28 saat sonra gelen kabul

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın önceki günkü istifası siyaset tarihine damgasını vurdu.

Elbette istifa her kuruluşta normal karşılanan bir olgudur.

Özel işletmelerde olduğu gibi kabinede görev yapan bakanlar da istifa edebilir.

Daha önceleri yaşadık, kabinedeki bakanlar da lüzum gördüklerinde istifalarını zamanın başbakanına sunmuşlar ve genelde de kabul edilmiştir.

Fakat bu kez değişik bir durum yaşandı ülkede.

Medyamızın büyük bir bölümü istifa olayı sanki olmamış gibi davrandılar.

Hatta Ak Parti sözcüsü Ömer Çelik bile, MYK toplantısı sonrası yaptığı açıklamada Berat Albayrak'ın istifa paylaşımıyla ilgili soruya "Cumhurbaşkanımız takdirini paylaşacaktır" diyerek görüşünü belirtemedi.

Neden sonra Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan açıklama geldi.

28 saat sonra yapılan açıklamada, "Cumhurbaşkanımızca yapılan değerlendirme sonunda Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak'ın görevden af talebi kabul edilmiştir" denildi.

Yapılan açıklama aynen şöyle:

"Bölgesel ve küresel siyasi krizlere ilave olarak koronavirüs salgını sebebiyle gelişmiş devletlerin dahi ciddi ekonomik sıkıntılar yaşadığı bir dönemde, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın gayretleriyle ülkemiz, bu kritik süreçte olabilecek en az hasarla yoluna devam etmiş, Sayın Bakanımızın başarıları Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından takdir edilmiştir."

***

Tahliye

Müyesser Yıldız'ı "bırakın artık bunları" diye yazı yazdığım gün tahliye etmeleri benim için vakur bir olaydır. Gazetemin bunu verebilmek için bunca ilan arasında yer bulmaları beni ayrıca mutlu etti.

Sessizliğe uyanmak

Dün telefonlarımıza Büyükçekmece Belediyesi'nden mesaj geldi. Bakım onarım çalışmaları var elektrikler saat 14.30'a kadar kesilecek.

Aldı beni bir telaş. Endişelere gark oldum.

Zira bizim Esat Atalay'la telefon alış verişimizi öğlenden önce bitirmemiz gerekiyor. Hem gazetenin hem onun işlerini aksatmamak için.

Neyse ki belediye sözünü tutmadı da elektrikler vaktinden önce, 13.00 civarında geldi ben de rahatladım...

Geçmişten bir anı

Doğrudan konuya geleceğim: Galatasaray İsviçre'de 3-0 kaybettikten sonra İstanbul'da Neuchâtel Xamax'ı 5-0 yenerek elemişti. Bu galibiyette futbolcuların yanında stadı hınca hınç dolduran ve müthiş bir tezahüratta bulunan Galatasaray seyircisinin de rolü vardı.

İstanbul Ali Sami Yen stadında oynanacak maç için biz de gazetede acele bir maç ekibi hazırladık. Bu takıma Faik Akın, İzzet Sedes, Erol Dallı ve bazı arkadaşlar dahil oldu. Bütün yalvarmalarımıza rağmen Kemal Belgin aramıza katılmadı.

Bunu niye yazdım.

Hiç sıkılmadan, sanki oradaymış gibi sağda solda maçı anlatıyor.

Ne diyelim benim gibilerin hâlâ yaşamakta direndiğinin farkında değil...

Babıali'nin niye prestij kaybettiğinin örneği gibi ortada geziniyorlar.

GÜNÜN SÖZÜ

Doğru tavırlar, doğru eylemleri üretir. Dostoyevski

Yazarın Diğer Yazıları