hukuksuzluk var ki rektör tarafından şikayetçinin kanunsuz olarak kişisel ihale bilgilerini sabıkalı bir kişiye vermesinden tutun, sabıkalı kişiden emir ve talimat almasına kadar.

Bu ses kayıtları da Kemalpaşa Asliye ceza mahkemesinde mevcut.

Bakalım bu konuda;

- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,

- YÖK

- İzmir Cumhuriyet baş savcılığı ne tür bir işlem yapacak, ya da yapmayacak!

Merak ediyorum.

Üstelik YÖK başkanı eski AKP Milletvekili Rektör Necdet Budak''a "arkandayız" der gibi, Ankara''dan kalkıp kahvaltıya İzmir''e geliyor.

Rektör beyde YÖK başkanıyla kahvaltıda çekilen fotoğrafları sosyal medyada paylaşıyor.

AKP''nin yandaşlarına hukuki işlem yapmıyorsunuz ki alayınıza sesleniyorum;

- Adalet bir gün size de lazım olacak

Bunu sakın unutmayın.

Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ sana da sesleniyorum;

- AKP''li rektörün yasa dışı uygulamalarına neden kalkan oluyorsun?

Bu konunun sonuna kadar takipçisi olacağım.

Haksızlık ve hukuksuzluk karşısında susan dilsiz şeytandır...

Yazarın Diğer Yazıları