17-25 Aralık Milat diye yasa mı var?

Melih Gökçek'in televizyon konuşması ve Bülent Arınç'ın yanıtı gözleri FETÖ'ye çevirdi. Koray Aydın ise FOX TV'de İsmail Küçükkaya'ya, "FETÖ'cülerin karargahı AKP içinde, ver kalem tek tek yazayım" diyerek çok çarpıcı açıklama yaptı.

Bugünlerde AKP'lilerin 15 Temmuz kahpe darbe girişimi öncesi "Fethullah Gülen'e övgü videoları" sosyal medyada izlenme ve paylaşma rekorları kırıyor.

FETÖ duruşmalarındaki sanık ifadelerini de bu gelişmeler ışığında okuyunca şöyle düşündüm;

"17-25 Aralık Milat" diye yasa mı var?

17-25 Aralık öncesi Fethullah Gülen'e maddi ve manevi yardım edenler suçsuz mu?

17-25 Aralık sonrası Fethullah Gülen'e maddi ve manevi yardım edenler suçlu mu?

Bu soruları kapsayacak bir yasa yok.

Bunu AKP'liler ısrarla söylüyorlar.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve neredeyse tüm bakanlar ile AKP yönetimi söz birliği ederek, "17-25 Aralık milattır. Bu tarihten sonra Gülen'e yardım ve yataklık edenler suçludur" diyorlar.

Peki, savcılar ve hakimler ne yapıyorlar?

17-25 Aralık tarihini "hukuken milat" kabul ediyorlar, yani bu konudaki açıklamaları "yasa" yerine koyuyorlar.

Fiili durum yaratıyorlar resmen.

Hukuken, Fethullah Gülen cemaatine 17-25 Aralık öncesinde de sonrasında da yardım ve yataklık edenler suç işlemiş olmuyorlar mı?

Yargılanmaları gerekmez mi?

Gülen cemaati bir terör örgütüdür ve terör örgütü olarak 15 Temmuz'da Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı kahpe bir kalkışma yapmışlardır.

Fethullah Gülen'in bir terör örgütünün lideri olduğu 15 Temmuz'da deşifre oldu.

Peki, 15 Temmuz öncesi FETÖ'ye yardım ve yataklık yapanlar işten atılmıyorlar mı yargılanmıyorlar mı?

ByLock kullananların hepsi 17-25 Aralık diye fark gözetmeksizin "terörist" muamelesi görüyorlar mı?

Evet, işlerinden atılıyor hatta yargılanıyorlar.

O zaman şöyle bir sonuç çıkıyor:

17-25 Aralık 2013 ile 15 Temmuz 2016 arasında FETÖ'ye yardım ve yataklık edenler suçludur, 17-25 Aralık 2013 öncesi yardım ve yataklık edenler suçsuzdur.

Bu nasıl hukuk?

Bu nasıl adalet?

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ,

Ey savcılar, ey yargıçlar sizler neden harekete geçmiyorsunuz?

Delil mi arıyorsunuz?

Kendisini cemaat ile iş birliği yapmakla suçlayan Melih Gökçek'e yanıt veren Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, "Gökçek bu yapıya Ankara'yı parsel parsel satmıştır. Zengin iş adamlarına okul yaptırmıştır. Yurt yerleri sağlamıştır" dedi değil mi?

Dedi ve bu iddiası da tüm medyada yer aldı.

İşte size apaçık delil.

17-25 Aralık tarihine bakılmadan sendikasına giren 22 yaşındaki öğretmen ve memur, bankasından maaş alan gariban veya akademisyen FETÖ'cü terörist sayılıyor da devlet imkanlarını sonuna kadar FETÖ'ye açanlar suçsuz mu sayılıyor?

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, kindar bir siyasetçidir. Bir televizyon programında, "Gezi döneminin ardından Bülent Arınç'ı Başbakan yapacaklardı. Recep Tayyip Erdoğan Gezi olaylarında yurt dışından geldiği zaman düşürülmüş ve bitmiş olacaktı" dedi.

Hadi bakalım sabahın köründe polislere aldırın hem Melih Gökçek'i hem de darbe ile Başbakan'ı devirmeyi planladığı iddia edilen Bülent Arınç'ı sorgulayın ve mahkemeye sevk edin Sayın Cumhuriyet Savcıları.

Bu arada Ankara Adliyesi'nde 15 Temmuz'dan bu yana FETÖ dosyalarına bakan Başsavcı Vekili Necip Cem İşçimen'in birkaç gün önce görevden alınmasını da dikkatinize sunayım.

Ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Avukat Prof. Dr. Metin Feyzioğlu'na da "bu nasıl hukuk, barolar neden sessiz?" diye sorayım.

Yazarın Diğer Yazıları