2. Yüzyıl için tek umut Millet İttifakı iktidarıdır

Rusya''nın tek adamı Vladimir Putin''in Ukrayna''yı işgal, istila ya da parçalama ve seçilmiş Cumhurbaşkanı Volodimir Oleksandroviç Zelenski''yi devirmek için başlattığı askeri harekât sürüyor.

Rus ordusunun bu kadar kötü yönetileceği ve bu kadar başarısız olacağı aklımın ucundan geçmezdi.

- Rusya nükleer gücü dışında tam bir kağıttan kaplanmış…

Rus ordusunun saldırısı insanlık dışı vahşete, sivil hedeflere saldırarak Ukrayna halkını öldürmeye ya da vatanını terk etmeye dönüştü.

Kadın, çocuk, yaşlı, hasta demeden vicdansız Vladimir''in ordusu saldırıyor, Volodimir''in ordusu ve silahlandırdığı erkekleri kadınları vatanlarını kurtarmak için Müthiş direniyor.

Gerek Rusya''da Tek Adam Rejimi gerekse Putin''in Uluslararası Ceza mahkemesinde yargılanması yolunun açılması gerektiğini yazdım ki Türkiye''nin gündeminde yer aldı.

NATO ve Birleşmiş Milletlerin çaresizliği ise insanlık açısından çok fazla eleştirilmeli.

Türkiye''nin jeopolitik konumu açısından değerlendirirsem şu iki konuyu iktidar ve muhalefet dünyanın gündemine taşıyabilmeli;

1 - Avrupa Birliği açısından; Türkiye''nin derhal tam üyeliğe alınması:

a. Avrupa Rusya doğalgazına bağımlıdır ki çözüm İran, İsrail, Ortadoğu, Kafkaslar ve Doğu Akdeniz doğalgaz kaynaklarındadır.

b. Bu doğalgaz çeşitliliğinin güzergahının tek yolu Anavatan ve Mavi Vatanımızdan geçmektedir.

c. 30 üyeden oluşan NATO''nun 21 üyesi Avrupa Birliği''ne tam üyedir.

d. Avrupa''nın doğu sınırı ile Avrupa Birliğinin askeri güvenliği açısından NATO''nun ikinci büyüğü olan Türk ordusuna ihtiyacı Rusya''nın işgal girişimi ile ortaya çıkmıştır.

2 - Amerika Birleşik Devletleri açısından; Türkiye ile ilişkilerin yakın müttefik boyutuna tekrar yükseltilmesi:

a. F-35 projesine geri alınması ve 4 uçağın derhal teslim edilmesi,

b. F-16 Savaşan Şahin uçaklarımızın modernizasyonu,

c. Türkiye''nin ihtiyacı Petriot hava savunma sistemlerinin NATO çerçevesinde Türkiye''de konuşlandırılması,

d. Suriye''nin kuzeyinde Terör Devleti kurulmasının engellenmesi ve Suriye''de kalıcı barış sağlanması,

e. S-400 sorununun ortadan kaldırılması,

f. Fethullah Gülen haininin iadesi…

Gerek Amerika gerekse Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz hedeflerimiz gerçekleşebilir mi?

Çok açık söyleyeyim;

Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli''nin hayallerindeki "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" ya da diğer adıyla "Türk tipi başkanlık" modeli ile ancak "hayal" edebiliriz.

1963''ten bu yana "hayal" ettiğimiz Avrupa Birliğine tam üyeliğimizi Cumhuriyetimizin 1. Yüzyılında devletimizi çeşitli siyasi parti adları altında gelip- giden iktidarlar maalesef gerçekleştiremedi.

20 yıldır Türkiye''yi idare eden AKP ile son 3 yılındaki ittifakının dayanağı MHP''nin hedefleri arasında Avrupa Birliğine tam üyelik kesinlikle yok.

Çünkü Avrupa Birliği demek;

- Yasama, Yürütme, Yargının "güçler ayrılığı" demektir.

- Bağımsız Yargı demektir,

- İfade özgürlüğü demektir,

- Özgür medya demektir,

- Demokratik insan haklarının korunması demektir,

- Hukuk devleti demektir,

- Şeffaf devlet yönetimi demektir,

- İşsizlik sorunu yaşamamak demektir,

- Sanayi üretimi demektir,

- Tarım üretimi demektir,

- Sosyal Devlet demektir,

- Düşük faiz demektir,

- Düşük enflasyon demektir

- Ödenebilir elektrik faturaları demektir,

- Ödenebilir doğalgaz faturaları demektir,

- Geçim sıkıntısı çekmeyen emekli demektir,

- Yetişmiş uzmanlarının iş bulmak için yurt dışına gitmemeleri demektir,

- Gençlerinin yurt dışında yaşam aramamaları demektir…

Türkiye''ye gelince bunların hangisi Avrupa Birliği şartlarına uygundur? Hiçbiri…

Amerika ile Türkiye''nin durumu nedir? Müttefiklik hayaldir…

Peki gerek Avrupa Birliği gerekse Amerika ile ilişkiler düzelir mi?

Cumhur İttifakı ve uygulanan "Tek Adam Rejimi" batı ile ilişkilerin mükemmelleşmesi için olumsuz vakadır.

Rusya''nın Ukrayna işgali ile doğacak fırsatları Türkiye''nin lehine sonuçlandırmak için iktidar değişikliği şarttır.

- 2. Yüzyıl için tek umut: Millet İttifakı iktidarıdır.

Yazarın Diğer Yazıları