6 liderin bir araya gelmelerinin temel hedefi, kuşku yok ki Türkiye Cumhuriyeti Devletini gerçek demokrasiye kavuşturmaktır.
Ucube Tek Adam Rejimini ortadan kaldırmaktır.
Güçlendirilmiş Parlamenter Rejimdir.
"Kuvvetler Birliği" haline getirilen Yasama, Yürütme ve Yargı''nın yeniden hem de çok güçlü şekilde, "Kuvvetler Ayrılığı" prensibine kavuşturulmasıdır.
Tek kişinin aklı ile iki dudağının arasında çıkacak sözlerle Türkiye''de;
-Yargının tamamen siyasallaştığını,
-Ekonominin nasıl çöktüğünü,
-Zenginin daha zengin, fakirin daha fakir edildiğini,
-Enflasyon canavarının milletin iliğini sömürdüğünü,
-Hâkim, savcı, doktor, mühendis ve öğretim üyesi gibi yüksek gelir sahiplerinin dahi yoksulluk sınırından maaş almasını,
-Hesap soramamanın acısını yaşıyoruz…
Çözüm var:
-Gerçek demokrasi.
-Ortak akıl.
-Güçlü Parlamenter Rejim.
CHP, İYİ Parti, Saadet, Demokrat, DEVA ve Gelecek partilerinin liderlerinin birlikteliği toplumda umut yarattı.
Günlük siyasi gelişmeler karşısında her parti kendi siyasi söylemini seslendiriyor.
Bu farklılık zaman zaman 6 liderin birlikteliğine yönelik eleştiriler doğuruyor.
Bu da siyasetin doğal yapısında vardır.
Altı partinin söylemlerinin hedefi birbirleri değil, ucube tek adam rejimi olmalıdır.
Bakıyorum da öyle imalı, öyle yanlış anlaşılacak açıklamalar var ki Cumhur İttifakı''nın ekmeğine yağ sürmektedir.
Sanki 6''lı birliktelikte büyük görüş ayrılığı var gibi siyasi bir hava yaratılmaktadır.
Liderler, 8''inci toplantı için bugün DEVA lideri Ali Babacan''ın ev sahipliğinde bir araya geliyor.
Eğer cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimi 14 Mayıs 2023''e alınırsa seçime kalan süre 6 ay, yok eğer 18 Haziran''da zamanında yapılacak ise seçime kalan süre 7 aydır…
60 gün öncesinde seçim dönemi resmen başlayacağından o halde 6 liderin önünde kalan süre sadece 4-5 aydır…
Günler su gibi akar geçer.
Bu 4-5 ayın boşa geçirilecek tek bir günü değil, tek bir dakikası olmamalı…
Türkiye Yüzyılı gibi içi bomboş bir manifesto ile yola çıkan AKP, anlaşılan o ki milleti şu yollarla kandırmayı hedefliyor;
-Yılbaşında yüksek zamlar yaparak,
-EYT''lilerin çok azına emekli maaşı vererek,
-250 bin konut için kura çekerek…
Milleti kandıramazlar. Milletin AKP iktidarının palavralarına inanacak hâli kalmadı.
20 yıldır, "Türkiye''yi dünyanın ilk 10 ülkesi arasına sokacağız" masalı hâlâ daha Recep Tayyip Erdoğan''ın en önemli projesi ama bu sözleri artık milleti sadece güldürüyor…
-Erdoğan''ın bu sözüne inandığını sanmıyorum.
7 milyon kişiye "Hayali Sosyal Konut" vaat edip 250 bin kişiyi kura ile belirleyen AKP iktidarı, görecek ki kurada çıkmayan vatandaşlar, seçim sandığında hayallerini yıkanlara gereken dersi verecek.
Yüzde 185 olan gerçek enflasyon, yılbaşında dağıtılacak paralarla azdıkça azacak…
AKP iktidarının bu kadrolarla hayat pahalılığına ve enflasyona çözüm bulma ihtimali sıfır…
O halde 6 lider artık çözüm yollarını ve atacakları adımları seçimlere bu kadar az zaman kala birer birer açıklamalılar…
Vatandaş artık AKP''nin yaptığı gibi boş sözler değil, somut çözüm önerileri bekliyor.
Gün, 6 liderin birbirlerini incitecek sözler sarf etmelerinin günü değildir.
Gün, ucube Tek Adam rejimine son verme günüdür.
Gün, milletin sorunlarına çözüm önerme günüdür.
Gün, milletin umutsuzluğunu unutturacak ve umut verecek projeleri açıklama günüdür.
Gün, AKP iktidarının 20 yılda Türkiye''yi düşürdüğü karanlıktan aydınlığa nasıl çıkartılacağını anlatma günüdür.
Gün, kararsız seçmenleri kazanma günüdür.
Gün, 6''lı birlikteliğin adının konulması günüdür.
Gün, güçlendirilmiş parlamenter rejim isteyen tüm muhalefet partilerinin bu ittifaka davet edilmesi günüdür.
6''lı masa çekirdek çözüm merkezi olarak birlikteliğini sürdürmeli, ancak ittifak 6 liderin ortaya koyduğu temel ilkelere inanan ve destek veren diğer partilere de açık olmalıdır.
Daha açık ifade ile, 6''lı masanın değil ama örneğin adı Millet İttifakı olacaksa bu ittifak çok partili olmalıdır.
Değerli okurlarım,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Sosyal Güvenlik Kurumu''ndaki (SGK) bazı yolsuzluk iddialarını resmen kabul ederek Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu''nda şöyle dedi:
- "Oradaki rakam 1 milyar civarında. Sorumluları yargıya hesap verecekler, bazı görevlileri de ben işten attım."
CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, SGK''da ilaç ve tıbbi cihaz ödemelerine ilişkin bir yolsuzluk soruşturmasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu''nun akrabası olup olmadığını sorunca Bakan Bilgin şöyle yanıt verdi:
-"Süleyman Bey''le ilgili o soruşturma dosyasında hiçbir şey yok. Süleyman Bey''in akrabası olduğu iddia edilen hiç birisi de yok o soruşturma dosyasında."
Bulut, yolsuzluk yapanların isimlerini sorunca bakan bu kez şöyle dedi:
-"Yargıya intikal ettiğini, isim vermeyeceğim…"
Değerli okurlarım,
SGK''da yolsuzluk yapanlar yargıya gönderiliyor ama isimleri Meclis''ten dahi saklanıyor.
Madem yargıya intikal etti neden isimleri saklanır ki?
Madem işten atıldılar isimleri neden saklanır ki?
