Yusuf Başer, Kemal Şerbetçioğlu, İsmet Su, İlknur İncesöz, Mustafa Akış, Bilal Uçar, Ayşe Türkmenoğlu, Yılmaz Tunç ve Hakkı Köylü...
4 eski bakan ilgili yolsuzluk kanıtlarını değerlendirdikten sonra Yüce Divan’a gönderilmemeleri yönünde görüş bildiren Meclis Soruşturma Komisyonu’nun 9 AKPli üyesi...
Kulak verelim ne söylediklerine...
“Başbakanımıza, hükümete uzanacak bir şey bulabilir miyiz diye operasyon yapmışlar. Bunu görmemek mümkün değil..
Bu birincisi, Yusuf Başer, AKP Yozgat milletvekili...
Yâni diyor ki arkadaş “Yakalayanın maksâdı, suçu suç olmaktan çıkarır.
***
“Komisyonun kararı hakkında açıklama yapmayacağım. Ama genel görüşüm, gönderilmemeleri yönündeydi.”
Bu ikincisi, Kemal Şerbetçioğlu, AKP Bursa milletvekili...
Gördüğünüz üzere bu arkadaş diğerlerinden farklı olarak üzerine tüy dikmekten imtinâ ediyor...
***
“Dört bakanla ilgili araştırmamız sonucunda darbe girişimi net bir şekilde ortaya çıkmıştır. ‘Evet’ dememiz darbeyi desteklemek olur.”
Bu üçüncüsü, İsmet Su, AKP Bursa milletvekili...
Bu ise konuyu hiç anlamayanlardan, yanlış konuyu soruşturmuş yani...
***
“Sanki ülkede, sistematik bir yolsuzluk girişimi varmış gibi bir algı oluşturmak istediler. Bu operasyon, bir siyâsî suikast girişimiydi.”
Bu dördüncüsü, İlknur İncesöz, AKP Aksaray milletvekili...
Belli ki bu hanımefendi de soruşturulacak konu dışında her şeyi soruşturmuş...
HHH
“İsimsiz ihbarlar soruşturmada kullanılmış. Suçun önlenmemesi dikkat çekici bir olay. Paralara hiç müdahale edilmemiş...
Bu beşincisi, Mustafa Akış, AKP Konya milletvekili...
Bu aralarında en ’yavuz’ olanı, “Suça zamanında müdahale edilmediğinde suç ortadan kalkar” gibi bir hukuk geliştirdiği gayet iyi anlaşılıyor.
***
“Bende, bazı şeylerin planlı olduğu kanaati oluştu. Suçlu olmayabilirler. Dâvâ açmaya yetecek kadar delil bulunmuyor.”
Bu altıncısı, Bilal Uçar, AKP Denizli milletvekili...
Bu arkadaş sanırım şöyle demek istiyor; “Tamam suçlu olma ihtimalleri daha yüksek lâkin ya suçlu değillerse!”.
“O zaman yargılansınlar da öyle karar verelim diyecek oluyorsun, bi gülme geliyor...
***
“Bakanların tüm suçları kabul ettiklerini varsaysak bile, bende, bir suç işlediklerine dair yeterli şüphe uyanmadı.”
Bu yedinci, Ayşe Türkmenoğlu, AKP Konya milletvekili...
Bu ablanın beklentilerinin yüksek olduğu besbelli. Diyor ki “Bunlar kendini bilmez. Ben bunları bunlardan daha iyi tanırım. Çaldık deseler bile çaldıklarına ihtimal vermem...
***
“Ortada bir suç yok. 2 yıl teknik takip yapılmış. Tüm şifreler kırılmış. Bunlarla ilgili mahkeme kararları var ama hukuksuz.”
Bu sekizincisi, Yılmaz Tunç, AKP Bartın Milletvekili...
Bu en inanmışlarından. İki kelimeyi çıkarıverirken ağzından en ufak bir mahcubiyet taşımıyor: “Suç yok”.
“Yâhû ben bu vicdanla nasıl hukukçu oldum?” diye sormuyor da, hukuksuz mahkeme kararlarından dem vuruyor...
***
“Bu konuda çok konuşmak istemiyorum. Görüşüm, çoğunluğun verdiği karardan yana.”
Bu da sonuncu, Hakkı Köylü, AKP Kastamonu milletvekili...
Bu arkadaşı, komisyon kurulduktan sonra verdiği röportajda, “Ne kimseyi peşin olarak suçlamak, ne kimseyi peşin olarak aklamak gibi bir niyetimiz yoktur. Şimdi bizi suçlayanlar sonunda mahcup olacak” dediği günden hatırlıyoruz...
Bu arkadaşı, komisyon çalışmaya başlamadan önce, “Bana muhalefet de güvenir biliyorum, güvenmeye de devam etsinler. Hakkı Köylü yanlış yapmaz. Vicdanımıza göre karar veririz. O doğrultuda hareket ederiz.” dediği günden...
***
Bunlar Türkiye’nin hukukçu milletvekilleri.. Bunlar Türkiye’nin yetiştirdiği 9 hukukçu...
Hâl böyleyken şimdi sen soruyorsun...
Milletin meclisinde, milletinin hakkını ve hukukunu savunacak, yediği kaba pislemeyecek kadar milletine sâdık, vicdanını hırsızdan yana değil, adâletten yana çevirebilecek kadar ahlâklı, hakikati haykıracak kadar onurlu 277 insan bulabilir miyiz?
Sâhi var mı bu memlekette, bu milletin meclisinde o kadar insan?
