40 derece sıcakta, 99. yılında Lozan
Adında "Mustafa" olmasından mıdır?
Yoksa dünyaya meydan okuduğumuz ve şehit kanları ile "Çanakkale Geçilmez" destanını yazdığımız topraklarda doğduğundan mıdır?
Yoksa soyadının Bozkurt olmasından mıdır?
Yoksa işgalci emperyalistlerin maşası Yunanistan ordusunu İzmir''de denize döktüğümüzden midir?
Yoksa Gülhane Askerî Tıp Akademisi''nde asker olduğundan mıdır bilemem ama Mustafa Hüsnü Bozkurt''u Seferihisar Meydanında, 40 derece sıcağın altında takım elbisesi ile bir kürsüde konuşma yaparken gördüm, heyecanlandım. Çünkü;
Lozan''ı anlatıyordu…
Atatürkçü Düşünce Derneği''nin İzmir ve ilçelerinde düzenlediği toplantılarda 99. yaşını kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti''nin Tapu Senedi Lozan Antlaşması''nın ne anlama geldiğini ortaya koyuyordu.
72 yaşındaki eski milletvekili olan Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Bozkurt''un,
Lozan''ı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk''ü, İsmet İnönü''yü, silah arkadaşlarını ve elbette Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurtuluş ve kuruluş destanını büyük bir heyecanla anlatmasını, yüzlerce Seferihisarlı ile birlikte gururla izledim. Fotoğraflar çektim.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu''nu Lozan''ı "Millî Bayram" ilan edeceğini açıklaması da toplumda büyük bir heyecan dalgası yarattı.
Şimdi sözü ADD Genel Başkanı Mustafa Hüsnü Bozkurt''a bırakayım:
"Lozan, 1699 Karlofça''dan 223 yıl sonra masadan başı dik kalktığımız tek antlaşmadır.
Lozan, hükmünü bir asır boyunca sürdüren ilelebet de sürdürecek olan dünyadaki ender uluslararası antlaşmalardan biridir.
Lozan Zaferimizin en önemli yönü ise;
-Türk Ulusu''nun İstiklâl Savaşı''nda gerçekte kimlerle savaştığını, ''yenilemez'' denilen emperyalist cephenin yenilgiyi kabul etmesini ve Türk yurdunu işgale memur edilen Yunanistan''ın emperyalizmin piyonu olarak savaşa sürüldüğünü resmen belgelemiş olmasıdır.
Aynı zamanda Lozan;
-Osmanlı Devleti''ni 400 yıl ekonomik esarete sokan kapitülasyonlara son veren, siyasal bağımsızlığın ancak ekonomik bağımsızlıkla tam olarak sağlanabileceğini vurgulayan, bu anlamda ezilen uluslara da yol gösteren tarihin en önemli belgelerindendir.
9 Eylül 1922 günü İzmir''den denize dökülmesinden sonra 11 Ekim 1922''de imzalanan Mudanya Mütarekesi''nin hemen ardından işgalci İtilaf Devletleri Lozan''da toplanacak Barış Konferansı için TBMM hükümetine çağrıda bulundular.
Ama bir çağrı da İstanbul hükümetine gönderdiler.
Böylelikle hem galip Ankara''nın gücünü azaltmayı hem de Türkiye''de iki ayrı hükümet tanıdıklarını kabul ettirmeyi planlamışlardı.
Türk Ulusu bir kez daha tarihî bir kararın eşiğine gelmişti.
Kemalistler ya ulus egemenliğine sahip çıkacak ya da emperyalistlerin tuzağına düşüp Ulusal Kurtuluş Savaşı Zaferi''ni elleriyle İstanbul''un hain Sultanı ile efendilerine teslim edeceklerdi.
Elbette gereğini yerine getirdiler. 1 Kasım 1922 günü TBMM''de aldıkları büyük bir kararla saltanatı kaldırarak ilk devrimi gerçekleştirdiler.
Mustafa Kemal Paşa özetle şu tarihi konuşmayı yaptı:
-''Efendiler; egemenlik, hiç kimsece, hiç kimseye, bilim gereğidir diye, görüşmeyle, tartışmayla verilmez.
Egemenlik güçle, kudretle ve zorla alınır.
Söz konusu olan ulusa egemenliğini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız, sorunu değildir.
Sorun zaten olupbitti durumuna gelmiş bir gerçeği açıklamaktan ibarettir.
Bu, ne olursa olsun yapılacaktır.''
Seferihisarlılar;
Tarih bilimdir, asla nankör değildir, hükmünü vermiştir:
Lozan Antlaşması Türkiye Cumhuriyeti''nin tapu senedidir.
Maddeleri kanla yazılmıştır, hiçbir güç değiştiremez.
Lozan''ı tartışmaya açmak, Sevr paçavrasına ve türevi emperyal planlara boyun eğmektir.
Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Ulusu var oldukça Lozan Antlaşması da var olacaktır.
Ne yüzüncü yılında ne de gelecekte değişecek, yürürlükten kalkacak gizli maddeleri vardır.
Nokta!
Değişmez önderimiz Atatürk''ü, Lozan''ın bilge diplomatı İsmet İnönü''yü, Kuvayı Milliye Kahramanlarımızı ve bu toprakları vatan yapan aziz şehit ve gazilerimizi bir kez daha minnetle, şükranla, saygıyla anıyoruz.
Lozan Antlaşması''nın 99. yılı kutlu olsun!"