‘17-25 Aralık Haftası’ yurdun dört bir tarafında türlü etkinliklere sahne oldu. Pek çok kategoride düzenlenen yarışmalara evde zor tutulan %50’nin hemen bütün kesimlerinden ve her yaştan yarışmacılar büyük ilgi gösterdi.
Birbirinden kıymetli ödülleri kapmak için kıyasıya yarışan müsâbıklar; “Ter dökmeden kazanmanın mutluluğunu bu yarışmalar sâyesinde tattık, her yıl düzenlenmesini istiyoruz” dediler.
İlk gün İstanbul Feshâne’de ‘sembolik cepçilik’ yarışmaları yapıldı. Kalabalıklar arasında cepten cüzdan çekme etabında başarılı olan ilk üç kişiye KPSS’ye girmeden özel görevlendirme usûlüyle devlet kadrolarına atanma ödülü verilecekti. On dakika içinde tamı tamına 38 kişinin cebinden cüzdanını çeken Recep Kaptıkaçtı’yı, 29 cüzdan ile Bilâl Alırkaçar izledi, kıl payı ikinciliği kaçıran ve 28 cüzdan ile üçüncü olan Erdoğan Aldıkaçtı ilk üçü paylaşan yarışmacılar oldu.
Birinci olan Recep Kaptıkaçtı, “Çok gururluyum, bana güvenenleri mahçûp etmedim” diyerek, önümüzdeki sene ‘adamın gözünden sürmeyi çalma’ yarışmasında birincilik için yarışacağını söyledi.
‘17-25 Aralık Haftası’nın bir diğer etkinliği de ‘Bir ayakkabı kutusuna kaç dolar sığdırılabilir’ yarışmasıydı.
Çok yoğun yarışmacı müracaatı sebebiyle, bir devlet bankasının sosyal tesislerinde gerçekleşen ön elemelerden sonra finalde yarışmaya hak kazanan yarışmacılar, üçerli gruplar hâlinde yarıştılar.
Bir iskarpin kutusuna 4.5 milyon dolar sığdıran ‘Süleyman İstihap Haddi’ yarışmayı birincilikle bitirdi. Jüri üyelerini şaşkınlıklar içinde bırakan ’Süleyman İstihap Haddi’, bu yüksek kabiliyetiyle özel ödüle de lâyık görüldü ve bir bankanın yönetim kurulu üyeliğiyle taltif edildi.
Etkinliklerin en ilgi çeken yarışmalarından birisi ise başkent Ankara’da yapıldı.
‘Günah işleme özgürlüğü’ ve ‘en güzel yolsuzluk fetvâları’ yarışmasıydı bu.
Mehmet Bakarkör ve Hayri Sonradançıkaroyunu’nun jüri üyeliğini yaptığı yarışmadan evvel mevlût okunarak izleyicilere şeker dağıtıldı.
Üniversite mezunu yarışmacıların çoğunlukta olduğu yarışmada jüri üyeleri ilk üç dereceyi seçmekte epey zorlandı.
Günah işleme özgürlüğü yarışmasının birinciliğini Ankara mezunu Mete Sülünk kazanırken, ikincilik ve üçüncülük ise İstanbul’da kaldı.
Birinci olan yarışmacı Mete Sülünk, “Cüzî irâdemi kullanarak günah işleme özgürlüğümü kullandım ve satın almacı olarak çalıştığım şirket adına bu yıl içinde yaptığım alımlardan 4 milyon TL tutarında ufak tefek bir miktarı komisyon olarak kendi hesabıma aktardım. Şirketin kasasından direkt olarak cebellezî yapmadığım için, yaptığım işi yolsuzluk veya hısızlık olarak da görmüyorum, yalnızca günahsa eğer bu, günah işleme özgürlüğümü kullandım” dedi ve jürinin gönlünü fethetti.
‘En iyi yolsuzluk fetvâsı’ dalında birinci olan Hayrettin Sipâriş’in yazdığı fetvâ ise bütün yolsuzluk sanıklarını beraat ettirecek ve içtihat dergilerinde yayınlanacak kadar iknâ edici bulundu. Fetvâsında, “Yolsuzluk bu ülkenin kaderi olamaz, yol medeniyettir, yolu olmayan milletlerin hayat damarlarından birisi kopmuş demektir, hele ki duble yolsuz bir ülkenin ne dünyada ne âhirette iki yakası bir araya gelmez, bu sebeple bütün yollar mübahtır, bütün yollar tecviz edilebilir, bütün yollar size helâldir, yol yapan parmağını yalar, yol yapanın, yaptıranın, yaptırandan bağış alanın, komisyon alanın, hele bir de bu komisyonları bâzı vakıflara bağışlayanların sevap defterleri öldükten sonra bile açık kalır, çoluğu, çocuğu, çombağı, eşi, dostu, komşuları ve sınıf arkadaşları bu sevaplardan hisse-dâr olur” diyen Hayrettin Sipâriş’in karşısında jüri üyeleri Mehmet Bakarkör ve Hayri Sonradançıkaroyunu’nun sarıklarını çıkarıp havaya atarak birbirine sarıldıkları görüldü.
‘Hayırsever iş adamlarının önüne yatma’ yarışması yapıldığı saatlerde ise gazeteye yazıyı yetiştirmem gerektiği için yarışmanın neticelerini sizlere yazamadım. Fakat yarışmacılar arasındaki Muammer Yanyatar’ın Banu Alkan tarzındaki yatışının jüriden büyük takdir ve seyircilerden de uzun alkışlar aldığını belirtmeliyim.
‘17-25 Aralık Haftası’ etkinlikleri yurdun dört bir tarafında fener alayları ve şenliklerle kutlandı.
Etkinliklerin sonunda tüm yarışmacılar ve jüri üyeleri, başta Sülün Osman olmak üzere Selçuk Parsadan ve Raki’inin kabirlerini ziyaret ederek, kendilerinden evvel ebediyete intikâl eden meslek büyüklerini andılar...
