Yıllar önce Irak Millî Takımı, İran ile yaptığı millî maçı 6-0 kaybeder.
Saddam Hüseyin'in neredeyse yüzde 100 kontrolündeki basın bu büyük hezimeti nasıl duyuracağını düşünür taşınır ve sonunda şu manşeti atar:
"6 tane zor attılar!"
İşte bizde de böyle garip gazetecilik olayları yaşanıyor.
Buğdayın ithal olması, dövizdeki artış ve akaryakıttaki nakliye maliyeti nedeniyle ekmeğe zam yapmak kaçınılmaz oldu. Ancak burada fiyatı yükseltmek yerine ekmeğin gramajını düşürmeye gidiliyor. Yani 250 gram ekmek yeni düzenleme ile fiyatı aynı kalacak ama 200 grama düşecek. Yani yediğimiz ekmek yüzde 25 zamlanmış olacak.
Hükümete yakın gazete ve televizyonlar bu haberi öyle bir verdi ki, adeta bir bayram havasında. Haberi müjdeli bir şekilde verdiler.
Artık ekmek israf olmayacak çöpe atılmayacak. Çünkü 250 gram olan ekmek 200 grama düşürülecek.
Fırında bir vatandaş ile yapılan röportaj adeta sosyal medyayı salladı. Adam ekmeğin 50 gram düşürülmesini büyük bir memnuniyetle karşılıyor.
Yani insanların gözünün içine baka baka ekmeğe yüzde 25 zam yapıyorlar ama bu haberi öyle bir şekilde veriyorlar ki akıllara ziyan.
Tıpkı Irak basını gibi...
Su zammı
Bir başka ilginç haber ise İSKİ'den geldi. İSKİ yılbaşından bu yana toplam 11 kez zam yapıyor ve bundan kimsenin haberi olmuyor. Ne bir gazetede ne de bir internet sitesinde haber olarak yer alıyor.
Ancak Perşembe günü İSKİ'nin su fiyatlarına yüzde 5 indirim yapacağı haberi o kadar büyük kullanıldı ki, inanılır gibi değil.
AKP artık davranış psikolojisi ilmini iyi kullanmaya başladı. Bugüne kadar hep insanların duymak istedikleri şeyleri söyleyen parti bunu ekonomide çok iyi yapıyor. Çökmüş bir ekonomi, seri iflasların beklendiği bir dönemde yeniden IMF'ye borcumuzun kalmadığı ve borç verecek durumda olduğumuz söyleniyor.
Oysa Türkiye gırtlağa kadar borca batmış durumda. Hazine'nin mega projelere kefaleti hariç Türkiye'nin toplam dış borcu 432 milyar dolar. Bunun yüzde 30'u devletin borcu. Yani 130 milyar dolar bu devletin borcu var. Merkez Bankası kasadaki tüm dolarları verse bile bu borcu kapatamıyor.
Görünmeyen trajedi
Türkiye'de bir de trajik olaylar var. Mesela geçen hafta Gürcistan sınır kapısından vücuduna et sararak geçiş yapmaya çalışan kişilerin büyük bir operasyonla yakalanması gibi. Basın bu haberi öyle verdi ki içerdiği trajediyi görmek bile istemediler. Sınırdan kaçak et geçirme olayı yeni değil. Bu bölgede uzun süredir yapılan bir şey. Senin ithal etin bile bu ülkede 35 liradan satılırsa insanlar doğal olarak kendisine sadece 10 kilometre uzaklıktaki ülkeden kilosu 10 liraya satılan eti alır gelirler.
Aynı olay sadece Gürcistan sınırında değil tüm kapılarda var. Çünkü Türk halkı dünyanın en pahalı etini yiyor.
Sınırlardan sadece kaçak et geçmiyor, aynı zamanda sigara da geçiyor. Gümrükten fazla sigara geçirmek mümkün değil, ancak kişi üzerinde bir ya da iki paket sigara geçirebiliyor. Yani üzerinde 4 paket sigara ile yakalanan kişiler kaçakçı olarak işlem görüyor. Bir kişi her gün geçip 4 paket sigara alsa ne yazar?
Türkiye için artık sözün bittiği yerdeyiz.
Ekonomik olarak tükenmiş, yazılacak bir başarı ve beklentisi kalmayan bir hükümet ancak hikaye yazıyor.
Yakında sınır kapılarından ekmek geçirenler de yakalanır ve büyük bir gümrük operasyonu olarak görürseniz şaşırmayın!
Eh! Burası Türkiye artık işin değil sözün konuşulduğu ülke.
